CENGİZ KUDAY
Bu yazımı koronavirüs hastalığının dışında öldüren, başka hastalıklardan da her yıl binlerce kişinin öldüğünü hatırlatmak için yazdım. Diğer hastalıkları da umursayalım.
Her yıl tespit edilen kanserler içerisinde beyin tümörleri yaklaşık %1.5’lik bir orana sahiptir. Bu tümörler her cins ve yaşta görülebilir. Radyoloji ve tanım metotlarındaki gelişmeler, tanının daha kolay konulmasını sağlamıştır.
Beyin tümörü nedir?
Beyinde ortaya çıkan anormal hücre çoğalmasıyla karakterize kitlelerin genel tanımıdır. Her gün yenilenen hücrelerdeki büyümeyi ve bölünmeyi sağlayan sistemlerde bir bozukluk olduğunda çoğalma kontrolsüz hale gelebilir. Beyin tümörlerinde bulgular, kitlenin beyin veya çevreleyen yapılara olan basısı veya sinir dokusunda oluşturduğu hassasiyet sonucu ortaya çıkar. Kitlelerin yerleşim yeri bulgularla ilişkilidir. Kitle ve kitlenin yaptığı ödem etkisi ile epilepsi (sara) veya bir takım fonksiyon kayıpları olabilir. Beyin tümörü çeşitlerini temek olarak 2 gruba ayırabiliriz.
Birincil ve metastatik (beynin dışında başka organlardan bir yerden yayılmış. Birincil dediğimiz tümörler beyinin kendi dokusundan kaynaklanan tümörlerdir. Birincil tümörlerde iyi huylu (yavaş büyüyen veya daha az yayılan) ve kötü huylu (daha hızlı büyüyen ve hızla yayılan tümörler olarak ikiye ayrılabilir.
Metastatik tümörler, meme, akciğer, mide, prostat, tiroit gibi çok farklı birçok organ kaynaklıdır. Beyin tümörleri yerleşim yerleri etkiledikleri yapılara göre çeşitlilik arz ederler. Yetişkinlerde beyin zarından kaynaklanan tümörler iyi huylu kabul edilebilir. Bunlarda yerleşim yerlerine göre kötü prognozlu olabilir. Bazen beyin dokusu içinde mevcut sinirlerden kaynaklanan tümörler vardır, (işitme siniri, 5. sinir vs.) genellikle iyi huyludurlar. Fakat yerleşim yerleri yönünden tehlikeli, riskli gruba girerler.
Hormon kaynaklı örneğin; hipofiz kaynaklı tümörler olabilir. Çoğunlukla iyi huyludurlar. Fakat aynı bölgede tekrarlayan ve malign diyeceğimiz tümörler de olabilir. Tümörlerin isimlendirilmesi ve malignansı dediğimiz kötülük derecesi tümörden tümöre hatta aynı isimli tümörlerden bile çok farklıdır. Burada çeşitleri yazmak bir şey ifade etmez. Şu soru sorulabilir. Beyin tümörü neden olur? Beyin tümörüne neyin neden olduğu henüz bilinmemektedir. Önlenmesi mümkün değildir. Suçlanan iki faktörden söz edilebilir.
- Bağışıklık sisteminin bozukluğu
- İyonize radyasyon
Beyin tümörleri ile meslekler arasında bir ilişki görülmemiştir.
Her zaman sıklıkla sorulan soru, cep telefonlarının beyin tümörlerine etkisi?
Birçok araştırma bu konuda yapılmış ve halen yapılmaktadır. Direkt olarak bu konuyu destekleyen bilimsel veriler halen çok yetersiz görülmektedir. İleri çalışmalar neyi gösterir şu anda bir şey söylemek zor.
Beyin tümörleri bulguları
- Baş ağrısı
- Bulantı, kusma
- Nöbet
- Kol veya bacaklarda kuvvetsizlik
- Denge bozukluğu
- Duygusal ve kavrama bozukluğu
- Görme, işitme, tat bozukluğu, koku alamama gibi özel bozukluklar.
Beyin tümörlerinde tanı
Hastanın anamnez dediğimiz hikâyesi, fiziksel muayene, nörolojik muayene, tanı testleri yol göstericidir.
Tanı yöntemleri
- MR (Manyetik Rezonans)
- BT (Bilgisayarlı Tomografi)
- PET (Pozitron Tomografi)
- Anjiyografi vs.
Tedavi seçenekleri
Kitlenin büyüklüğü, yerleşim yeri, hastanın yaşı, genel sağlık durumu yol göstericidir. Genellikle tedavi cerrahi, radyoterapi (çok çeşitlilik gösterir). Linac, gamma knife, syherlenife-thermo-theropie vs. Kemoterapi son yıllarda önem kazanmıştır. Çok yakın bir zamana kadar kemoterapinin beyin tümörlerine etkisi çok sınırlı idi. Bu gün bazı yöntemlerle ilaca hassas tümörler tedavi kapsamına girmektedir.
