Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Covid  19, Çin’in Wuhan kentinde ilk kez görüldüğü 23 Aralık 2019 gününden bu yana dünyanın en önemli sağlık sorunu hâline geldi. Salgının yayılma hızı, bazı günler yavaşlasa da dünya ve Türkiye genelinde artmaya devam ediyor...”

“Krizin ekonomik ve sosyal sonuçlarını ortadan kaldırmak için yapılması gereken şey, devlet yatırımlarını her alanda artırmak, karma ekonomi modeli çerçevesinde özel sektörü teşvik etmek suretiyle sosyal piyasa ekonomisini canlandırmaktır...”

Yeni tip koronavirüs ya da Dünya Sağlık Örgütü’nün hastalığı ilk kez ortaya çıktığı yılı da gösteren bir kısaltma ile adlandırmak için kullandığı bir terimle “Covid  19”(1), Çin’in Vuhan (Wuhan) kentinde ilk kez görüldüğü 23 Aralık 2019 gününden bu yana dünyanın, Türkiye’de ilk kez görüldüğü 11 Mart 2020 gününden bu yana ülkemizin en önemli sağlık sorunu hâline geldi. Hastalık, kısa zamanda bütün dünyaya yayılan bir “pandemi” (küresel salgın) niteliği taşımaktadır. Ülkelerarası ve ülke içi ulaşımlarda her türlü taşıma aracı ile gelen yoğunluk, insanlar arasındaki görüşme ve temaslardaki yakınlık, koronavirüs salgınının bulaşma yoluyla kısa zamanda yerkürenin tamamına yayılmasını kolaylaştırdı. Salgının yayılma hızı, bazı günler yavaşlasa da dünya ve Türkiye genelinde artmaya devam ediyor.      

Haberin Devamı

CNN’de her gün Johns Hopkins Üniversitesi  kaynak gösterilerek koronavirüs salgını ile ilgili rakamlar yayınlanıyor. Dün (6.5.2020) açıklanan rakamlara göre; küresel plânda koronavirüse yakalanan hastaların sayısı 3.709.800, ölenlerin sayısı 259.695; ABD’de koronavirüse yakalanan hastaların sayısı 1.210.822, ölenlerin sayısı 71.463 idi.

Türkiye’de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her akşam koronavirüs salgınının ülkemizdeki seyrini gösteren rakamları açıklıyor. Dün (6.5.2020) verilen rakamlara göre; son 24 saatte Türkiye’de koronavirüsten ölenlerin sayısı  64 yeni vefatla 3.584’e, hasta sayısı 2.253 yeni tanı ile 131.744’e yükseldi. Hastanede tedavi ve taburcu edilenlerin sayısı, iyileşen 4.917 hasta ile 78.202’ye ulaştı.

Yukarıda verilen koronavirüs rakamları, henüz geçmişte milyonlarca insanın ölümüne yol açan kolera, veba, İspanyol gribi gibi salgın hastalıklar düzeyinde değil. Ama insanlığın bugün karşı karşıya bulunduğu pandeminin ne kadar süreceğini, ne zaman kontrol altına alınabileceğini kestirmek olanaksızdır. Geçmişteki büyük salgınlardan bu yana tıp çok gelişmiş olmakla birlikte; koronavirüsün tehlikeli bir mikrop olarak ortaya çıkması yeni bir olgudur.      

Haberin Devamı

O nedenle koronavirüse karşı henüz özel bir aşı veya etkili bir ilâç bulunmuş değil. Araştırma ve deneyler devam etmekle birlikte, bu konudaki laboratuvar çalışmalarının 2021’den önce sonuç vermesi beklenmiyor. Mikrobun zaman içinde biyolojik mutasyona (değişinime) uğraması da aşılması gereken bir güçlük oluşturuyor. İnsanlık âlemi, bu yeni pandemiyi önlemek, koronavirüsü yok etmek için uzun soluklu, çok yönlü ve çetin bir mücadeleye hazır olmak zorunda.

