Prof. Dr. Ali Naci AKANSU
1980 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühedisliği bölümünden mezun oldu. Polytechnic Institute of New York University’den (eski adıyla New York Polytechnic) Elektrik Mühendisliği’nde 1983 yılında Yüksek Lisans (MS E.E) ve 1987 yılında Doktora (Ph.D EE) dereceleri aldı.
1987 yılından beri New Jersey Institute of Technology’nin Elektrik ve Komputer Müdendisliği bölümünde öğretim üyesi olarak çalışıyor. IDT Corporation [NYSE:IDT] ARGE Sorumlusu Genel Müdür Yardımcılığı, TV.TV/PixWave Teknoloji Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Genel Müdür Yardımcılığı, New Jersey Center for Multimedia Research Kurucu Direktörlüğü görevlerinde bulundu.
Sinyal ve transform teorileri ve bunların finans mühendisliği, yüksek frekanslı (hızlı) hisse senedi ticareti (high frequency trading), komunikasyon ve multimedya mühedisliği uygulamaları için algoritma ve yeni teknoloji geliştirme çalışmalarını sürdürmektedir. Prof. Akansu IEEE Fellow’udur.
Borsalar ve genel anlamda finans sektörü tasarrufların yatırım sermayesine dönüşmesinde, yatırım sermayesinin yatırım türleri arasında doğal akışını sağlamasında, yeni girişimcilerin yaratılmasında, getiri potansiyeli yüksek ekonomik aktivitelerin hızlı bir şekilde geliştirilmesinde, lokal ekonomilerin ve dünya ekonomisinin büyümesinde yapısal işlevler görmektedirler. Finans sektörünün 1850 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletleri Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payı Şekil 1’de örnek olarak gösterilmiştir.
Borsalar yatırım ürünlerinin piyasa değerlerinin oluştuğu ve ticaretinin yapıldığı pazarlardır. Ürünün piyasa değerinin oluşması, bilgi akışı ve ürün için yatırım sermayesi oluşturulması, yatırım risklerinin zamana uyarlanması ve transferi menkul değer ticareti olarak alıcılar ve satıcılar tarafından borsalarda gerçekleştirilir. Verdikleri servisler için müşterilerinden ücret alırlar. Ana gelir kaynakları bu ücretlerdir.
Bir borsanın gücü, güvenilirliği ve yapısal sağlığı günlük alış-veriş miktarıyla direkt olarak ilişkilidir. Büyük ölçekli yatırımcılar, halka açılmış firmalar, bankalar ve finansal kuruluşlar doğal olarak New York Stock Exchange (NYSE) veya National Association of Securities Dealers Automated Quotations (NASDAQ) gibi büyük hacimli borsalarla çalışmak isterler.
Dünya Borsalar Federasyonunun istatistiklerine göre dünyadaki borsalarda 2013 Ocak-Ağustos döneminde 36,5 trilyon Amerikan Dolarlık hisse senedi alış verişi olmustur. Bu ticaret hacminin yüzde 50’si Amerika Kıtasında, yüzde 37’si Asya-Pasifik bölgesinde geriye kalan yüzde 13’ü de Avrupa-Afrika-Orta Doğu ülkelerindeki borsalarında ve hemen hemen tamamı elektonik ortamda gercekleştirilmiştir.
YAPISAL DEĞİŞİKLİK
Bu borsalarda kayıtlı hisse senetlerinin toplam parasal değeri 2013 Ağustos sonu itibarıyla 57.5 Trilyon Amerikan Dolarıdır. Bu miktarın yüzde 44’ü Amerika Kıtasındaki, yüzde 30’u Asya-Pasifik ve yüzde 26’si da Avrupa-Afrika-Orta Doğu bölgelerindeki borsalarda kayıtlıdırlar. Ocak-Ağustos 2013 dönemi için dünyanın ticaret hacmi en yüksek 10 borsası ve kayıtlı hisse senedi değerleri en fazla 10 borsası Tablo 2.a ve Tablo 2.b’de Amerikan Doları cinsinden gösterilmektedir.
Baş döndürücü teknolojik gelişmeler dijital veri toplama, depolama, hızlı işlemek ve veriyi ekonomik olarak değerli bilgiye dönüştürmek, bilgiyi analitik metotlarla ve bilgisayar yardımıyla otomatik olarak ve akıllı şekillerde değerlendirerek kazanca dönüştürmeyi mümkün kılmıştır. Bu gelişmeler finans sektöründe yapısal değişikliklere yol açmış ve piyasaların global entegrasyonunu hızlandırmıştır. Global boyutta iş hacmi olan borsaların tamamı Internet ortamına geçerek elektonik menkul değer ticaretini müşterilerine servis olarak sunmaya başlamışlardır.
OLUMSUZ KAMUOYU
Bu yapısal dönüşüm olumlu etkilerini piyasalara sunarken kendilerini teknolojik olarak yenileyemeyen borsaların, kişisel ve kurumsal yatırımcıların rekabet şansları ortadan kalkmıştır. Geleneksel borsa sistemindeki alış-veriş kuralları elektronik ortamın özellikleriyle uyumsuzluğa düşmüşlerdir. Bu belirsizlikler ve yaşanan önemli elektronik borsa sorunları özellikle yüksek frekanslı menkul değerler ticareti hakkında olumsuz kamuoyu oluşturmuştur. Elektronik borsalardaki dönüşüme paralel olarak piyasaları düzenleme ve denetleme görevlerindeki kurumlar da değisimleri sürekli takip edip uygulamalarını geliştirmektedirler.
OLUMLU BAŞLANGIÇ
İleri teknoloji ağırlıklı, global ölçekli borsaların küçükleri bünyelerine katarak finansal piyasaların entegrasyonunu hızlandıracaklarını kaçınılmaz bir gelişme olarak öngörmüştük. Küçük hacimli borsaların hızlı davranıp bir an önce büyüklerden biriyle stratejik ortaklığa girmelerini önermiştik. Bu bağlamda Borsa İstanbul’un NASDAQ ile resmileştirmek üzere olduğu stratejik ortaklığı olumlu bir başlangıç olarak değerlendiriyoruz.