Ali Em
Dünden bugüne toplumumuzun en önemli sorunu olan TRAFİK hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan komisyonca çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. Geçmişte bu alanda çok önemli çalışmalar yapan ve katkılar sunan Prof.Dr. Rıdvan EGE hocayı rahmetle anarak ve konunun önemini gözeterek düşüncelerimi belirtmenin yapılan çalışmalara katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu bağlamda, toplumsal yaşamın düzenli ve yaşanabilir olarak sürdürülebilmesi için düzen gereği konulan kurallara uyulması bir zorunluluktur. Günlük yaşantımızın bir parçası olan hareketlilik, bir yerden başka bir yere gitmek veya dolaşmak yahut seyahat etmek hepsi bir düzenliliği gerektiren davranışlardır. Bu çerçevede insanların, hayvanların ve taşıtların kara, hava, deniz ve demiryollarındaki hareketleri TRAFİK olarak adlandırılmakta ve bu hareketlerin düzenliliğinin sağlanması ve çevreye verilecek her türlü zararların önlenmesi için yürürlüğe konulan kurallarda TRAFİK KURALLARI olarak tanımlanmaktadır. Bu alanda özellikle karayolları trafiğindeki düzenliliğin sağlanması ve yürütülmesi için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini ortaya koyabilmek bakımından öncellikle trafiğin asli unsurları olan sürücü, araç, trafik güzergâhlarını (yol, cadde, sokak gibi) belirtmekte fayda vardır.
SÜRÜCÜ: 2017 yılının başlangıcından bugüne kadar üç yüz on binin üzerinde kazanın meydana geldiği, bunların çoğunun sürücü hatasından kaynaklandığı gözetildiğinde trafik ihlalinde en önemli unsurun sürücü olduğu anlaşılmaktadır. Sürücü, karayollarında ulaşım araçlarını hareket ettiren ve kullanan gerçek kişilerdir. Sürücünün araç kullanımı için gerekli bilgi birikimini, becerisini ve alışkanlıklarını kazanması asıldır. Ancak, bu bilgi, beceri ve alışkanlıkları yeterince kazanmamış olan sürücülerin en çok yaptıkları trafik ihlalleri; alkollü araç kullanma, hatalı sollama, seyir halinde iken direksiyon başında cep telefonu kullanma, öndeki aracı yakın takip etme, hız sınırını aşma gibi hareketlerin olduğu trafik istatistiklerinden anlaşılmaktadır. Trafiğe yönelik kuralları bilmenin yanında, aynı zamanda karşılaştıkları insana ve aynı işi yapanlara karşı saygı, sevgi ve nezaketli olmaları beklenir. Bu beklentinin gereği davranışların eksikliği ve bozukluğu günlük olarak trafikte yaşanan güncel olaylardan görülmektedir. Örneğin neden yol vermedin, bana neden öyle baktın, seyir halindeyken neden yavaş gidiyorsun diye hakaretler edilmesi, toplu taşımalarda sürücünün ilerleyin demesine karşılık, yolcuların mümkün olmadığını söylemeleri üzerine, sürücünün yolculara saldırması gibi olaylar nedeniyle bir kısım sürücülerin şiddete başvurarak kendilerine ve muhatap oldukları kişilere, çevreye zarar verdikleri zaman zaman görülmektedir. Bu nedenle, sürücü sıfatı taşıyanların psikolojik ve sosyolojik yönden rahat ve sağlıklı olmaları, yapılan kontrol ve denetimlerde bu noktalarda eksikliği görülen sürücülerin meslek içi eğitime tabi tutulmaları ile ileri derecede olanlar hakkında rehabilite edici önlemler alınması gerekir. Bu çerçevede meslek örgütlerinin meslek içi, meslek ahlakı ve davranışları konusunda mensuplarına eğitici eğitimler vermeleri gerektiğinin hatırlatılmasında toplum adına yarar görülür.
Ali Em
Önceki Dönem Yüksek Seçim Kurulu Başkanı
1976 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Yurdun çeşitli yerlerinde hâkimlik görevlerini yaptıktan sonra, Adalet Bakanlığı’nda Kanunlar Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. 2002 tarihinde Yargıtay üyeliğine, 2007 tarihinde Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyeliğine seçildi ve daha sonra Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu. Kanun hazırlama komisyonlarında görev aldı.
“Türk Medeni Kanunu (Anonim), Anayasada Yargının Yeri ve Kanunları, Milletlerarası Andlaşmaları Uygulama Tekniği, Kanunların ve İdari Düzenleyici Tasarrufların Yapım Tekniği, Türk Hukuk Sisteminde Vakıflar, Hukuk Devleti’nde Sosyal ve Hukuksal Yaşam için Düşünülenler, Türk Hukuk Sisteminde Seçim ve Siyasi Partiler Hukuku” adlı eserleri bulunmaktadır.
Devamı yarın...