İnsan, yaşamsal evreleri olan çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerini sağlıklı ve kaliteli yaşar, dönemsel olarak edinmesi gereken bilgi ve birikimleri edinir ve bunları doğru yerde ve doğru zamanda kullanmasını öğrenir ve yaşam standartlarını toplumsal yaşam kurallarına uygun olarak belirler ve ona göre yaşam sürecini sürdürse insanca yaşıyor demektir. İnsanlık tarihinin yaşam sürecine bakıldığında sürekli arayış içinde oldukları, bulundukları zamanın zor koşullarını aşarak bilgi birikimlerini ileriye taşımak suretiyle bilim ve teknoloji alanında yeni buluşlar ve yeni icatlar peşinde koşmuşlardır.
Kendi yaşam düzeni
Ortak yaşamın gereği olarak; hukuksal yaşam kurallarını, ahlak, örf ve adet kurallarını ortaya koymak suretiyle kendi yaşam düzenlerini kurmuşlardır. Toplumsal yaşam içerisinde insanın özgür iradesiyle çevresini gözleyebilmesi, zamanı iyi ve yerinde doğru kullanabilmesi ayrıcı olma özelliğini yansıtır. Bilgi ve birikimlerinin beslenme kaynakları olan aile, eğitim ve öğretim kurumları ve yaşadığı çevresel ortamlardan iyi yararlanmış bilgi ve birikimler edinmişler ve edindiklerini kendilerine mal ederek bir yaşam biçimi haline getirmişler ise bulunduğu toplum için donamlı ve birikimli olmuşlar demektir.
a) İnsanın, her şeyden önce kendi vücut bütünlüğüne, ruhsal ve zihinsel yapısına karşı özenli ve dikkatli olması: İnsan, her şeyden önce maddi ve manevi varlığına özenli ve saygılı olmalıdır. Bu bağlamda, İnsan, düzenli beslenme alışkanlıkları edinmeli, hastalıklardan korunmalı, ruhsal ve zihinsel sağlığının aktif tutma gibi birçok önlemleri yerinde ve zamanında almalı, yaş evrelerine göre sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinilmelidir. Bunun yanında, sağlıklı olmanın esaslı bir unsuru olan koruyucu önlemleri zamanında almalı ve bunların en önemlisi sayılan yaş evrelerine göre aşı olmanın önemini bilmelidirler. Dayanma gücüne uygun çalışma alanları seçerek fiziki aktivitesini koruyarak hantallıktan ve hareketsizlikten uzak durmalıdırlar.
Ruhsal ve zihinsel yönden insanın rahat olması da önemlidir. Bu bağlamda insanın, hem bedensel aktivitesini, hem de zihinsel yaşam tarzını bir yaşam biçim haline getirerek yaşaması esas olmalıdır. Sportif faaliyetlerinin varlığı, sosyal aktivitelerle ilgilenmesi, zihinsel aktivitesini olumlu kılacağı gibi sosyal yaşamdan kopmadan, yalnızlığa itilmeden yaşamını sürdürmesi sağlayacaktır. Yaşamında; paylaşmayı kendisine görev edinen, sevgi, saygı ve hoşgörü gibi insani değerleri bir davranış biçimi haline getiren; öfke, hasetlik, şiddet ve riyakârlık gibi benzeri hareketlerden; uyuşturucu, tütün, alkol gibi alışkanlıklardan; kumar, fuhuş, internet ve teknoloji bağımlılıklarından kendi dünyasını uzak tutan, bedensel, ruhsal ve zihinsel yönden rahat insan demektir.
Paylaşımcı yaklaşım
b) İnsanın birbirine ve topluma karşı görev ve sorumlulukları: Toplumsal yaşamda, insanların birbirlerine ve topluma karşı duyarlı ve ölçülü olmaları esastır. İnsanların birbirlerine karşı, hoşgörülü, sevgi ve saygıyla paylaşımcı bir yaklaşımla davranış sergilemeleri huzurlu ve güvenli bir yaşam biçiminin önü açacağı tabidir. Öte yandan, toplumsal yaşamın gereği olan hukuk kurallarına, ahlak kurallarına, örf ve adet kurallarına uyulması her insan için bir görev olduğu bilinmeli ve sorumluluğunu taşımalıdırlar. Toplumda, bireylerin hukuk ölçüleri içerisinde hak ve hukuklarına duyarlı ve koruyucu olmalıdır.
Sonuç olarak, insanın kendi adına, toplum adına görev ve sorumluluklarının bulunduğu bilinci içerisinde, yaşamlarını sağlıklı ve güvenli kılmaları hedefleri olmalıdır.