Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

N. İsmet HERGÜNŞEN
Emekli Deniz Kurmay Albay

1961’de Yozgat’ta doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’nden sonra 1982 yılında Deniz Harp Okulu’ndan mezun olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na katıldı. Deniz Kuvvetleri’nin muhrip, hücumbot ve fırkateynlerinde branş subaylıkları, bölüm amirlikleri ve ikinci komutanlık görevlerinin ardından, TCG Fatih Fırkateyni’nde Komutanlık ve Hücumbotlarda Komodorluk görevini icra etti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve bağlılarındaki muhtelif karargah görevleri hitamında, Foça Deniz Üssü ile Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlık görevlerini gerçekleştirdi.
Görevleri esnasında Deniz Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde Kurmay Subay eğitimi aldı. TSK’ya 29 sene hizmet ettikten sonra Deniz Kurmay Albay rütbesinden kendi isteğiyle Ağustos 2011’de ayrıldı. Halen, Bilimsel Denizcilik Gemi Adamı Yetiştirme Merkezi’nde Deniz İşletmeciliğine yönelik dersler vermektedir.

Haberin Devamı

Türk ve dünya tarihinin akışını değiştiren ve sonuçları bakımından ‘Kurtuluş Savaşı’ öncesi milli birlik ve beraberliğimizi güçlendiren şanlı tarihimizin en önemli sayfalarından birini oluşturan 18 Mart Deniz Zaferi’mizin 99’uncu yıldönümünü kutlayacağız bu yıl.
İngiliz Bahriye Nazırı Winston Churchill, 1930’da ‘Revue de Paris’ dergisine verdiği mülakatta “Birinci Dünya Harbi’nde bu kadar insanın ölmesine, harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde onca ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi altı demir kaptır” demiştir.

‘Tophaneli’nin eseri’
Aynı olaya ilişkin bir başka değerlendirmesinde ise Winston Churchill, “400 yıldan beri dünya tarihinde Tophaneli Hakkı’nın yaptığını kimse yapamadı. Bir gece önce Tophaneli Hakkı, Rus-Bulgar batık gemilerinden çıkarılmış mayınları ummadığımız şekilde denize dökünce, 18 Mart’ta yaptığımız hücum fecaatle sonuçlandı. Donanmamızın üçte biri sulara gömüldü, üçte biri kullanılmaz hale geldi. Başarısızlık beni 25 yıl politikanın dışına fırlattı. Savaş 2.5 yıl uzadı, 8.5 milyon Avrupalı öldü. Rusya komünist olurken, 30 milyon insan hayatını kaybetti. Rusya’nın Çin’i komünist yapması, elli milyon kişinin hayatına mal oldu. Biz Boğaz’ı geçemedik, İslâm ülkeleri, hattâ bütün Doğulu Milletler Batı’nın gücünden şüphe etmeye başladılar. Hindistan’ı, Pakistan’ı, Bangladeş’i, diğer İslam ülkelerini elimizde tutamaz hale geldik. Bunlar Tophaneli Hakkı’nın eseridir” söyleminde bulunmuştur.
Peki biz Nusret Mayın Gemisi hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz ve Tophaneli Deniz Yüzbaşı Hakkı’yı ne kadar tanımaktayız?
20’nci yüzyıl başında donanma gücü ve savaş gemilerinin öneminin anlaşılması üzerine Osmanlı Devleti donanmadaki eksikliklerini tamamlamak için modern gemiler satın almak yoluna gitmiştir. Nusret Mayın Gemisi bu amaçla 1910 yılında Almanya’ya sipariş edilerek, 4 Mart 1911’de Kiel’de denize indirilmiştir. 1912 yılında seyir için son hazırlıklarını tamamlayan gemi 1913 yılında Osmanlı Donanması’nda hizmete girmiştir.

Asıl adı ‘Nusrat’
1915 Çanakkale savaşlarına damgasını vuran Nusret Mayın Gemisinin asıl adı ‘Nusrat’ olup, ‘Yardım’ anlamına gelmektedir. Nusret Mayın Gemisi 7/8 Mart 1915’te döktüğü 26 mayınla Deniz Zaferi’nin kazanılmasında önemli rol oynamıştır. I. Dünya Savaşı boyunca Çanakkale’de kullanılan bu gemi 1918 Mondros Mütarekesi’nden sonra 8 yıl görev dışı kalmıştır. 1926’da Gölcük Tersanesi’nde onarımı yapılan ve 1955’e kadar Türk Donanması’na hizmet veren gemi 1962’de sivil bahriyeye satılmıştır. Birçok aksamı zaman içinde değiştirilerek kuru yük gemisi olarak kullanılan ve Nisan 1990’da batan Nusret 1999’da denizden çıkarılarak Mersin Limanı’na çekilmiştir.
2011’de Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda inşa edilen Nusret Mayın Gemisi’nin bire bir ölçülerindeki yeni yapımı halihazırda Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı’nda sergilenmektedir.
1876 yılında İstanbul Tophane’de doğan Yüzbaşı Hakkı bey, 1897’de teğmen rütbesiyle Deniz Harp Okulu’ndan mezun olmuştur. Mansure Korveti’nde mühendislik eğitimini tamamlayarak donanmanın muhtelif gemilerinde seyir subaylığı ve II. Süvari görevleri sonrasında, sırasıyla Fethiye Kalyonu, Necm-i Fetan, Ordu Gambotları ile müteakibende 29 Ekim 1914’te Nusret Mayın Gemisi’ne süvari olarak atandırılmıştır.
Yüzbaşı Tophaneli Hakkı bey, Nusret mayın gemisi komutanı olarak, komutanlarından aldığı emirle, gemideki tüm mayınları mükemmel bir planlama çerçevesinde Anadolu yakasındaki Erenköy önlerindebulunan Karanlık Liman’da sahile paralel dökerek İtilaf Donanması’nın boğazdan geçmesini engellemiştir. Bu görevden iki gün önce kalp krizi geçiren Yüzbaşı Hakkı mayınların döşenmesinden sonra, Nusret’in düşman projektörlerine yakalanarak başarısızlığa uğrayacağı endişesiyle geçirdiği ikinci bir krizle hayatını kaybetmiştir.
Ölümü hiçe sayarak karada elde edilen başarıları deniz ile taçlandıramadığınız takdirde, mücadelelerle elde ettiğiniz toprakların, elinizden çıkması bir mukadderat olarak görülmekte. Denizde, bilim ve teknolojinin birbiriyle kaynaşmayan kahramanlığına rastlamanız mümkün olmaz.
Çanakkale savaşlarında kazandığımız zaferler, güç dengelerini değiştirmiş, 600 yıllık bir imparatorluğun küllerinden bağımsız bir Cumhuriyet kurulmasına neden olduğu gibi dünyada pek çok ulusa da örnek olmuştur.
Bu zaferlerin şan ve şerefi vatanımızın her karış toprağını kanlarıyla yoğuran Mehmetçiklerimiz ve onların ölümsüz lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e aittir.
Ebediyete intikal eden tüm şehit ve gazilerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, onları rahmet ve minnetle anıyoruz.
Ruhları şad olsun.