Sadece Ege’nin değil, Türkiye’nin incisi kent İzmir.
Herkesin yaşamını sürdürmek istediği çok farklı özelliklere sahip.
Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, çoluğu çocuğu İzmir’de oturmaktan deniz kokusunu teneffüs etmekten mutlu.
Ancak 2019’un son günlerinde açıklanan bir rapor, İzmir’i karaladı!
Neydi bu rapor.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi (JSGA) Başkanlığı Araştırma Merkezleri Müdürlüğü, 2008-2017 yılları arasında yaptığı bir araştırmada, en çok kadın cinayetinin işlendiği kent olarak İzmir’i açıkladı.
Bu haberi görünce, “Yok artık” diye isyan ettim.
***
İzmir, 26 kadın cinayetiyle başı çekiyordu raporda. Muğla da 23 cinayetle üçüncü sıradaydı.
Kadın cinayetlerinde İzmir’in mücadeleci bir kent olduğunu herkes biliyor. Kentte şiddet var, mücadele eden kadınlar da var.
Demek ki; aydın olmak, medeniyetin beşiğe kent olmak, kadın cinayetlerini engelleyemedi.
***
Bu yüzden, kadına şiddet toplantılarının daha çok ele alınması şart. Kadınla nasıl konuşulur, nasıl davranılır, nasıl yaklaşılır; bunu çok iyi anlamamız ve anlatmamız gerekiyor.
Yoksa bu 26 rakamı, önümüzdeki sürede daha da artar.
Herkes taşın altına elini koymalı, İzmirimizi bu çirkin birincilikten kurtarmalı. Ülke genelinde de kadın cinayetlerinin bitirilmesi için topyekun bir seferberlik sağlanmalı.
Ne yapılacaksa, nasıl bir kanun yürürlüğe girecekse hemen hayata geçirilmeli...