En tuhaf yılbaşı gelenekleri
Akla mantığa bağlı olanların bile içinde gizli tuttuğu bazı batıl inançları vardır; bunlar yaşamın tadı tuzudur. Yeni yıla girerken dünyadaki en ilginç ve tuhaf gelenekler neler bir bakalım
Bugünün yılın son günü olmasını büyük ölçüde Jül Sezar’a borçluyuz. M.Ö. 46 yılında kendi adını taşıyan yeni bir takvim geliştirir ve Jülyen takvimi 16. YY’a kadar kullanılır. Bu takvim şu an kullandığımıza çok benzer; yıllar 365 gündür, ancak şubat ayına fazladan her üç yılda bir gün eklenir. Bu durum da her 128 yılda bir kayma olmasına sebep olur. Günümüzde kullandığımız takvim ise 1582’de Batı’da kullanılmaya başlanan Gregoryen, yani miladi takvimdir. 26 Aralık 1925’te kabul edilen “Takvimde Tarih Mebdeinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” ve “Günün 24 Saate Taksimi Hakkında Kanun” ile Türkiye Cumhuriyeti miladi takvimi benimser. Bunlar işin rasyonel tarafı; uzun lafın kısası bu gece yeni yıla gireceğiz.
En akla mantığa bağlı olan insanların bile içinde gizli tuttuğu bazı batıl inançları vardır; bunlar yaşamın tadı tuzudur. Ülkemizde geçmişten gelen ve dünyaya ün salmış bir yılbaşı geleneği var: Nar kırmak. Nar tanelerinin bereket getireceği inanışı eski Mısır’a kadar dayanıyor. Yılbaşında ya da en uzun gecenin yaşandığı 21 Aralık’ta ev kapısının önünde nar kırılması hem Türkiye’de hem de komşu Yunanistan’da sürdürülen bir gelenek. Peki, dünyada ne gibi gelenekler var bir bakalım.
12 tane üzüm yemek (İspanya): Guguklu saat olan bir evde yaşadıysanız bilirsiniz, her saat başı geçen saat kadar öter. İspanya’daki geleneğe göre saat her öttüğünde ya da büyük çanlar her çaldığında ağza bir üzüm tanesi atılır. 12 üzümü zamanında yiyebilenler şanslı sayılır. Ayrıca üzümlerin tatlı mı ekşi mi olduğu da yeni yılın nasıl geçeceği hakkında belirleyici kabul edilir.
Tabak kırmaca (Danimarka): Tabak kırmak denilince ilk akla gelen Yunanistan olabilir ancak hiç beklemeyeceğiniz bir ülkeden bahsediyoruz: Danimarka. Evet, Danimarka’da 31 Aralık gecesi komşuların kapıları önüne tabaklar dizilir ve yeni yıla girilirken kapılara fırlatılarak kırılır. Kırılan tabak çanak sayısı ne kadar fazlaysa komşularınıza o kadar büyük şans getireceğiniz söylenir.
108 kere çan çalmak (Japonya): Japon yeni yılı demek olan “Oshogatsu”, tüm Japonya’daki Budist tapınaklarının çanının 108 kere çalmasıyla kutlanır. İnsanoğlunun sahip olduğuna inanılan 108 kötü duygunun giderilmesi için yapılan bu âdete göre Japonlar, geçmiş senedeki günahlarından bu şekilde arınıyor.
Bostan korkuluğu yakmak (Ekvator): Ekvatorlular geçmiş yılın kötülüklerinden kurtulmak için içini kâğıtla doldurdukları bostan korkuluklarını yakıyor ve bununla yeni yılda tertemiz bir sayfa açılacağına inanıyor.
Yuvarlak şeyler (Filipinler): Filipinlilere göre yuvarlak şeyler madeni parayı, dolayısıyla zenginliği sembolize ediyor. Bu yüzden yuvarlak olan her şeyden istifade ediyorlar yılbaşında. Puantiyeli kıyafetler, üzüm gibi yuvarlak yiyecekler yılbaşının olmazsa olmazları.
