ZAFER İŞERİ - Karadeniz’e kıyıdaş olan Ukrayna ve Rusya arasındaki silahlı çatışmalar neticesinde Montrö Boğazlar sözleşmesi tüm dünyanın gündemi haline geldi. Söz konusu kriz döneminde Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin gündeme gelmesinin sebebi sözleşmenin savaş gemilerinin ve ticaret gemilerinin boğazlardan geçişini düzenlemesidir.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı silahlı saldırıda bulunmasının akabinde Ukrayna’nın Türkiye’den ilk talebi Boğazların Rusya’ya kapatılması oldu.
Ayrı düzenlemeler
Öncelikle boğazlar kavramından İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kast edildiği bilinmelidir. Söz konusu boğazlar Ege Denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayarak Karadeniz’den çıkışı ve Ege Denizinden Karadeniz’e girişi sağlamaktadır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 4. maddesine göre savaş zamanında Türkiye savaşan değilse, ticaret gemileri barış zamanında olduğu gibi geçiş özgürlüğüne sahip olacaklarına dair düzenleme yapılmıştır.
Sözleşmenin söz konusu maddesine göre Türkiye dışındaki ülkeler savaş durumunda olsa dahi ticaretin sürekliliğinin sağlanması amaçlanarak ticaret gemilerinin geçişinin yasaklanamayacağına dair düzenleme getirilmiştir. Ancak Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde savaş gemilerinin Boğaz'dan geçişi için ayrı düzenlemeler getirilmiştir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 19. maddesine göre Türkiye’nin savaş durumunda olmaması halinde savaş gemileri sözleşmede belirtilen koşullar doğrultusunda serbestçe boğazlardan geçebilecektir. Ancak söz konusu savaş gemileri savaş içerisinde olan bir ülkeye ait ise boğazlardan geçmesi yasaklanmıştır. Dolayısıyla sözleşmeye göre savaşmayan devletlerin savaş gemilerinin boğazdan geçebileceği ancak savaşan devletlerin savaş gemilerinin boğazdan geçemeyeceğine dair düzenleme getirilmiştir. Nitekim bu husususun istisnası bulunmaktadır. Şöyle ki; savaş halinde olan bir ülkenin savaş gemilerinin bağlama limanına geri dönebilmek için boğazlardan geçmesi gerekiyorsa söz konusu geçişi özgürce yapabileceklerdir.
Ukrayna’nın ülkemizden Rusya’nın boğazlardan geçişini kapatmasını istemesi üzerine üst düzey devlet yöneticileri tarafından Montrö Boğazlar Sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağına dair açıklama yapılmıştır. Şu anki gelişmeler doğrultusunda öncelikle Ukrayna ve Rusya arasındaki silahlı çatışmanın savaş durumu sayılıp sayılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Montrö Boğazlar sözleşmesinde hangi durumun savaş durumu sayılacağına dair detaylı bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak geçtiğimiz günlerde Dış İşleri Bakanımız yapmış olduğu açıklamada Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimi savaş olarak değerlendirmiştir. Bu duruma göre Türkiye taraflar arsındaki gerilimi savaş olarak değerlendirerek Rus savaş gemilerinin boğazdan geçişini yasaklayabilir. Ancak bilindiği üzere Rusya ve Ukrayna’ya ait birçok gemi söz konusu gerilimin başlamasından önce Karadeniz’de bulunmaktaydı bu sebeple Montrö Sözleşmesi’nin yukarıda açıklanan maddesine göre savaş halinde bulunan ülke gemilerinin bağlama limanına dönmesi halinde boğazlardan geçmesinin engellenemeyeceğidir. Dolayısıyla söz konusu durumda Türkiye tarafından Rus savaş gemilerinin boğazdan geçmesine izin verilmese bile bağlama limanına dönecek olan Rus gemilerinin boğazdan geçmesi engellenemeyecektir.
Dengeleyici tutum
Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bu dönemde Montrö Boğazlar Sözleşmesi sebebiyle Türkiye’nin belirleyici rol almasının en büyük kaynağı Mustafa Kemal Atatürk’ün sahip olduğu askeri deha ve ileri görüşlülüktür. Güncel olarak Türkiye Devleti Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilimde barış yanlısı ve dengeleyici bir tutum izlemektedir. Nitekim hiçbir haklı sebep bir devletin başka bir devletin toprak bütünlüğü ve iç egemenliğini müdahale ederek masum sivillerin zarar görmesini haklı çıkarmamaktadır. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyıl yani teknoloji çağında halen savaşların konuşuluyor olması insanlığın hâlâ geçmişinden ders çıkaramadığı ve geleceği göremedikleri anlamına gelmektedir.