Son yıllarda Çeş-me’nin değeri ne kadar arttıysa, Urla’da da benzer gelişmeler yaşanmaya başladı. Özellikle İzmir iş dünyasının mesken olarak tercih ettiği ilçe, Kaymakam ve Belediye Başkanlığı’na vekalet eden Murtaza Dayanç’ın görevi devralmasıyla birlikte daha bir ivme kazandı.
Urla’nın artık ülkenin göz bebeği kentlerden olduğunu, pandemiden dolayı gelen yazlıkçıların ayrılmadığını belirten Dayanç, “Artık hepsi Urlalı oldu. Nüfus patlamasından dolayı, yapılaşma da artıyor. Kaçak ve sahillerdeki yapılaşmaya göz açtırmıyoruz. ‘Bir kaymakam geldi her yeri yıkıyor’ diyorlar. Ancak konuştuğum herkesin çok mutlu olduğunu görüyorum” dedi.
Göreve başladığı ilk günler vatandaşın kendisinden çekindiğini, kayyum atamasının olumsuz bir algı yarattığını kaydeden Dayanç, ancak kapı kapı dolaşarak herkesle sıkı bir bağ kurduklarını ifade etti.
Urlalıların, “Kaymakamı hükümet görevlendirdi, yaşam tarzımızı değiştirecek” dediklerini de belirten Dayanç, ancak bu algıyı yıktıklarını, her
Geçen hafta Balıkesir Altıeylül’ün Belediye Başkanı Hasan Avcı’yı ziyaret ettim, yerel yönetimler yazarımız Eren Aka ve Reklam Müdürüm Gülhan Kaya ile birlikte...
***
Altıeylül Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi’ni inşaat halinde gezmiştim, bu kez tamamlanmış halini gördüm.
Merkezin ekim ayında hizmete açıldığını, 33.5 milyon liraya mal olduğunu belirten Başkan Avcı, “Burası çok yönlü bir merkez.
İçinde ne ararsanız var. Aile danışma merkezi, çocuk üniversitesi, etüt salonları, sinemamız mevcut. Kültür sanat etkinliklerine başladık. Yarı tatilde çocuk şenliği yaptık. Bulunduğumuz yer sosyokültürel olarak biraz geride özellikle çocuklarımızı ağırladık. Sinema ve tiyatro etkinliklerinde 305 kişilik salona 500 kişi geldi. Hala da her hafta pazar günleri iki seans filmi çocuklar aileleriyle izliyor. Günlerini neşe içinde geçiriyor” dedi.
Çocuklara önem verdiğini söyleyen Avcı, bir otobüs satın aldıklarını, Balıkesir gezileri de düzenlemeye
Zaman su gibi akıyor.
Geçen yıl Bodrum’da meydana gelen orman yangınlarının ardından Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon ile bir araya gelmiştik. Yok olan ağaçların altında söyleşide bulunmuştuk.
***
Dünden bugüne ne oldu, neler değişti diyerek kendisini ziyaret ettik.
Kocadon, her zamanki mütevazılığı ile karşıladı bizi.
Hoş sohbetin ardından başladı anlatmaya...
***
“Kış bitti, mevsim bahar.
Vefa, bu kelimenin anlamı çok büyük.
O kadar büyük ki, geçmişte bir gazetede birlikte yıllarca dirsek çürüttüğün büyüğün veya kardeşin, yaşamını yitirince unutulup gidiyor.
Ölüm haberi kısacık geçiştiriliyor, vefasızlık örneği sergileniyor.
Çok ama çok üzücü bir durum...
Aydın Engin, yılların gazetecisi, emektarı, basının yükünü çekenlerin başında gelirdi.
Ancak, geçmişte çalıştığı Cumhuriyet’le yaşıt bir gazetenin en zor günlerinde, yazı işleri müdürlüğü ve yazarlık yapmıştı.
İzmir’deki, ‘Ege Turizm Merkezi Çeşme Bilgilendirme Toplantısı’na katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çeşme Projesi ile ilgili oluşturulan planın nihai plan olmadığını söyledi, “Ege’nin turizm potansiyeli yüzde 10, oysa Marmara’nın yüzde 40. Amacımız Ege’nin turizm payını yüzde 20’ye çıkarmak” dedi.
Bakan Ersoy’un bu açıklamaları önemli.
Ersoy’un, sık sık İzmir’e gelerek projeyle ilgili bilgi aktarması, bölgemize ne kadar önem verdiğinin de bir göstergesi.
***
Toplantıda konuşan Tunç Soyer, başından beri projeye olumlu baktıklarını, zaman zaman soru ve itirazları olduğunu ancak Ersoy’un gerekeni yaptığını belirtti.
Oran da, Çeşme turizmini 12 aya yayacak her projenin arkasında olduklarını söyledi, “Çekincelerimiz vardı. Beton yoğunlaşması ve vatandaşın malının acele kamulaştırma kararı gibi. Bunlar çözümlendi. Bakanlığımızla ile ortak çözüm noktasında ilerliyoruz” diye konuştu.
***
Buraya kadar her şey güzel.
Ekonomi Dergisi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Dora Uçarer’in davetlisi olarak İstanbul’a gittim.
Derginin 40. yıl etkinliğinin kutlandığı gecede bana da meslekteki 48 yılıma istinaden “onur ödülü” verildi.
Mutlu oldum.
Gecede birçok siyasetçi ve işadamının dışında, sporumuzun duayen isimleri de vardı.
İlerleyen saatlerde futbolda geçmişe yolculuk yaptık Rasim Kara ve Necdet Ergün’le...
Biri, Trabzonspor ve Beşiktaş’ın unutulmaz golcüsü Necdet, diğeri de Bursaspor ve Beşiktaş’ın başarılı file bekçisi Rasim Kara.
Kara’nın futbol konusunda dertli olduğunu gördüm.
Can Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Muzaffer Keskiner’le ikinci kez buluştuk.
Pozitif yaklaşımını yitirmediğini gördüğüm Keskiner, bu kez yeni kurdukları doğum kliniğine, hocaların hocası Prof. Dr. Besim Ömer Akalın’ın adını vereceklerini belirtti.
***
Çocukluğunun Salihli’de zor şartlarda geçtiğini, eğitimini parasız yatılı olarak sürdürdüğünü, okul dışındaki boş zamanlarını çobanlık yaparak geçirdiğini söyledi, “Sıkıntılı bir eğitim sürecinin ardından hekim olduk. Sadece ailemize değil, toplumumuza da borçlu olduğumuzu biliyoruz. 20 yıl önce Salihli’de yüksek riskli bir bebek dünyaya geldiğinde bir kuvöz yoktu. Şimdi durum çok farklı” dedi.
***
2002 yılında Salihli’de Özel Can Hastanesi’ni hizmete açtıklarını, daha da büyüyerek ikincisini İzmir Çiğli’de hayata geçirdiklerini kaydeden Keskiner, Besim Ömer Akalın’ın geçmişte çok büyük zorluklar yaşadığını, buna rağmen meslek aşkından vazgeçmediğini, direndiğini belirtti,
Müzik ruhun gıdasıdır.
Müziksiz yaşanmaz.
Müzik dinlendiricidir.
Kulağa hoş gelen her müzik benim için önemlidir.
Başkasını bilemem.
Ben öyle düşünüyorum.