Depeche Mode sonunda yaşam sinyali verdi. Hem de çok kuvvetli geldi sinyal.
14. albümlerinin adı “Spirit”, 12 yeni parça var. 80’lerin başlarında techno-sythe pop gibi özgün sayılabilecek bir müziği solist Dave Gahan’ın melankolik sesiyle harmanlayan üçlü, “Enjoy The Silence”, “Personal Jesus” gibi en fazla cover yapılan iki şarkının da yaratıcısı.
Bu kez ağızda buruk tatlar bırakan sözler grubun synthepop-rock blues karışımı içinde müthiş bir kokteyl olmuş.
İnsanlığın can çekişen değerlerine, başkaldırıya programlanmış bir ruh hakim şarkılara. Bir göz atalım..
Going Backwards : Sert, ritmik ön planda solist Dave Gahan’ın melankolik sesiyle birleşen “her şey geri gitmeli, içimiz boşaldı, hiçbir şey hissetmiyoruz” diye yakaran tipik bir DM şarkısı.
Where’s The Revolution: “itildin, kakıldın/senin kararlarını kim veriyor? Belediye mi Hükümet mi /Sizi yurtsever ayyaşlar/ Nerede kaldı ihtilal/ Beni hayal kırıklığına uğratıyorsunuz”. Sözler sert, yılgın; müzik “Enjoy The Silence” havalarında, yumuşak geçişler hakim..
The Worst Crime: Gahan’ın melankolosine müzik eşlik ediyor usulca.
Scrum: Disco ritminde, arkada technopop zenginliğini kullanan tam bir “kafa” parçası.
You Move: Benim için bu gece danset, dansını seviyorum” diyerek karanlıklar
Cover Me ve Eternal: Yalnızlık dolu, şefkat arayan sözler... Melankoli bu iki parçada da sarıp sarmalıyor ruhu.
Poison Heart: Giriş tipik 70’ ler soul, arkasından gelen acılı Gahan sesinin “daima yalnız olacaksın, şimdi kenara daha yakınız, bilirsin asla arkadaş olmadın “ haykırışı..
So much Love: Grubun alameti farikası, fabrika çekiç vuruşları ile açılan ve süren parça “içimde çok aşk var” diye umut saçıyor.
Poorman: Techno açılış, blues gitar rifleri ve vokalleri ile süren albümün en iyi parçalarından birisi.
No More “daha fazlası yok elveda diyorum aynı yalanları tekrarlamaktan sıkıldım“
Gahan duruma bir kez daha hakim. Orta bölümde yükselen vokallerle parça kulağa, beyine yapışıyor kalıyor. ,
Fail son parça eksilen ruhlardan bahsediyor tekrar. Orta bölümde endüstriyel tınılar yumuşak piyano tuşlarıyla harmanlanıyor, patlamadan süren bir ruh durumu hakim.
Plağın önlenemez yükselişi
Plak geri döndü. Hem de görkemli bir şekilde.
Geçtiğimiz yıl plak satışları sadece ABD’de yüzde 10 (13milyon plak satıldı) dünya genelinde ise yüzde 26 bir artış gösterdi.
CD’nin piyasaya çıkmasıyla nur topu gibi dijital seslerimiz olmuştu. Elimizdeki plakları sağa sola dağıtıp CD’lere yer açtık.
Dağıtan olarak şahsen, nasıl pişmanım anlatamam. O güzelim” İlk Baskı” plaklar heba oldu, gitti.
Plağın geri dönüşünün en önemli nedenlerinden birisi dijital ruhsuz sesten gelen bıkkınlık ve her biri sanat eseri olabilecek büyük kapakları. Ne güzeldir o kapaklar...
Tabii ki Streams’ler üzerinden müziğe ulaşma kolaylığı . Gençlerin plakla tanışması... 2017’de 80’li yılların rakamlarına ulaşılması mümkün gözüküyor.
2016’da ABD’de en fazla satılan plaklara bir göz atalım:
1. Twenty One Pilots- Blurryface (68.000)
2. David Bowie Blackstar (66.000)
3. Adele -25 (58.000)
4. Amy Winhouse Back To Black (58.000)
5. Radiohead-A Moon Shaped Pool (57.000)
6. The Beatles-Abbey Road (54.000)
7. Bob Marley and the Wailors Legend The Best Of (49.000)
8. Twenty One Pilots-Vessel (46.000)
9. Miles Davis Kind Of Blue (42.000)
10. Lana Del Ray Born To Die (39.000)
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024