Prof. Dr. Yavuz ODABAŞI
1949 Bafra doğumlu olan Prof. Dr.Yavuz Odabaşı, A.İ. T. İ A ve İşletme Yönetimi Enstitüsü mezunu. Devlet bursuyla ABD’de doktora eğitimini tamamladı. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşunda görev aldı ve 1992 yılından bu yana Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde çalışmakta. Çok sayıda yayınına ek olarak ulusal ve uluslararası dergide hakemlik ve editörler kurullarında görev alıyor.
J.F. Kennedy, 1962’de ABD Temsilciler Meclisi’ndeki konuşmada, tüketici haklarını ilk kez açıklamış “Dünya Tüketiciler Günü” de böylece seçilmişti. 1983’te de Birleşmiş Milletler’in de tanımasıyla günümüze kadar kutlanagelmiştir. Tüketicinin korunması hareketi, sorumlu bir demokratik kapitalizmi oluşturmak için tüketicilerin iş dünyası karşısında eşit güce sahip olmasını amaçlayan değişik dönemlerden geçmiştir.
EVRENSEL GÖRÜŞ
1962 yılında yasalar ile gönüllü eylemlere rehberlik etmesi beklenen tüketici hakları, güvenlik, bilgilenme, seçme ve sesini duyurma hakları olarak belirlenmiştir. Bunlara, zamanla önce zararın karşılanması ve tüketicinin eğitim hakları, sonra sağlıklı çevre ve temel ihtiyaç hakları olmak eklenerek, sekiz hak üzerinde evrensel görüş birliği sağlanmıştır. Bunlardan sağlık, güvenlik, bilgilenme ve seçme sivil haklara, sesini duyurma ve zararın karşılanması siyasal haklara, eğitim, sağlıklı çevre ve temel ihtiyaçlar ise sosyal haklara karşılık gelmektedir. Tüketicinin korunması için “sağlıklı bir çevrede yaşama ve temel ihtiyaçların karşılanması”, hak olmanın ötesinde tüketicinin görev ve sorumluluğu olarak kabul edilmiştir.
KRİZİN GÖSTERDİĞİ
Fazla uygulanma olanağı olmayan tüketicinin evrensel ve toplumsal çıkar, görev ve sorumlulukları, tüketici koruma hareketi içinde yakın döneme kadar fazla ele alınmamıştır. Özellikle küresel kriz ile açıkça görülmektedir ki tüketicilerin sahip oldukları hakların yanında kamusal ve evrensel sorumluluk ve görevleri de vardır.
DÜZENLEYİCİ OLMAK
Sadece tüketicinin bireysel haklarına odaklanmanın önemli bir nedeninin; bunların pratik, işe yarar, net ve somut nitelikler taşıması olduğu söylenebilir. Güvenlik, zararın karşılanması, değiştirme, bilgi edinme, temsil edilme ve tercih etme, çoğunlukla gerçekleştirilmiş haklardır. Sadece gelişmiş ülkelerin refah içindeki tüketicilerinin değil, tüketim uçurumunun mağduru dünya vatandaşlarının çıkarlarının da bu haklar çerçevesinde savunulması, sorumluluk ve görevdir.
Tüketici haklarına sorumluluklar ve görevler olarak bakılması, tüketici hareketlerini piyasanın çok ötesine taşımakta; bu anlayış ile sadece birey olarak değil, aynı zamanda yurttaş olarak kolektif bir eylemin oluşmasıyla piyasanın şekillenmesine katkıda bulunulabilmektedir. “Tüketiciyi koruma” sözü, birilerinin tüketicileri hala aydınlatılması, korunması gereken bir kitle olarak algılamasına dayanan “sadece şikayetçi değil, düzenleyici olmalı” mottosuyla geçmiş yıllarda daha çok siyasal vaat biçimindeydi.
KORUMA GELİŞTİ
Günümüzde ise; bilgilendirilmesi, eğitilmesi, bağımsız örgütleri, yasası ve haklarıyla tüketici egemenlik ilan etmekte ve eskiden sık rastlanan tüketicilere yönelik çocuksulaştırma, korku, baskı ve zorlama artık olumsuz etkiler yaratmakta. Küreselleşmenin ve özellikle ekonomik krizin yaşandığı son yıllarda, ekonomik korumacılık tüm gelişmiş ülkelerde yaygınlaşmış ve kendi malını, dolayısıyla kendi ülkesinin işçilerini korumak için “yurtsever tüketiciler” kavramı ve uygulamalarına çok sık rastlanır olmuştur.
EDİLGEN DEĞİLLER
İş dünyasının çıkarlarının daha çok önemsendiği, güç ilişkilerinin kompartıman olarak düzenlendiği dönemde tüketiciler; bilgi, örgütlenme güç ve yasaların eksikliğinden dolayı yönlendirilebilen, böylelikle üretici karşısında daha çok edilgen, tutsak ve kandırılabilir bir konumda görülmekteydi. Günümüzde ise, tüketici-şirket-toplum çıkarlarının ortaklaşa algılandığı bir tüketici hareketi ve siyasal tüketicilik bilincine doğru yönelen etkileşimli bir işbirliği ile sosyal sorumluluk ve etik değerlere dayalı iş yapısına oturtulmaktadır.
İNTERNET ETKİSİ
Artan rekabetin yanında bilgiye erişim hızının artışı, bilgiye ulaşım araçlarının farklılaşması, çeşitlenmesi tüketicilerin kontrolünü olanaksızlaştırmakta. İnternetin sansürsüz olmasının sürmesi ve özel yaşamın korunması hem bilgilenmeyi hem de eylemlerde organize olmayı hızlandırmakta, kolaylaştırmaktadır. Yeni nesil tüketiciler, kendileriyle ilgili kararları kendileri almak ve sürece dahil olmak istiyorlar. Bilinçli, ergenleşen yeni tüketiciler, demokratik seçme haklarını kullanarak söz sahibi olmak arzusunda ve kontrolü ele almaktadır. yodabasi@anadolu.edu.tr
İrtibat telefonumuz: 0212 337 92 23. Mail adresi:dsazak@milliyet.com.tr