Koronavirüsün ekonomik ve sosyal etkileri

Herkesin potansiyel bir koronavirüs taşıyıcısı olabileceği düşüncesiyle,  mikrobun başkalarına da bulaşmasını önlemek için şimdilik bulunan çare, insanlar arasındaki görüşme ve temaslarda sosyal mesafe bırakmak, başka bir deyişle, yakın temastan kaçınmaktır. Ancak bu uygulama, toplumsal yaşamın olağan akışı içinde zorunlu olan bir araya gelmeleri, iş yaşamının gereği olarak bir arada çalışmaları engelleyici sonuçlar doğuracak niteliktedir. Bizde Anayasa’ya aykırı biçimde genelgelerle hafta sonları veya tatil günleri için konulan 2 veya 3 günlük  sokağa çıkma yasakları, 65 yaş üzerindeki ve 20 yaş altındaki insanlara sağlıkları üzerindeki olumsuz etkileri düşünülmeksizin reva görülen ev hapsi niteliğindeki uygulamalarla önlenmek istenen, bu birlikteliklerdir (krş. AY m. 13).

Haberin Devamı

Koronavirüsün etkileri yalnız sağlık alanında kalmıyor. İnsanlar arasında fizikî yakınlık dolayısıyla mikrobun geçmesini  önlemek için bizde ve başka ülkelerde alınan tedbirler, ekonomik ve toplumsal yaşamın her alanını etkileyen bir dizi yasak, kapanma, kapatma, iptal, erteleme şeklinde ortaya çıkıyor ya da bu tür sonuçlar veriyor. Koronavirüs, bu tedbirlerle birlikte küresel ölçekte işleyen bir düzeni çökertti.       

Küçük esnaf işletmeleri kapanıyor; büyük ticarî işletmeler iş hacimlerini daraltıyor, fabrikalar üretim kapasitelerinin altında imalât yapıyor, işçi ve diğer çalışanlarının sayısını azaltıyor, işten çıkarmalar artıyor; var olan işsizler ordusuna yeni işsizler katılıyor, işsizlik yaygınlaşıyor. Birçok aile geçim sıkıntısı içinde. Bu, yoksulluğun artması demek.

Üretim, iç ve dış ticaret azalmış, hatta yer yer bitmiş durumda. Ekonominin çarkları eskisi gibi dönmüyor. Alacaklar tahsil edilemiyor, ödemeler zamanında yapılamıyor, banka kredileri geri dönmüyor. Zincirleme iflâs ve konkordatolar gündemde.

Ülke içi ve ülkelerarası karayolu, demiryolu, deniz ve hava yoluyla yolcu ve yük taşıma işleri, yurt içi ve yurt dışı turizm, büyük ölçüde iptallerle  karşı karşıya. 

Anaokulu ve ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim ve öğretim kurumları kapandı; yüz yüze eğitim ve öğretim olanakları ortadan kalktı.

Sokağa çıkma yasağı konulan günlerde basılan gazeteler dağıtılamıyor, okuyucular  gazete alamıyor. Bu, basın ve haber alma özgürlüklerinin ihlâli demektir. 

Tiyatro, konser, resital, toplantı, kongre, konferans, panel, resim ve heykel sergileri vb sanat ve kültür etkinlikleri yapılamıyor. Sportif karşılaşmalar, maçlar yapılamıyor, erteleniyor.

Dünya, daha önce de 1929’da ABD’de başlayan, 1930’lu yıllarda devam eden ve başka ülkelere, Avrupa’ya da sıçrayan büyük ekonomik bunalım gibi krizleri, iktidar değişikliklerine yol açan siyasî sonuçlarıyla birlikte yaşadı. O zaman kapitalist sistemin kendi iç çelişkilerinden kaynaklanan bunalım, ABD’de 1932’de Demokratik Parti adayı olarak Başkan seçilen Franklin D. Roosevelt’in “New Deal” (Yeni Düzen) Programıyla gerçekleştirilen ekonomik ve sosyal yapısal  reformlarla aşılmıştı(2). Bugün karşı karşıya bulunduğumuz sorun, bir koronavirüs krizi olmakla birlikte; sonuçları bakımından benzer niteliktedir.

