Prof. Dr. Harun UYSAL
1961 yılında Kuşadası’nda doğdu. İlk öğrenimini Kuşadası Yeniköy İlkokulu’nda, ortaöğrenimini İzmir Güzelyalı Ortaokulu’nda, liseyi İzmir İnönü Lisesi’nde tamamladı. 1984 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ürünleri Teknolojisi Bölümü‘nden mezun oldu. 1987 yılında Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Süt Teknolojisi A.B.D.’dan yüksek lisans, 1993 yılında aynı A.B.D.’da doktora eğitimini tamamladı. 1993 yılında Yardımcı Doçent, 1996 yılında Doçent, 2003 yılında Profesör unvanını aldı. Halen Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışan Prof. Dr. Harun Uysal evli ve iki çocuk babasıdır.
Çin yaklaşık 1 milyar üç yüz altmış milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi. Bunu 1 milyar iki yüz otuz beş milyonla Hindistan takip ediyor. Üçüncü ABD’de ise sadece 320 milyon insan yaşıyor.
Neredeyse Çin kadar kalabalık olmasına rağmen Hindistan, tarım ve gıda sektöründe Çin kadar etkileyici değil.
Çin’in hızla gelişen ekonomisi, orta sınıfı güçlendiriyor ve...
Daha düne kadar adından doğru dürüst söz edilmeyen orta sınıf, nüfusun önemli bir kısmını oluşturmaya başlıyor. Bu da onların güvenli gıdaya olan taleplerini artırıyor. Artık her yıl yapılan ortalama yüz gösteriden çoğunu maddi anlamda iyi durumda sayılan Çinlilerin farklı konulardaki rahatsızları oluşturuyor.
ARAZİ KİRALIYOR
Çin, bu büyüklükteki nüfusunu beslemek zorunda. Her yıl dış ticarette fazlalık verse de, gıda ithal etmek pek işine gelmiyor. Bu nedenle bir yandan kendi ülkesinde tarımı geliştirirken, diğer yandan Kuzey Afrika’da arazi kiralayıp tarım ürünleri yetiştirme yoluna gidiyor. Bu konuda o kadar yol alıyor ki, AB ülkeleri ve ABD Çin’le rekabet edebilmek için üreticisine daha fazla fonlar sağlıyor.
Örneğin dünya pamuk piyasasını öyle bir sallıyor ki...
İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz “pamuk piyasalarının şekillenmesinde Çin’in stok miktarının etkili olduğunu belirtiyor ve Çin yıllardır piyasalar üzerinde bu kadar etkili olmadı” diyor.
ENERJİ AÇILIMLARI
Çin sadece tarım atılımları yapmıyor, enerji açılımları da gerçekleştiriyor. Bir yandan kendi sınırları içerisinde kaya gazı ararken, diğer yandan Afrika’ya enerji konusunda da açılıyor.
Uganda altyapı yatırımları için Çin’i ülkesine davet ediyor. Bunun en önemli nedeni ödemeyi gelecekteki petrol gelirlerinden yapacak olması. Çin bu ticari ilişkiyi kabul ederken, batılı şirketler ön ödeme olmadan o ülkeye gelmiyor.
Çin’in Afrika ilgisi sadece Uganda ile sınırlı değil. Yetmiş dört ülkeli Kara kıtanın elli dört ülkesinde özellikle petrol ve doğalgaz sektöründe yatırımlar yapıyor. Bunu demiryolları ve çeşitli madenler üzerine yapılan yatırımlar takip ediyor.
Yani kısaca tarım sektörünün gereksinim duyduğu enerji ve ulaşım yatırımları yapıyor. Çin bu hamleleriyle gelecekte üreteceği tarımsal ürünler için enerjiyi ve bu ürünleri taşıyacağı yolları batının gözünün içine baka baka garanti altına alıyor.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024