Kaplıcada gotik gerilim

“Yaşam Kürü” izleyeni içine alan, bırakırken de kafasını karıştırıp bırakan bir film.
Hikayesini New York’lu bir finans şirketinde başlatıp, orta çağa ait olabilecek gotik bir kaplıcada sürdürüyor.
“Karayip Korsanları” üçlemesiyle kariyerinde büyük sıçrama yapan Gore Verbinski, öncelikle müthiş bir atmosfer kuruyor öyküsünde.
Verbinski, kamera arkasında Bojan Bazelli, İsviçre Alplerinin zirvesinde gotik bir şato gibi yükselen kaplıcanın uzun dehlizlerini, buhar odalarını, havuzlarını bir korku mekanına dönüştürüyor.
Her an çıkabilecek bir tehlike seyirciyi tetikte tutuyor.
Daha kaplıcaya girişten itibaren dikkatli seyirci “Zindan Adası” veya “Doktor Moreau’nun Adası” benzerliklerini yakalıyor.
***
Öykünün güncelden koparak, adeta zaman içinde geriye uçması gerilimi tırmandırıyor.
Fantastik korku edebiyatının ustası Lovecraft öykülerini anımsatan, fazla fantastik final ise tatmin etmiyor.
Konunun dağılması, olaylar silsilesinin fazlaca tekrara girmesi başlıca senaryo sorunları.
Lochart’ın yaşadığı değişimin ne olduğunu da tam olarak anlayamıyoruz.
Film genelinde su ve yılan metaforları, ölüm/yaşam arasındaki köprüler.
Ölümlerde her ikisi de ayrılmaz bir şekilde var ve ustaca kullanılmış.
***
James Dean’i oynadığı “Life” filminde izlediğimiz Dane DeHaan solgun yüzü, ince bedeniyle korku atmosferine inanılmaz uyum sağlıyor.
Bond filmlerindeki kötü adamı anımsatan Doktor Volmer’da Jason Isaac çok iyi.
Ergenlik sancıları içindeki Hannah’yı canlandıran Mia Goth gotik tabloyu tamamlıyor.
“Yaşam Kürü” ile Verbinski 60’larda çevrilmiş çoğu B-sınıfı korku filmlerinin izinden gidiyor. Set tasarımı, atmosfer kurgusu tartışmasız çok iyi.

Yaşam Kürü
Yönetmen: Gore Verbinski
Oyuncular: Dane De Haan, Jason Isaac, Mia Goth.

Uzay gemisinde yaratık var

“Alien”ın sinemaya kazıdığı uzay gemisi yaratığı temasına yeni bir halka eklendi. Tekrarlardan hiç hoşlanmam gerçeği varken niye taklidi seyredeyim derim. Bu kez aynı yoldan giden başarılı bir tekrar var, hakkını verelim. Farklılıklara gelince yaratık şekil olarak dev ahtapot mürekkep balığı arası tasarlanmış. Olayın geçtiği mevki “Alien” olduğu gibi uzayın bilinmezinde değil, yakınımızda, tepemizdeki bir uzay istasyonunda.
“Gravity” ile de benzeşen sahneler var.
İspanyol yönetmen David Spinoza gerilimi kapalı alanda gayet güzel kuruyor ve gittikçe artırıyor. Eğer ben gerçeğini görmek isterim diyorsanız az kaldı, 12 Mayıs’ta yenisi geliyor “Alien Covenant.”

Hayat-Life
Yönetmen: David Spinoza
Oyuncular: Jack Gyllenhaal, Rebecca Ferguson, Ryan Reynolds.

Lynch’i tanımak

David Lynch: Yaşam Sanatı (doğru çevirisiyle Sanat Yaşamı) yönetmenin sinemaya uzanan yolunu tanıtan bir belgesel.
Yönetmeni “Mulholland Drive”, “Mavi Kadife”, “İkiz Tepeler”, “Kayıp Otoban” gibi sinemada çığır açmış filmlerinden tanıyanlar için müthiş keyifli bir seyirlik.
Önce Lynch’i sinemada farklı kılan nedir? Kitaplar konusu olmuş bu soru en kısa Film Noir üst başlığı altındaki polisiye türüne gerçeküstü, simgesel kavramlarla psikoanalitik açılımlar getirmiş olmasıdır şeklinde tanımlanır.
Ressam olarak başladığı ve sürdürdüğü sanatçı yaşamını çocukluğundan başlayarak, gençliği ve ilk yönetmenlik denemesi “Eraserhead” filmine giden yolu anılar, bilinçüstü imgelerle anlatıyor.
Tuval başında veya dudaklarında sigarası anlatıyor cinsellikle ilk tanışması, korkularını, tablosundaki çiçeğin hareket etmesini, ilk evliliği, doğan çocuğunu, ilk kısa metrajını, Los Angeles film okuluna kabul edilmesini ve orada geçen 4 yılını...
Satır aralarında sözel ve görsel olarak onun karanlık imgelerine, zihinsel labirentlerine giriyoruz.
Lynch’severlere muhteşem bir armağan.

Yönetmenler: Jon Nguyen, Rick Barnes, Olivia Neergaard Holm.