İleride önem kazanacak tedavi yöntemleri
- Gen tedavisi
- İmünoterapi
- Aşı
- Alternatiny electric fred therapi rüptüre
- Focuden ultra-sound brain transuder
Bu konularda çalışmalar henüz çok başlangıç durumunda. Fakat her gün büyük ilerlemeler göstermektedir. Rutin kullanımı henüz yaygınlaşmamıştır.
Bir cerrah olarak beyin tümörlerinin tedavisini öncelikle cerrahiyi düşünürüm. Hastalar bazen sorar nerede ve kimlere ameliyat olabiliriz. Her hastane ve cerrah aynı olamaz. Aslında her hekim her işi yapamaz. Cerrah ve tedavi kurumunu seçmek (benzetmede hata olmaz)araba seçmeye benzer.
Bulunduğumuz yerden herhangi bir yere her türlü arabayla gidebilirsiniz. Mühim olan oraya gitmektir. Ama bir kaza anında arabanızın belirli bir marka olması her şeyi değiştirebilir.
Bu gün cerrahinin dışında kullandıklarımızı şöyle özetleyebiliriz:
1- Thermal ablatian (tümör dokusunu ısıyla yok etme)
2- Focal drug delivery (lüzumlu olan yere çok yüksek oranda ilaç vermek)
3- Blood-brain barrier opening (kan likör şeddini açacak ilaçlar kullanmak)
4- İmmunomodulation (bağışıklık sistemini artırmak)
5- Neuro-modulation
6- Radyasyon sensitization (tümör dokusunu radyasyon ışıklarına hassas kılmak
7- Kök hücre kullanımı
Modern beyin cerrahisinin kurucusu olarak kabul edilen Horvey Cuching 20. yüzyılın ilk yarısının, Gazi Yaşargil de ikinci yarısının doktoru olarak seçilmişti.
Gelecekte beyin cerrahisinin en mutlu günü hiçbir şekilde cerrahiye muhtaç olmadığımız günler diye belirtmişti. (Travma- kazalar sonucu oluşan yaralanmalar hariç)
Tümörün DNA’sı
Sayın Hocamız Yaşargil’in bize öğrettiği, bir tümör ne kadar kötü isimlendirilse isimlendirilsin, her hasta için neticeler de tedavilerde farklılıklar gösterir. Hocalarımızın bize öğrettiği hastalarınıza sakın ömür biçmeyin. Her hastanın her tedaviye cevabı farklıdır. Her kötü tümör bile hücresel yapısı aynı olmasına rağmen tümörün kendi DNA’sı farklıdır. Önümüzdeki kısa bir zaman sonra çok farklı tedavi yöntemleri olacağı kesindir. Her şey öyle hızlı ve güzel (bilimsel yönde) gelişiyor ki... Bir cerrah, kelimenin tam manasıyla hastanın tedavisinin bir parçasıdır. Zira elleri ve el becerisi, bu tedavinin aracıdır. Bir komplikasyon olduğunda sıkı durabilmelidir, benim müdahalemden kaynaklanan bir komplikasyon mudur? Yoksa benim müdahalem değil de başka bir şeyden mi kaynaklanmaktadır. Tedavisi ne kadar başarılı geçerse geçsin hiçbir hastalığın sonucu önceden bilinmez. Her cerrahın komplikasyonu vardır. Komplikasyonu olmayan cerrah hiç ameliyat yapmıyordur. Her komplikasyon cerraha yeni bir tecrübe kazandırır. Yalnız kendi komplikasyonlarından değil başkalarının işlemlerinden de ders alınır.
Tabii ki komplikasyonun sıklığı veya azlığında deneyiminizin önemli rolü vardır. Bir ameliyatı 5 kez mi yoksa beş yüz kez mi gerçekleştirdiğine bağlıdır. Bu gün beyin cerrahisinin ileri bir düzeye erişmesini mümkün kılan yoğun bakım, yeni gelişmiş teşhis metotları, yeni gelişmiş yan dallar (Nöro-anestezi; nöro-radiologie, nöro-patoloji, onkoloji ve bir çok yan dal hastanın iyileşmesinde rol oynar.
Hastanın iyileşmesinde en önemli rol hastanın kendisinin iyileşeceğine inancı, morali ve bu moralin geliştirdiğine inanan bağışıklık sistemi ve hasta yakınlarının yakın desteği çok önemlidir. Hasta doktor, hasta bakıcı, hasta yakınları ve arkadaşlarının iyileşmedeki rolü beraberce bu probleme karşı koymayı bilmektir.
Her hastanın yaşam süreci kendine bağlıdır. Bizde bir söz vardır. Hastalık yok, hasta vardır. Her birinin iyileşme süreci ve sonucu farklıdır.
Hocamız Yaşargil’in bir dizi sözüyle bitirmek istiyorum.
Beyin emir verir.
El emri yerine getirir.
Kalp de yapılana rıza gösterir.
Bu üç organın uyumu çok önemlidir. Unutmayın, vicdanınızın sesi Tanrı’nın sesidir. Bu sese kulak verin.