Böyle yöneticilere can kurban!
Dünyayı yerinden oynatan koronavirüs, 10 Mart’tan bu yana ülkemizi de kabusa çevirdi.
81 ilde olduğu gibi Ege’deki belediyeler de temizlik seferberliği ilan etti.
İller arası seyahat, zorunlu olmadıkça yasaklandı.
Vatandaş-lara evlerinden çıkmamaları için sürekli anonslar yapıldı.
Banklar, bahçeler, parklar, yollar, kaldırımlar her gün ilaçlı suyla yıkanmaya başlandı.
Belediye-lerimiz, can dostları da unutmadı, belli yerlere mama ve su koydu.
Ancak, hala vurdumduymaz bir grup yine sokaklarda dolaşıyor, düşüncesizce ve korkusuzca...
Kendini hiçe saydığı gibi, ailesini de ateşe atıyor!
Tabii, belediye başkanları da boş durmuyor, neredeyse 24 saat görev başında.
Süpürgeyi eline alan, temizlik işçisi arkadaşına destek veriyor, Başkan Utku Gümrükçü gibi...
Bazıları dezenfekte aracının üstüne çıkıyor; cadde cadde, sokak sokak ilaçlıyor her tarafı, vatandaşları da dışarı çıkmaması konusunda uyarıyor, Bucalı Başkan Erhan Kılıç gibi...
Kimi cadde cadde dolaşıyor, yaşlılarımıza, ‘Evden çıkmayın’ diye öğüt veriyor, Karşıyakalı Başkan doktor Cemil Tugay gibi...
Bu arada yardım kampanyası başladı, hemen hemen tüm yerel yönetimlerde.
Elinde torba ile kapı kapı ihtiyaç sahiplerine erzak dağıttı, Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer gibi...
Arkadaşlarımı tek tek kutluyorum
KORONAVİRÜSÜN yayılmasıyla ölüm sayısı arttı, bu yüzden birçok kurum çalışma sistemini değiştirdi.
Meclis toplantıları ertelendi. Fabrika ve bürolarda çok az kişi bırakıldı, zorunlu olarak. Milliyet Ege Ailesi olarak biz de gazeteyi evden hazırlama sürecine girdik.
Kurduğumuz WhatsaApp hattı ile toplantımızı düzenliyor, haber değerlendirmesini yapıyor ve Milliyet Ege’yi siz sevgili okurlarımıza ulaştırıyoruz.
Tüm ekip arkadaşlarım başta Yazı İşleri müdürlerim Tuna Sakallı, Aslı Öktener, Spor Müdürüm Mehmet Demirtaş, editörlerim Tansu Baburhan, Bulut Pişirici, görsel yönetmenlerim Tülay Doğan, Nebil Bağadur ve Oğuz Yıldız, bu zorlu süreçte büyük çaba sarf ediyor.
Hepsini tek tek kutluyorum, iyi ki varsınız...
Önce insan olacaksın!
ÖNCEKİ gün Milliyet Ege’nin manşetinde Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın’ın haberi vardı.
Akın, koronavirüsün insanoğlunu kendine getirdiğini söyledi.
Belanın insanları özeleştiriye sevk ettiğini, daha iyi düşünmelerine neden olduğunu belirtti, “Artık ötekileştirmeye son verelim. Farklılığımızı zenginlik olarak görelim” dedi.
***
Akın, güzel bir konuya parmak bastı.
Çünkü insanoğlu, dünya var olduğu günden bugüne sürekli birbiriyle didişti.
Ürettiği dedikodularla hep kuyu kazdı.
Tavan yapan egosunu, haksız olmasına rağmen karşısındaki rakibini çürütmek için kullandı.
Kendisini, hiçbir zaman rakibinin yerine koymadı.
Hep “Ayağını nasıl kaydırırım?” düşüncesi içinde oldu.
***
Ama bela korona, sonunda insanları kendine getirdi.
Ben dahil herkesi düşünmeye yöneltti.
Yaşananları film gibi izlemeye başladı milyarlarca kişi.
Gördüklerine inanmak istemiyordu kimse.
“Dünya nereye gidiyor, dünyanın sonu mu geliyor” diye mırıldanıyordu.
Bunda da haklıydı.
***
Çünkü, yaklaşık 30 bin vatandaş canından oldu.
Binlercesi de koronadan kurtulmak için hastanelerde hala şifa arıyor.
Kimi, doktorlarımızın sayesinde sağlığına kavuşuyor, kimi de Hakk’ın rahmetine...
Şimdi tüm ülkelerin bilim adamları, korona aşısını bulmak için gece gündüz dirsek çürütüyor, araştırma yapıyor. Bakalım, ilk hangi ülke bulacak, merak ediyorum.
***
Demek ki, her şey boşmuş.
Önemli olan insanlıkmış.
Kişiyi; sağcı, solcu, komünist, faşist, ateist ve dinci diye sınıflandırmayacaksın.
Önce insan olacaksın, etrafında herkese de insan olmasını öğütleyeceksin.
