Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

HİKMET SAMİ TÜRK

(Dünden devam)

20 Temmuz 1974 sabahı Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’a havadan indirme ve denizden çıkartma harekâtı başladı. “Barış Harekâtı” olarak adlandırılan bu askerî harekâtın üçüncü gününde hedeflerine ulaşması ve Girne’nin Türk kontrolü altına alınması üzerine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çağrısına uyularak ateş kesildi.

Yine Güvenlik Konseyi çağrısına uygun olarak Türkiye, Yunanistan ve İngiltere Dışişleri Bakanları Güneş, Mavros ve Callaghan’ın katılımlarıyla Cenevre’de toplanan üçlü Konferansın ilk bölümü, 30 Temmuzda ateşkes koşullarını saptayan bir ortak bildiriyle sonuçlandı. İkinci bölümü, Kıbrıs’taki Türk ve Rum toplumları temsilcilerinin katılımlarıyla genişletilmiş olarak devam etti. Fakat Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bir anlaşmaya varılamadı. Ada’da Rum kontrolündeki bölgelerde Türklere karşı insanlık dışı davranışların sürdürülmesi üzerine Türk Hükümeti, ikinci bir askerî harekât kararı aldı. Türk Silâhlı Kuvvetleri 14 Ağustos sabahı başlattığı yeni barış harekâtını da üç günde tamamlayarak Ada yüzölçümünün yaklaşık % 40’nı kontrolü altına aldı. (1)

Haberin Devamı

İzleyen yıllarda çeşitli aşamalardan geçildikten sonra 15 Kasım 1983 günü Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi’nin milletlerin kendi geleceklerini belirleme (self-determination) hakkına dayanarak (m. 1/2) 15 Kasım 1983 günü ilân ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, temelde Türkiye’nin Garanti Antlaşması’na dayalı olarak gerçekleştirdiği iki barış harekâtı ve sonrasındaki gelişmelerin sonucu olarak kurulmuştur. Ada’daki Türk askerî varlığı da, bu Antlaşma gereğince devam etmektedir.

4. Türkiye Ukrayna için garantör olabilir mi?

Çok zayıf bir olasılıkla Rusya Ukrayna arasındaki görüşmelerde Ukrayna’nın bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğünü güvence altına alacak bir Garanti Antlaşması yapılması konusunda bir anlaşmaya varılması durumunda Türkiye, böyle bir antlaşmayı garantör olarak imzalamadan önce bunun bir gün Rusya ile karşı karşıya gelmesine yol açabileceğini hesaba katmak zorundadır. Kıbrıs’ta 1960’da Türkiye’nin, içinde Türk toplumunun yer aldığı yeni bir devletin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü, güvenliğini ve anayasal düzenini korumak için üstlendiği garanti yükümlülüğü, bugün, 39 yıl önce ilân edilen bağımsız, egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için devam etmektedir. Eğer Ukrayna için benzeri bir Garanti Antlaşması yapılırsa, Türkiye’nin garantör olarak katılması durumunda üstleneceği risk, Kıbrıs’takinden farklı ve çok daha büyük olacaktır. Konuyu her yönüyle değerlendire-rek karar vermek gerekir.

Haberin Devamı

________

(1) Bu konuda daha ayrıntılı olarak bk. Hikmet Sami Türk, Kıbrıs Sorunu: Çözüm Zamanı, Ankara 2003 (TESAV Yayınları No. 22), s. 7-18.

-BİTTİ-