Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk üniversiteleri neden ‘100’de değil
DOÇ. DR. METİN ŞENBİL
1995 yılında ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden mezun oldu. 1998 yılında aynı bölümde yüksek lisans derecesini aldı. 2003 yılında Kyoto Üniversitesi’nden kentsel ulaşım alanında doktora unvanına hak kazandı. 2008 yılına kadar Hiroşima Üniversitesi’nde çalıştı. Halen Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi olarak çalışıyor.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Yunus Söylet’in iyi niyetli olduğundan şüphemiz olamayacak gazetelerdeki mesajını görünce ‘Neden olmaz?’ diye içimden 10 nedeni hemen sayıverdim.
1. YÖK SİSTEMİ: YÖK sistemi üniversitelerin bağımsız gelişmeleri üzerinde ciddi bir vesayet kurmuştur. Bu sistem üniversitelerin bilim üretilen yerler olması önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir,
2. 12 EYLÜL MEVZUATI: 12 Eylül üniversitelerin özgür düşünme mekanları olması önünde ciddi bir set çekmiştir. Üniversiteler akademik dokunulmazlığın olduğu mekanlardan çıkarılmıştır,
3. MEMURLUK MÜESSESESİ: Üniversitelerde çalışan akademisyenler memurlar ile aynı statüde görülmektedir; başarısızlık ve üretkenlik bu şekilde ciddi bir şekilde erozyona uğramıştır,
4. REKTÖRLÜK MÜESSESESİ: Rektörler üniversitenin tüm işleyişine hakimdir, “yağdanlıklar” yaratmak için “sorumsuz” bir makam olmuşlardır; rektörün üniversiteyi ileri taşıma gibi bir sorumluluğu sadece söylemde ve rektörün kişiliğinde kalmaktadır,
5. BÖLÜM SİSTEMİ: Üniversitelerin bölümler üzerine örgütlenmesi, ana bilim dallarının ise enstitüler altında örgütlenmesi üniversitede bilimsel çalışmaların devamlılığını engellemektedir,
İnİsiyatifleri yok
6. MALİ SİSTEM: Üniversite öğretim üyeleri müteahhitler gibi hakediş formları doldurarak devletten para talep etmektedir. Bu mali sistemin çok bozuk olmasından kaynaklanmaktadır. En ufak yanlışlıklar bile soruşturma ile sonuçlanabilmektedir (kendi kişisel tarihimden örnektir); bağımsız araştırmaların mali destek görmesi uzun süreçlere ve araştırmadan daha çok bürokrasiye dayanmaktadır,
7. ASİSTANLIK SİSTEMİ: Asistanlıklar memurluk ve sürekli bir iş kolu değil, sözleşmeli alanlardır; çünkü asistanlar bilim insanı olmaya aday kişilerdir. Üniversitelerin, bölümlerin ve ana bilim dallarının bu konuda insiyatifi dahi yoktur,
8. DENETLEME SİSTEMİ: Hiç bir bölüm, fakülte ya da ana bilim dalı verilen derslerin, diplomaların, yapılan çalışmaların uluslararası standartlarda olup olmadığına dair bağımsız bir denetlemeden geçmemektedir,
9. ETKİLEŞİM SİSTEMİ: Türkiye’de bilimsel camialar, düzenli konferanslar, seminerler ve de sempozyumlar yapılabilmesi idarecilerin elinde ve insiyatifindedir; onlar iyi niyet gösterirlerse ancak gerçekleşebilirler,
10. FARKLI FAALİYETLER: Üniversiteler eğitim ve araştırmayı merkezine alması gereken kurumlarken, idarecilerin temelinde farklı alanlara yoğunlaşmasından dolayı eğitim ve araştırma yan faaliyet kolu haline gelmiştir.

Sindirilmeli
Son zamanlardaki değişime de bakılınca üniversitelerin iyi yönde ilerlemek bir yana giderek daha kötü bir işleyişe açık hale geldiğini gözlemlemekteyiz. Üniversite, isminden de geldiği üzere evrensel bir kurumdur, kuruluş hiç değildir; bir ilimizde üniversite kurulunca o ilde bilim yapılmaya başlanmaz sadece kiralarda artış olur; gayrimülk sahipleri de bundan kazançlı çıkarlar. Maalesef durum vaziyet budur. Üniversitenin kurumsal olarak bir bulunduğu yerde yeşerebilmesi için bulunduğu yörenin üniversitenin evrenselliğini içine sindirebilmesi gerekmektedir. Yoksa tıp fakültesi ve hastanesinden öteye geçemeyen bir üniversite devlet hastenesinin o yöreye sağladığı faydanın ötesine geçemez.

Dokunulmazlık
Kurulu üniversitelerimizde ise uluslararası normlarda işleyişten ziyade kadro dağıtımı, soruşturma baskısı, akademik dokunulmazlık, bağımsız iç denetim, demokrasi eksikliği, liyakat eksikliği, dağınık ana bilim dalları ve mali yetersizlik gibi konularda ciddi zaafiyetler vardır. Bunların iyileştirilmesi yeni yasal düzenlemelerde olduğu gibi mevcut işleyişin devamlılığına yönelikse, maalesef Türk üniversitelerinin ilk yüze girmesi iyi niyetli bir düşünmenin ötesine geçemeyecektir.

Haberin Devamı

İrtibat telefonumuz: 0212 337 92 03. Mail adresi:dsazak@milliyet.com.tr