Bağımsızların kalesi sayılan Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması Büyük Jüri Ödülü kazanan “Kelebekler” son yılların en ilginç Türk filmlerinden birisi. En son “Sarmaşık” ile hafızalarımıza yerleşen Tolga Karaçelik, üçüncü uzun metrajında yaratıcılığını ve yeni bir sinema dili arayışını ustaca sergiliyor.
***
Karaçelik gitmek istediği en uç noktaya kadar taşıyor kara mizahını; uzaya çıkamayan astronot, patlayan tavuklar, kara delikleri sorgulayan imam, kör çoban, ölen kelebekler... Her absürd unsurun metaforik bir anlamı var mı? Olmasa bile hayat içinden anlar diyebiliriz. Karakter yaratmakta da sorunu yok, yan
Film müziklerinde Gevende’den tanıdığımız Ahmet Kenan Bilgiç imzası var, iyi şarkı seçimleriyle nostaljik damara giriyor; örneğin Grup Gündoğarken’den “Bir Yaz Daha Bitiyor” ve Barış Manço’dan “Binboğanın Kızı” tekrar anılarımızdan geri geliyor. Oyunculuklar tam bir takım oyunu olmuş. Her birisi ayrı bir karakter özelliği taşıyan kardeşlerdeBartu Küçükçağlayan, Tuğçe Altuğ, Tolga Çelik çok iyiler. Fakat en çarpıcı oyunculuklar yan karakterlerde ortaya çıkıyor ; evreni ve dini sorgulayan imamda Hakan Karsak ve garip muhtarda Serkan Keskin. Seyircinin ilgisini sürekli yüksek tutmasına karşın film süre olarak biraz uzun kalmış.
Türk sinemasının en yaratıcı genç isimlerinden Tolga Karaçelik sinemasıyla tanışma fırsatını “Kelebekler” ile yakalayın. Hem gülecek hem de aile içinde söylenmeyenler üzerine düşüneceksiniz.
Keyifli bir yolculuk Mekanlar ve Yüzler
Kendini iyi hisset filmlerine gerçekten ihtiyacımız olan günler yaşıyoruz. “Mekanlar ve Yüzler” bana bu duyguyu yoğun bir şekilde yaşattı.
Resimlerdeki yüzler yapıştıkları duvarlardaki yarıklarla örtüşüyor anlamlı bir görselliğe dönüşüyor.
Fransa kırsalının yeşil doğası, kıyıları, dalgaları, kumları görselliği ferahlatıyor. Nefes aldırıyor insana.
Varda’yı insan olarak tanımak için eşsiz bir fırsat.