Narin’in mezarını yaptık hemen.
Normalde mezarların definden bir sene sonra yapılması gerekir, mezar taşı yapan iki şirketin internet sitesinde de bu bilgi yer alıyordu.
Narin’in mezarının başına bir de bayrak direği diktik.
Devletin varlığını göstermek için o bayraktan önce Narin’in neden öldürüldüğünü ortaya çıkarmak, katil ya da katillerin kim olduğunu bulmak, soruşturmayı bilerek ve isteyerek yanlış yönlendirenleri, patates hatlarla sahte ihbarlarda bulunanları yargı karşısına çıkarmak gerek.
Narin’e olan borcumuz da bu, Türk halkının içini serinletecek sonuç da...
Onbinler boş yere ölmedi...
Dün sabah Jerusalem Post’un manşetinde İsrail Başbakanı Netanyahu’nun İngiltere Başbakanı’na ağır eleştirisinin haberi vardı.
İngiltere ve insanlık suçunun ABD’den sonraki en büyük destekçisi Almanya, İsrail’e silah ihracatına kısıtlama getirmek durumunda kaldılar.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki oylamada 124 ülke İsrail’in karşısında dururken sadece 14 ülke yanında durdu.
Üç AB üyesi ülke Filistin Devleti’ni tanıma kararı aldı.
Güney Amerika’dan Avustralya’ya, Londra’dan New York’a kadar halkların iktidarlardan daha cesur olduğunu anladık.
Vicdanlı Yahudilerin, ABD ve Almanya’da, antisemitizm suçlamasıyla yargılandıklarını gördük.
“Müslüman ülkeler dayanışması” diye bir şeyin olmadığı, Ortadoğu’da kralların, emirlerin, ABD ne derse onu yaptıkları ortaya çıktı.
Uluslararası hukuk, 1945’in soykırım mağduru insanların yaşadığı İsrail’i soykırım suçlamasıyla, 1945’in soykırımcısı Almanya’yı da bu kez soykırıma yardımla yargılamaya başladı.
Gazze’de ölen çocuklar, yaşlılar, siviller, boş yere ölmediler, bu gerçek gelecek on yılda çok daha iyi anlaşılacak...
Türkiye’nin çoban açığı...
Türkiye’de hayvancılık sektöründe şu an 50 bin çoban çalışıyor.
Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği’ne göre sektörde sürdürülebilirliğin sağlanması için 150 bin çoban daha lazım.
Çoban sayımız çok eksik ama iş bulamayan veteriner hekimlerimiz var.
Ziraat mühendislerimiz iş bulamıyor ama Anadolu’da tarım teknikeri bulmak en zor işlerden birisi oldu.
Sadece tarım sektörü değil, organize sanayii bölgelerinin tamamı ara elemana ihtiyaç duyuyor.
Türkiye’de mesleki eğitimin ne kadar önemli olduğunun göstergesi tüm bu bilgiler.
Bu kötü gidişi durdurmak için insan kaynağımızı yönetmek kadar, meslek gruplarının sosyal statülerine de dikkat etmemiz gerek.
Manisa’da sevdiği kızın ailesi sorun çıkardığı için babasının 200 başlık sürüsünü bırakıp, asgari ücretle bir beyaz eşya fabrikasında işçi olarak çalışmaya başlayan genç adamın hikayesi bile, sosyal statünün maaştan önemli olduğunu gösteriyor bize.
Türkiye’nin Trumpseverlerine not
Yazının başlığı İsrail’i sevenler Trump’a oy vermeli. İçeriği şöyle:
“Biden-Harris yönetimi göreve geldikten hemen sonra Filistin Yönetimi ve UNRWA’ya yönelik Amerikan sübvansiyonlarını geri getirdi ve Hamas da dahil olmak üzere Filistinli Arapların kasalarına yüzlerce milyon dolar pompaladı. Aynı zamanda, Demokrat yönetim İran ile yakınlaşmaya giderek yaptırımları hafifletti ve radikal İslam rejimine yüz milyarlarca dolar kazandıran dondurulmuş banka hesaplarını serbest bıraktı ve Ayetullahlar bu parayı derhal Gazze, Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki vekillerine aktardı.
Trump yönetiminin yaptırımları İran’ı iflasın eşiğine getirmişti. Trump sayesinde İran’ın Hamas, Hizbullah veya İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’ya karşı hedeflenen 28 farklı terör alanından herhangi birini finanse edecek parası yoktu...”
Jerusalem Post’ta Marc Zell tarafından kaleme alınan bu yazıyı Türkiye’deki Trumpseverlerin iyi okumasında fayda var...
