Yerel yönetim seçim sürecine girildi. Bu süreçte “Kime oy verelim?” sorulacak. Türkiye’de 31.03.2019 tarihinde yapılacak yerel yönetim seçimi başka bir deyişle belediye başkanı ve belediye meclisi üyelerinin seçim süreci başladı. Bu süreç içinde partiler adaylarını belirlemek, seçmenler oy verecekleri adayları tanıma çabası içinde olacak.
Partiler, adayları belirlemek için seçmenlerin eğilimini anlamak amacıyla anketler, araştırmalar yaptı. Alınan sonuçlara göre, özellikle büyük kentlerde etkili, yetkili, bilinen, tanınan politikacılar, siyaset yapanlar ilk sıralarda yer aldı. Partiler seçimi kazanmak için, başka parti ya da partilerle işbirliği yaptı. Güçlü oldukları kentleri paylaştı.
Güçlü olduğu kentlerde işbirliği yaptığı partinin ya da partilerin seçime girmemesi ya da zayıf adayla girmesi kararlaştırıldı. Seçimde destek sözü verildi. Partiler, politik ve siyasal görüşlerine göre adayları belirlediler.
Adayları biliyoruz ancak, seçmenlerin adayların, kentin ne denli bilip bilmediklerini kentin durumu ve sorunları ile ne düzeyde bilgili ve ilgili olduklarını bilmiyoruz. Her yörenin, her kentin kendine özgü değişik, farklı durumu, yaşantısı ve sorunları vardır. Bilindiği gibi belediye il, ilçe, bucak gibi yerleşim yerlerinde kamu hizmeti yapan, başkanı ve üyeleri seçimle gelen, tüzel kişiliği olan kuruluşlardır. Bir kenti, yöreyi tanımak, coğrafi durumunu, dağını, tepesini, ovasını, yaylasını, iklimini, baharını, kışını, yazını bilmekle başlar.
Kentin gelişim sürecini bilmek Anadolu uygarlıklarının, Cumhuriyet Dönemi’nin bu sürece etkisi, katkısını anlamak, değerlendirmektir. Kentin bağı, bahçesi, ağacı, ormanı, yeşil alanı, konut, yol, ulaşım durumu, çarşısı, pazarı, nüfus yoğunluğu, tarım ve sanayi düzeyi, üretimi, tüketimi, kültür olanakları gibi her yörede değişik, farklı, özel olan yüzlerce alanda adayın bilgi sahibi olması gereklidir. Adayın kenti bilmesi, tanıması, anlaması, anlatması belirli öğrenme süreciyle gerçekleşir.
Ruhbilim ve toplumsal ruhbilimde birçok öğrenme kuramları vardır. “Yaşayarak öğrenmek”, “rol modeli alarak öğrenmek”, “iletişim ve ilişkiyle öğrenmek” doğru, gerçekçi, kalıcı öğrenme süreçlerini oluşturur. Bu süreci yaşamak için 18 yaşından sonra beş, on yıl kentte yaşamak, çalışmak gereklidir. Seçmenlerin adayları tanıması anlaması için, adayların anlatması, konuşması, insanlarla yüzyüze ilişki kurması, iletişim yapması gereklidir. Bu çaba seçmenin duygu ve düşüncesini anlamayı “duygu düşünce sezgisi”, “empati” yapmasını sağlar. Adayın becerisini, yetisini, yeteneğini geliştirmek için kişiliğini geliştirmesi, davranışını, tutumunu, eylemini belirlemesi gereklidir.
Belirlemede aşağıdaki ilkeler yer alır.
Vicdanlılık:
- Dengeli, düzenli, ilkeli, kurallı davranır. Doğru, güzel, iyi, olumlu davranmayı yaşam biçimi olarak sürdürür.
- Amaca, beklentiye ulaşmak için bütün gücüyle içten, inançlı, istekli çaba harcar. Başarısız sonuçlarda önce kendini sorumlu tutar.
- Başkalarına, doğaya, insana zarar veren davranışlardan, eylemlerden kaçınır.
- Sözünü tutar, üstüne aldığına görevi, işi, sorumluluğu yerine getirmeye çalışır.
Bağımlılık:
- Toplumsal görev (misyon) yüklenir. İleri görüşlü (vizyon) niteliği taşıyan, kişilik özelliği ile bireysel ve toplumsal amaca ulaşmaya çalışır.
- Toplumsal amaca ulaşmak ve sosyal ilişkilerini sürdürmek için özveride bulunur.
- Düşünürken, karar verirken içinde bulunduğu grubun, toplumun amacını, beklentisi, değerini göz önünde tutar.
- İçinde bulunduğu grubun, toplumun görevine uygun seçim yapar, fırsat kollar, fırsat yaratır.
Güvenirlilik:
- Ahlak kurallarına uygun, ilkeli davranır.
- “Özü-sözü bir” deyimine uygun kişilik yapısı gösterir, tutarlı yaşam sürdürür.
- Eylemin sorumluluğunu üstlenir.
- Başkalarının hatalı, kötü, zararlı davranışlarına, eylemine karşı çıkar.
- Başkalarının engellemesine, önlemesine karşın, amaca ulaşmak için ilkeli, kararlı tutumda direnir.
Uyumluluk:
- Değişik amaç, beklenti, istek karşısında, hızlı, kolay plan ve program yapar.
-Farklı önceliklerle, hızlı değişimlerle kolayca başa çıkabilir.
Özdenetim:
- İç güdülerden, dürtülerden kaynaklanan, etkin, şiddetli, yıkıcı, zararlı, olumsuz duygularını olumlu biçimde yönetir, yönlendirir.
- Tehdit ve tehlike karşısında, zor anlarda ve durumlarda bile doğru, gerçekçi, olumlu, sakin, soğukkanlı davranır.
- Baskı altında bile dikkatini, algısını denetler. Sağlıklı, doğru, gerçekçi düşünür. Gerekli davranışı, eylemi yapar.
Girişimcilik:
- Fırsatları önceden görür, sezer, yeni fırsatlar yaratır.
- Beklenen, istenen amaçların ötesinde değişik, yeni amaçlar, beklentiler belirler. Bunlara ulaşmaya çalışır.
- Amaca ulaşmak için gerekirse bürokratik engelleri, ilkeleri, kuralları değiştirmeye, esneklik kazandırmaya çalışır.
- Gelişmeye açık, duru, içten, tutarlı bir tutum gösterir.
İyimserlik:
- Bardağın dolu tarafını görür.
- Başarısızlık kaygısıyla ve korkusuyla değil, başarı ümidi ile düşünür, karar verir ve eyleme geçer.
- Başarı ve başarısızlığı abartmaz, genelleme yapmaz.
- Başarısızlığın nedenlerini arar.
- Başarısızlığa neden olan kişisel hataları görür ve aynı zamanda başkalarından, olaylardan, olgulardan, koşullardan kaynaklanan nedenleri de çözümlemeye çalışır.