Ne yapmalı?

Kesin çare olarak bir aşı veya ilâç bulununcaya kadar, bugün olduğu gibi sosyal ilişkilerimizde mesafe bırakmaya, koruyucu maske takmaya devam etmeliyiz. Düzenli aralarla ve şüphe hâlinde yaptıracağımız sağlık kontrollerinde koronavirüs testinin pozitif çıkması durumunda tedaviye gitmeliyiz. Çünkü geç kalmadan yapılacak bir müdahale ile iyileşme ve kurtulma olanağı var. İşin bu yönü, içinden geçtiğimiz süreçte kendilerine çok şey borçlu olduğumuz tıp doktorları ve sağlık personeli tarafından daha iyi anlatılabilecek bir konudur.   

Koronavirüs krizinden çıkmak için alınacak tedbirler, hiçbir durumda başka sağlık sorunlarına yol açmamalıdır. Bu mücadele, hayatın normal akışını aksatmamalı; üretimin azalmasına yol açmamalı; temel hak ve özgürlüklerin geçmişte sıkıyönetim dönemlerinde dahi uygulanmamış şekilde sınırlandırılmasından kaçınmalıdır.

Koronavirüs krizinin ekonomik ve sosyal sonuçlarını ortadan kaldırmak, Türkiye’yi güçlü temeller üzerinde yeniden inşa etmek için yapılması gereken şey, Anayasa’nın 2 ve 5. maddelerindeki sosyal hukuk devleti ve sosyal adalet, 166. maddesindeki plânlı kalkınma ilkelerine uygun olarak devlet yatırımlarını altyapı başta olmak üzere her alanda artırmak, karma ekonomi modeli çerçevesinde özel sektörü teşvik etmek suretiyle sosyal piyasa ekonomisini canlandırmaktır. Böylece yeni iş alanlarının açılması sağlanabilir.

Bu arada işçi ücretleri ile memur maaşlarına mutlaka yıllık enflâsyon oranının üzerinde zam yapmak gerekir. İşçi ve memurların satın alma gücünün artması, ticaretin canlanmasına, kapanan esnaf işletmelerinin açılmasına, büyük ticarî işletmelerin daralan iş hacimlerinin yeniden genişlemesine, fabrikaların üretim kapasitelerine uygun imalât yapmalarına, banka kredilerinin geri ödenmesine yardımcı olabilir.

Koronavirüs krizi nedeniyle işini kaybedenlere, geçim sıkıntısı çekenlere merkezî idare ve belediye bütçelerinden sosyal devlet ilkesine uygun yardım yapılmalıdır.

Koronavirüs krizinin yarattığı sorunlar, her türlü partizanca düşüncenin üstünde bir ulusal dayanışma anlayışıyla çözülebilir.

(1) Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization, baş harfleriyle WHO) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus’un açıklamasına göre “Covid 19” kısaltması, “Corona virus desease” (Korona virüs hastalığı) terimindeki üç sözcükten alınan “Co+vi” heceleri ile “d” harfinden oluşuyor: “Co+vi+d”; 19 rakamı, hastalığın Çin’de ilk ortaya çıktığı 23 Aralık 2019 tarihinin son iki rakamını gösteriyor.

(2) Bu konuda bk. Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, C. 7, İstanbul 1994 (Encyclopædia Britannica, Inc. Hürriyet), s. 108 vd “Büyük Bunalım”; C. 23, s. 386 “New Deal”; C. 26, s. 143 vd “Roosevelt, Franklin D(elano)”; Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, C. 17, İstanbul 1986 (Librairie Larousse Milliyet), s. 8623 “New Deal”; C. 19, s. 9914 “Roosevelt (Franklin Delano)”.

Koronavirüs krizi ve çözüm yolları