Ege Doğaç Erdoğan

Ege Doğaç Erdoğan

ege.erdogan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var” 

-Cemal Süreya 

25 Mart akşamı sokakta yürürken birden etrafı sarıldı, ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Üniversitedeki arkadaşları bu durumu protesto etmek için sokağa döküldüler, “birimize verilen zarar hepimize verilmiştir” yazılı pankartlarla yürüyüş yaptılar. Oysa tek suçu fikirlerini beyan etmek, haksızlığa karşı duruş sergilemekti. Ancak hükümetin üniversitelere uyguladığı baskının kurbanı olmuştu. 

ABD’de Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Rümeysa Öztürk işte bu şekilde Göçmen ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ajanları tarafından özgürlüğünden alıkonuldu. Vizesi iptal edilen Öztürk’ün sınır dışı edilmesini şimdilik bölge mahkemesi durdurdu. Rümeysa Öztürk’e destek vermek için gösteriye katılanlardan Sam Wachman, “birisinin fikrini dile getirdiği için uçuruma sürüklenebilmesi gerçekten çok korkutucu” şeklinde duygularını ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise, “size eğitim görmeniz ve diploma almanız için vize veriyoruz, üniversite kampüslerini yakıp yıkan bir sosyal aktivist olmanız için değil” açıklamasını yaptı. 

Haberin Devamı

‘Hedef ifade özgürlüğü’

Rümeysa Öztürk’ün Filistin’e destek veren ve üniversitesinin İsrail ile ilişkilerini kesmemesini eleştiren bir makalede imzası bulunduğu için gözaltına alındığı belirtildi. Anadolu Ajansı’nda yer alan haberde Öztürk’ün abisi Dr. Asım Öztürk’ün bu olaya karşı tepkisine değinildi. Abisi, kendisinin de bir akademisyen olduğunu söyleyerek, “yaşanan hadiseyi gerek hukuki gerekse bilimsel olarak kınamaktayım” şeklinde konuştu. Rümeysa Öztürk’ün avukatı Mahsa Khanbabai, “öyle görülüyor ki hedef alınan tek şey ifade özgürlüğü” dedi. 

Fişleme operasyonu 

Dr. Öztürk, kardeşinin “Canary Mission” isimli bir internet sitesi tarafından fişlendiğini ve bu oluşumun temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanmasını teşvik ettiğini öne sürdü. Dr. Öztürk, “Batı’nın ve Amerika’nın kök paradigması olan ifade özgürlüğünü hiçe sayan, kendi kendini inkar eden bir adım” olarak bu olaya tepkisini gösterdi. 

Haberin Devamı

Türkiye Washington Büyükelçiliği ise X hesabından yaptığı açıklamada “vatandaşımızın haklarının korunması için gerekli konsolosluk hizmetlerinin ve hukuki desteğin sağlanması amacıyla her türlü çaba gösterilmektedir” ifadelerini kullandı. Türkiye’den de hem iktidar hem de muhalif siyasetçilerden tepkiler geldi. ABD’li Senatör Elizabeth Warren bu olayı “medeni özgürlükleri engellemeye yönelik endişe verici bir örüntünün son örneği” olarak nitelendirdi. Yine AA’nın haberine göre Senatör Bernie Sanders “Trump’ın muhalifleri hedef alan siyasi zulmünü durdurmalıyız” şeklinde tepkisini dile getirdi. Trump’ın “otoriterleşme” yönünde adımlar attığını öne sürdü. 

Evet, durum bu Amerika’da. Hukukun üstünlüğü, uluslararası hukuka bağlılık, liberal demokrasinin önemi hakkında çok yazdım. Gothenburg Üniversitesi bünyesindeki The V-Dem Institute’ın 2025 yılı raporuna göre 20 yıldır ilk defa dünyada otokrasilerin sayısı demokrasileri geçti. 

ICE: ‘Kahverengi Gömlekliler’ 

Artık ICE polisleri Nazi dönemindeki “kahverengi gömlekliler” (SA) gibi davranıyorlar. Umarım Rümeysa Öztürk ve onun gibi diğer yabancı öğrencilerin potansiyel suçlu muamelesi görmesine Amerikan halkı sessiz kalmaz, Senatör Warren ve Senatör Sanders gibi, destek için protesto düzenleyen Amerikan gençliği gibi tepkilerini dile getirirler. Geçtiğimiz yıldan beri ABD’nin İsrail’e desteğini eleştirerek zulme karşı dur diyen üniversiteli gençler ümit ederim ki bu tavırlarından vazgeçmezler. Seslerinde söyleyemedikleri sözcükler değil, İsrail zulmüne karşı durmak için haykırışlar yankılanır. Atatürk ne güzel söylemiş: “Bütün ümidim gençliktedir”.