Açlıkla mücadelede FAO-Türkiye işbirliği

Jose Graziano da Silva
Jose Graziano da Silva, 2006’da Latin Amerika ve Karayipler FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) Bölge Temsilcisi ve Genel Direktor Yardımcısı oldu. 6 Haziran 2011 tarihinde Brezilya’nın önerisiyle FAO Genel Direktörü olarak seçilen Doktor Da Silva; gıda güvenliği, tarım ve kırsal kalkınma alanlarında profesyonel kariyere sahiptir. Kendisi kırsal kalkınma, gıda güvenliği ve tarımsal ekonomi üzerinde olan önemli yayınların da yazarıdır. Da Silva 1977 yılından bu yana kırsal kalkınma alanında ve açlığa karşı çalışmalarını akademide olduğu kadar örgütlü emek mücadelelerin için siyasi bir düzeyde de gerçekleştirmişti. Da Silva iyi derecede İngilizce, İspanyolca ve Portekizce bilmektedir.

Hepimiz gıda güvenliğinin olduğu bir dünya idealini paylaşıyoruz. Bahsettiğimiz, herkesin ama özellikle en yoksul kesimin yaşam standartına ekonomik, sosyal ve sürdürülebilir çözümlerle tarımın ve kırsal sektörün katkı yapacağı bir dünya. Bu zorlu ideale rağmen, sıfır açlık ve yetersiz beslenmeyle olan mücadelemizde uzun zamandır işbirliği yaptığımız ortaklarımızın desteği beni hep etkiledi. Türkiye Cumhuriyeti bahsettiğim bu ortaklardan biri.
Önce küçük bir özet geçelim. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Genel Direktörü olarak ofise geldiğimde FAO’nun tüm stratejik konumlanmasını yeniden düşüneceğimiz bir süreci başlattım. Bu dönüşümle birlikte neler değişti? Bugün; hedeflerimiz daha belirgin, idari sistemimiz yeni bir evreden geçmekte, ve harcadığımız her kuruşun en etkili ve verimli şekilde kullanılması konusunda kararlıyız.

Verimli tarım sistemi
Bu yeni çalışma şeklimiz, önceliklerimizi belirlemek, küresel birtakım gibi çalışmak, ve güçlü ortaklıklar kurarak daha etkili sonuçlar elde etmek gibi bazı dikkate değer değişimleri de beraberinde getirdi. FAO olarak açlığın sonlandırılması, sürdürülebilir üretimin artırılması ve kırsal yoksulluğun azaltılması üzerinde çalışıyor, daha kapsayıcı ve verimli gıda ve tarım sistemlerinin geliştirilmesine ve afetlere karşı insanların ve geçim kaynaklarının direncinin arttırılmasına üye ülkelerimizle birlikte çalışarak katkı sağlıyoruz.
İyi uygulamalarımızın sonuçlarını ulusal düzeye taşıyarak, küresel bilgimizi somut politika değişikliklerine yansıtarak programlarımızı daha iyi işler duruma getiriyoruz. FAO’daki bu yenilenme kapsamında; FAO ve Türkiye hükümeti arasında uzun zamandır süren ortaklığımızı güçlendirecek ve gıda güvenliği, ormancılık, ve Orta Asya ülkelerinin karşılaştığı sorunları içine alan yeni bir sayfa açılıyor.
FAO ve Türkiye’nin bu hafta imzalayacağı anlaşmalarla birlikte ortaklığımızı güçlendirmenin yanında; gıda güvenliği ve yeterli beslenmeye, sürdürülebilir tarımsal üretime ve ormancılığı da kapsayan doğal kaynak yönetiminin geliştirilmesine Orta Asya ve ötesi bölgeler de dahil olmak üzere katkıda bulunacağız.
Önümüzde hâlâ zorlu bir yol var, zira yaklaşık 842 milyon insan yetersiz gıda üretiminden ziyade gıdaya erişiminin olmamasından dolayı hâlâ aç. En korunmasız kesimin yaklaşık yüzde 70’i gelişmekte olan ülkelerin kırsal kesimlerinde çalışıyor ve bunların birçoğu az bir gelirle geçimini sağlayan çiftçiler. 2050’ye baktığımızda artık daha çok tüketen ve 9 milyarı aşması beklenen bir nüfusu beslemek gibi zor bir görevimiz olduğunu daha görüyoruz. Bunun yanında toprak ve su kaynaklarının azalması gibi çok büyük çevresel zorluklar var olan tarım sistemlerinin sınırlarını da gösteriyor.
Şimdiki arayışımız bugünün ve geleceğin gıda ihtiyaçlarını karşılayacak tam olarak sürdürülebilir tarım sistemleri. Ve sürdürülebilir gıda sistemleri dendiğinde hiçbir şey buna aile çiftçiliği kadar yakın değil. Bu yüzden Birleşmiş Milletler 2014‘ü Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı ilan etti.
Bu yıl; aile çiftçilerinin, istediğimiz sürdürülebilir gelecek için açlığı sonlandırmak ve doğal kaynakları koruma konusundaki rolünü tekrar düşünmemizi sağlayacak bir olanak yaratıyor. Türkiye bu çabalarımızı anlamakla kalmayıp gıda güvenliği açısından sürdürülebilir çözümler üretmenin ve aile çiftçiliğini teşvik etme çabamızın bir parçası oldu.

İki anlaşma imzalanacak
Türkiye, merkezi Ankara’da bulunan FAO Orta Asya Bölge Ofisi’nin birlikte çalıştığı bölge ülkelerine (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan) ve diğer ülkelere her biri 10 milyon dolar bütçeye sahip bu iki anlaşmayla, ilk beş yıllık dönemde katkıda bulunacak.
İlk safhası 2007’de başlayan FAO-Türkiye Ortaklık Programı (FTPP), bundan önce olduğu gibi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’yla birlikte yürütülecek ve gıda güvenliği, doğal kaynakların yönetimi, tarımsal ve kırsal kalkınma ve gıda güvenilirliği gibi konular üzerine yoğunlaşacak. Program, temel olarak gıda güvencesinin sağlanması ve kırsal yoksulluğun azaltılması alanlarında aktif işbirliğine yönelik maddi, finansal, ve operasyonel çerçeveyi sağlamayı amaçlıyor.
FAO-Türkiye Ormancılık Programı (FTFP), Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın desteğiyle başlayacak olan yeni bir program olmakla birlikte program kapsamında sürdürülebilir orman ve arazi yönetimi, kuraklığın etkilerinin azaltılması, ormancılık politikaları ve bu alanda çalışan kurumların güçlendirilmesi gibi konular yer alacak.