ÖRGÜTÜN TARİHİ
1996 yılında Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın katılımıyla Shang Hai kentinde imzalanan anlaşma neticesinde kurulmuştur. Örgüt başlangıçta kurucu beş ülke göz önünde bulundurularak Shang Hai Beşlisi olarak adlandırılmıştır. 2001 yılında Özbekistan’ın da üye olmasının ardından ismi Şanghay İşbirliği Örgütü olarak değiştirilmiştir.
Örgüt her yıl üye ülkelerden birinin başkentinde toplanmaktadır. Gözlemci üye statüsünde kabul edilen ülkeler Hindistan, İran, Pakistan, Moğolistan ve Afganistan’dır. ABD 2006 yılında gözlemci ülke statüsü için başvurmuş ancak reddedilmiştir.
ÇİN’İN YÜKSELİŞİ
ABD’nin başvurusunun reddedilmesi Şanghay İşbirliği Örgütünün Nato’ya karşı dengeleyici bir güç olarak kurulduğu savını güçlendiren bir gelişme olmuştur. Diyalog partneri statüsündeki ülkeler ise Sri Lanka, Belarus ve Türkiye’dir. Örgütün resmi dilleri Çince ve Rusça’dır; üye, gözlemci ve diyalog partneri ülkelerinin toplam nüfusları ise dünya nüfusunun neredeyse yarısıdır.
Örgütün şüphesiz en ilgi çeken ülkesi Çin’dir. Çin Halk Cumhuriyeti son 30 yıldır uygulamakta olduğu dışa açılma ve reform politikalarının neticesinde dünyanın 2. Büyük ekonomisi haline gelmiştir.
Öngörülere göre gelişme hızı bu şekilde devam ederse Çin, 2030 yılında dünyanın en büyük ekonomisi haline gelecektir. Çin’de yapılan araştırmalara göre ise önümüzdeki 10 yıl içerisinde tarım ile uğraşan 100 milyon Çinli daha şehirlere gelecektir.
Son 30 yılda yaşanan şehirleşme dünya tarihinin en büyük ölçekli göç ve şehirleşme örneğidir ve 2021 yılında Çin sanayileşmesini büyük oranda tamamlamış olacaktır.
5000 yıllık tarihi boyunca bir tarım ülkesi olan Çin’de yaşanan bu büyük ölçekli değişim ve gelişim bütün dünyayı etkilemektedir. Yükselen Çin orta sınıfının artan ve çeşitlenen harcama alışkanlıkları dünyada turizm, gıda ve ulaşım sektörlerini olumlu yönde etkilemektedir. Bütün bunlara paralel olarak her açıdan güçlenen Çin deniz aşırı yatırımlarını artırmakta ve dünya meselelerinde daha aktif rol almak istemektedir. BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan bu yeni güç, “Ahenkli Dünya” adını verdiği yeni bir uluslar arası sistemin oluşmasının da savunucusudur.
ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ
Şanghay İşbirliği örgütüne üye olan ülkeler dünya sisteminin dışında değildir. Örneğin Çin’in hâlihazırda en önemli iki ticaret partneri Avrupa Birliği ve ABD’dir. Bu açıdan bakıldığında örgütün üyesi olan ülkelerin de Batıyla ne kadar entegre olduğu ve Batının teknolojisi, pazarları ve ürünlerinden bağımsız düşünülemeyeceği görülebilir.
Bugün için gerek evrensel değerler haline gelmiş olan demokrasi, insan hakları, kadın erkek eşitliği, basın özgürlüğü açısından gerekse bunların beraberinde getirdiği teknoloji, refah ve yüksek yaşam standartları açısından Batı sistemi ve Batı Medeniyetinin dışında insanlığın önünde henüz bir alternatif bulunmamaktadır. Şanghay İşbirliği Örgütü hâlihazırda ne Nato ne de Avrupa Birliği’nin alternatifi durumunda değildir.
Ancak Türkiye’nin çok yönlü bir politika izlemesi ve gelecekte dünyanın ağırlık merkezinin oluşacağı Asya - Pasifik bölgesine ilgi duyması da son derece doğal ve gereklidir. Türkiye’nin Çin başta olmak üzere Asya’ya artan ilgisine paralel olarak bölgeyi araştıran ve tanıyan insan kaynağına olan ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır.
Doç. Dr. GİRAY FİDAN
1980 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Bölümünde lisans ve lisansüstü öğrenimini tamamladı. Lisans öğrenimi sırasında Beijing Language and Culture University’de doktora öğrenimi sırasında ise Min Zu University of China Tibetoloji Fakültesinde öğrenim gördü. 2010 yılından itibaren Bozok Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmakta, Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü başkanlığını yürütmektedir. Sinoloji, Türk - Çin ilişkileri, Çin tarihi ve dış politikası alanlarında araştırma ve çalışmalarını sürdürmektedir.