Erdal İzgi

Erdal İzgi

erdalizgi@hotmail.com

Tüm Yazıları

Ölçü iyice kaçtı.

Allah sabır versin 112 Acil Çağrı Merkezlerine.

Her üç telefondan biri fıkralık.

Diğeri asılsız.

***

Örnekleri;

Karnım gurulduyor, oy kullanabilir miyim?

***

- Galiba hastayım, gelsenize.

- Adresiniz?

- Bilmiyorum, kapımın önünde kırmızı kamyonet var.

***

Telefondaki yaşlı kadın:

- Gelinim bağırıyor, doğuracak.

Görevli:

- Gebelik suyu geldi mi?

Cevap:

- Muhtar iyi çalışıyor, sularımız akıyor!

***

- Kontorüm bitiyor, babamı acil arar mısınız?

***

- Burada çok sayıda ölü var.

- Orası neresi?

- Yukarı mezarlık.

Haberin Devamı

***

- Treni kaçıracağım, ambulans beni yetiştirir mi?

***

Komşum çok horluyor. Kapısını çalıp, uyandırayım mı?

Acil çağrı komedyası

***

Karnıma basıyorum gıdıklanıyorum, bastırmayınca bir şey yok!

***

Çeşmeyi çeviriyorum akıyor, çevirmiyorum akmıyor.

***

Bir ara beni arasınıza, çocuk çok yaramaz, biraz sussun!

***

Bakkalımız galiba hasta. Veresiye vermiyor, psikolojisi bozuk mudur?

***

Film seyrederken gülüyorum. Galiba kocam büyü yaptırdı!

***

Edepsiz hayvanlar. Köpekler parkta çiftleşiyor. Kim ilgilenecek bunlarla?

***

Nüfusumuz 80 milyon.

Bir yalda yapılan asılsız yılda ihbar sayısı 122 milyon.

Büyükşehirde de aynı, kasabalarda da.

Saati, zamanı yok.

Sadece sabaha karşı 04.00-06.00 arası azalıyor.

Herhalde uyku ağır basıyor.

Sonra yine başlıyor.

Zırrrr. Zırrr...

- Bir şey sorabilir miyim?

- Buyrun.

- Saat 06.15 mi? İşe geç kalmayayım!

***

Asılsız, kafa bulmak için yapılan ihbarlara para cezası var.

Kabahatler Kanunu’na göre.

Ama hangi birine işlem uygulayacaksın?

Cehalet, cezayla biter mi?

Cahilin önü kesilir mi?

***

Sonra sorguluyoruz.

- Neden biz böyleyiz?

Soruların çok, cevapların yok olduğu memlekette...

Her kelime espri...

Her olay komedi...

Her sonuç mümkündür.

Şaşmamak, kızmamak lazım!