Haksızlık karşısında...
Ses çıkardı.
İlgili, yetkili her kim varsa...
Sesini duyurmak istedi.
Mağdur kaderdaşlarının...
Ortak sesi oldu.
Vatandaşlık hakkıyla...
Ses verilmesini bekledi.
Ege Üniversitesi 1955 yılında kuruldu.
Açılış konuşmasını yapan zamanın Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ahmet Özel;
“Burası tarihe geçecek bir ilim merkezi olacak. Yetişecek gençler ülkenin her köşesinde fikir meşalesi olacak” dedi.
Bugüne kadar 400 binden fazla mezun verdi.
Biri de benim.
Hep ilklerin üniversitesi oldu.
Dünyada ve memleketimde.
***
Noter; yasaların verdiği yetkiyle kendine özgü yasal statüsü olan kamu hizmetlisidir.
Belge ve işlemlere yasal geçerlilik kazandırır.
Ücreti karşılığı.
Çok çeşitli ve rakamlı tarifesiyle!
***
Noter ücreti...
Düzenleme ücreti...
Yazı ücreti...
Binalarda balkon...
Mimari estetiktir.
Görsel güzelliktir.
Keyifli yaşam alanı, sefa köşesidir.
Gerekirse kaçış, kafa dinleme yeridir.Şehirlerin kültürüne göre şekli ve kullanım biçimleri değişir.
Güzel balkonlar binaları sabun kalıbı biçimden kurtarır, zenginlik katar.
***
Mazlum memleketimde balkon hep davalık olmuştur.
Her yanı ışık kümesi.
Mimarisi etkileyici.
Tek bakışla tüm noktaları görebiliyorsunuz.
Hava taşımacılığının örnek projesi.
250 milyon Euro harcandı...
Avrupa’nın dördüncü büyük dış hatlar terminali olarak hizmet veriyor.
***
Ama boş, sessiz.
Söyleyebiliyor muyuz?
Gıda piyasamız sağlamdır.
Sorabiliyor muyuz?
Bazı ürünler neden ucuz?
Şikâyet edebiliyor muyuz?
Sakatatlı kıymayı, jelatinden yoğurdu, patatesten tereyağı, soyadan salam-sosisi...
Devlet baş edebiliyor mu?
Bakacağız ne olacak?
Göreceğiz kimin kime oyunu?
Siyasetin cambazı, politikanın madrabazı ortaya çıkarılır mı bilinmez ama...
Ali’nin külahı veli’ye, veli’nin takkesi ali’ye giydirilmiş.
Sahtekârlığın “milli spor” olduğu memlekette partilerin kayıtlı üyeleri birbirine girmiş.
Binlerce partili, başka partide görünüyor.
“Ev sahibinin hiç mi suçu yok” derken...
Anlatmak istediğimiz buydu.
Ne vardı?
En yetkili ağız olarak “3 bin kişiyi işten çıkarmamız gerekecek” açıklamasıyla...
Yüzlerce işçiyi, ellerinde pankartla bağırtarak sokaklara dökmek...
Şoförleri sakallı, bıyıklı, olup-olmadık kılık kıyafetle direksiyon başına oturtmak...