Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Zihinsel engelli çocukların eğitildiği bir okulu ziyarete gitmiştim. Çocuklar engellerinin derecesine göre normal çocuklara uymayan davranışlar içindeydi. Ayrıca bir kısmının burnu akmış, gözü çapaklanmış, sürekli tırtıklamaları nedeniyle ellerinde, yüzlerinde yaralar oluşmuştu. Bir kısmı ise çişini tutamayıp kaçırmıştı. Bir süre sonra günlük eğitimin bitiş zili çaldı. Kapı önünde çocukların anneleri bekliyordu. Çocuklar koşarak çıktılar. Annelerle çocukların buluşmaları, sarılışları, birbirlerini kucaklayışları, koklayışları uzun hasretlere dayanan bir buluşma gibiydi, en büyük yazarların, söz ustalarının dahi zor ifade edebileceği bir güzellik, yücelik içindeydi. Bir an düşündüm; “Bu sarılışı ancak şefkat kelimesi ifade edebilir” dedim.

Haberin Devamı

Şefkat, ruhun en yüce değerlerinden biridir. Ruhsal değerlerin insandan insana ulaşması, esirgemeye, yumuşaklığa, sıcaklığa, korumaya, hizmete yönelmesidir. Bu nedenle tek başına sevginin yetersiz kaldığı zamanlar olur; zihinsel engelli çocukların okulunda olduğu gibi… Şefkatin zenginliği içindeyseniz, sevginiz hiç ayırımsız, pis, temiz, sümüklü, çişli demeden tüm insanları kucaklamalı, güven duygusu vermeli, içini ısıtmalı, Yüce Mevlana’nın dediği gibi güneş olup aydınlatmalı, içindeki yüceliği sevdiğine yansıtmalı, derdine şifa olmalı, yalnızlığını paylaşmalıdır.

Anne şefkati

Yeni doğan insan yavrusu şefkatle büyür, şefkatle gelişir ve şefkatle yaşar. Ana rahminde gelişen çocuğa güveni, huzuru, annenin kalp atışlarının sesi verir. O ses sevgi dolu yüreği, şefkati, huzuru yavruya ulaştırır, yalnızlığını paylaşır. Dünyaya geldikten sonra da çocuğa güven veren şefkatli tek yer ana kucağıdır. Eşim ilk oğlumuza hamile kaldığında hemen kitapçıları dolaşıp çocuk bakımı ile ilgili kitaplar aramıştık. 70’li yıllarda bugünkü gibi çeşit çeşit eserler yoktu. Bir Alman doktorun yazdığı en kalın kitabı alıp ezberlemeye başladık. Kitap, “Çocuk sütünü emdikten sonra yatağına koyun yalnız yatmaya alıştırın” diyordu. Biz de aynısını yapıyorduk ama çocuk saatlerce ağlıyor, ancak yorulup takatsiz kaldıktan sonra uyuyordu. O ağlarken bizde kapıya oturup eşimle birlikte çocuktan daha fazla ağlıyorduk. Bir akşam durumu öğretmen olan kayınvalidem gördü. Tüm itirazlarımıza karşın hemen gidip çocuğu kucağına aldı ve yavru biraz sonra mışıl mışıl uyumaya başladı. “Çocuk ana rahminde alıştığı güveni ve şefkati annenin kucağında, kalp atışlarının sesinde bulur, üzülmeyin büyüyünce yatağına alışır” dedi.

Haberin Devamı

Maymunlarla ilgili bir makalede okumuştum. Annesi olmayan maymun yavrusu, sarılıp birlikte yatacak, anne yerine koyacak yumuşak bir yastık veya benzeri şeyi bulamadığı zaman ağır depresyon belirtileri gösteriyormuş. Her canlı varlık yalnızlığını paylaşacak şefkatli, yumuşacık bir kucak arar.

Zenginleşen sevgi

Şefkat, sevginin anlayışla zenginleştiği, bütünleştiği yerdir. Anlayışın olmadığı yerde sevgi yaşamaz. Anlayışla bakmadığınız kimsenin küçük kusurları, farklı tutum ve davranışları gözünüze batar, sevgiyi yaralar.

Anlayış içinde değilseniz gönlünüzde sevgi üretemezsiniz. Şefkat, anlayışla güçlendirilmiş, ilgidir, sevgidir. Şefkatli insanlar anlayışlı olurlar kimseyle kavga, mücadele etmez, çekişmezler.

Haberin Devamı

Şefkat, insan yaşamı için çok önemlidir ve en insanın kendisi için gereklidir. 6 -7 yaşlarındaydım, öğle saatlerinde sarhoş bir adam yere çömelip taş bir duvara sırtını yaslamış, arada bir “Ben ne eşekmişim” diyerek kafasını taş duvara vurup ağlıyordu. Kafası kanıyordu fakat o farkında bile değildi. Hepimizin kusurlu olduğu, hata yaptığı, kendine yakışmayan davranışlar içinde bulunduğu zamanlar olabilir. Kafasını taşlara vuran sarhoş gibi hemen kendinizi suçlamayınız. Nasıl ki üzgün bir arkadaşınıza şefkat gösteriyorsanız kendinize de anlayışlı olunuz, şefkat gösteriniz. Kendinize karşı şefkatli olmak hatalarınızı görmezden gelmek değildir. Kendinize karşı kabul edici bir duyarlılık içinde olmak, kendi sorumluluğunuzu üstlenmek, hatalardan gerekli dersleri almak ve bir daha aynı hataya düşmeyecek şekilde çözüm yolları bulmaktır. Şefkat insan yaşamını güzelleştiren, insanları koşulsuz sevgiyle bütünleştiren, anlayışla esirgemezliğe ulaştıran, çözümsüzlükleri bitiren, insanlığı barışa ve huzura kavuşturan, ruhları ve dünyaları aydınlatan yüce bir zenginliktir.

İNAL AYDINOĞLU

İnal Aydınoğlu, Gaziantep doğumlu bir ekonomist ve işadamıdır. 1978 yılından beri işyaşamının yanında, karşılık beklemeden seven, veren, paylaşan bir gönüllü olabilmek için çalışmakta ve gönüllülüğün mutluluğunu yaşamaktadır. Marmara Üniversitesi ve bazı vakıf üniversitelerinde gönüllülük, sosyal girişimcilik, liderlik ve sevgi konulu dersler vermekte, yetişkin eğitimleri, kurslar, seminerlerdüzenlemekte, gazetelerde yazmakta, televizyon programları yapmaktadır. Sevgi ve gönüllülük üzerine yayımlanmış 10 kitabı bine yakın makalesi mevcuttur.