Uyum strateji belgesinin göz ardı etmemesi gereken bir yönü, stratejik hedeflerin mümkün olduğunca ölçülebilir hedefler halinde belirlenmesidir. Başta yazılan senaryolara göre örneğin kaç öğrencinin okullara erişebileceği, kaç hastaya tedavi sağlanacağı, ölçülebilir hedefler olarak konmalıdır.
Uyum Strateji Belgesi, kalıcı çözümler konusundaki hedefleri çok net koymalıdır. Senaryoların ışığı altında, Türkiye’nin önümüzdeki 5 yıl içinde gönüllü geri dönüş, uyum (entegrasyon) ve/veya üçüncü ülkeye yerleştirme konusunda ne tür sayısal ve diplomatik çabalar sarf edeceği hedef olarak belirlenmelidir. Başka ülkelerin yerleştirme kotalarını arttırmaları için STK’ların da desteği ile potansiyel yerleştirme ülkelerine yönelik yürütülecek baskılar, anlatılabilir. Bu bağlamda Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planında, Türkiye’nin 1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne dair Sözleşmeye uyguladığı coğrafi kısıtlama hakkında ne düşünüldüğü ifade edilmelidir.
Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı, 5 yıllık dönem içinde öngörülen yasal/mevzuat değişikliklerden söz etmelidir. Dinamik bir göç olayında, yasaların, ikincil mevzuatın hızla geliştirilmesi gerekmektedir. Hatırlanacağı gibi Almanya ve İsveç gibi ülkeler, 2015-2016 kriziyle karşı karşıya kalır kalmaz entegrasyon yasaları çıkarttılar. Parlamentoda usulüne göre görüşülüp kabul edilen yasal düzenlemeler yapılması, kamuoyunun ileride mülteciler hakkında olumsuz algılar oluşturmasını da engelleyecektir. Yalan, nefret söylemi, şiddet içerek, yanlış ve deforme edilmiş bilgiye dayalı propagandalar, herkese açık yasalar sayesinde etkisiz kılınabilir. Dolayısıyla, 5 yıl içinde uyumla ilgili yasal ve düzenlemelerinin yapılacağı, stratejik bir hedef olarak dile getirilebilir.
Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı, 5 yıllık dönem için Türkiye’nin uluslararası mülteci hukuku ve politikalarının gelişmesine nasıl katkıda bulunacağına dair hedefler içermelidir. Türkiye’nin, BM çerçe vesindeki “Mülteciler Küresel Mutabakatı”na yapmakta olduğu mevcut katkı vurgulanmalı, Eylül 2018’sonrasında bu mutabakatın uygulanmasında nasıl bir izleme mekanizması geliştirileceğine dair hedefler belirlenmelidir. Yük paylaşımı ilkesinin bağlayıcılığını güçlendirecek ne tür adımlar atacağı, 5 yıllık diplomatik çabalar sonucu ne elde edilmesinin umulduğu planda yer almalıdır. Keza, Türkiye’nin savunduğu, güvenli bölgeler oluşturulması fikrinin uluslararası platformda bir karşılık ve kabul bulması için sağlam yeni argümanlar geliştirilmesi stratejik hedef olarak yer alabilir.
Türkiye’de uyum konusunda toplumun her kesiminde bir bilgi eksikliği mevcuttur. Türkiye’nin uluslararası mülteci hukukunun gelişmesine katkıda bulunabilmesi için mevcut entelektüel kapasitesini hızla arttırması gerekmektedir. Bu çerçevede, kamu çalışanları, STK çalışanları ve akademisyenlerin eğitimine yönelik hem sayısal hem de niteliksel hedefler Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı’nında yer alabilir.
Uyum Strateji Belgesi, uyum alanında önümüzdeki 5 yıl süreyle kamu ve STK aktörlerinin, akademisyenlerin, iş çevrelerinin, uluslararası kuruluşların, belediyelerin, muhtarlıkların, dini ibadet kurumlarının rollerini daha iyi tanımlayabilir.
BİTTİ