Bundan birkaç yıl evvel mesleğim icabı katıldığım bir kongrede, San Diego’da (ABD), Amerikan Deniz Kuvvetleri’nin tümüne ev sahipliği yaptığı bir koya bakan kongre salonlarından birinde, %90’1 Amerikalı olan ve bizim gibi çok az sayıda Amerikalı olmayan beyin cerrahlarının önünde, eski ABD Dışileri Bakanı Henry Kissinger davetli konuşmacı olarak konuştu. Konuşması uzundu, fakat baz bölümleri bizim yaşadığımız bölge ile ilgiliydi. “Biz bugünün Romasıyız ve bir şekilde dünyaya yön veriyoruz (gülerek ve istihza ile).Ortadoğuya bugünlerde orada hiç olmayan demokrasiyi götürüyoruz” dedi. -Ülkemizin adını vererek- ve bizi komşu ülkelere karşı tampon ülke olarak tarif etti.
Günümüzden 2046 yıl önce (M.Ö. 27’de) Roma İmparatoru Augustos ölmeden önce bir emirname yayınlıyor. Bu emirler zinciri bir demir levhaya yazılıyor. Ve Roma’nın bütün eyaletlerine gönderiliyor. Bu arada bir Roma eyaleti olan Angora’ya (bugünkü Ankara) da gönderiliyor. Bu buyrukların yazıldığı levhada yapılması ve yapılmaması gereken emirler var. Angora’nın görevi İranlılara karşı koruma ve tampon göreviydi.
Bu arada belirteyim Roma hiçbir devrinde İran’ı yenememiştir, Fırat’ın öbür yakasına geçememiştir. Bir savaşta Romalı kölelerin isyanı olarak bilinen Spartakus isyanında isyan bastıran general Marcus Licinus Crossus Harran’da yapılan savaşta yenilmiş; İranlılar tarafından öldürülmüş. Parayı çok sevdiği bilindiğinden, ağzı eritilmiş altın ile doldurulmuştur. Roma’nın şan ve şeref olan sancak ve amblemleri ile esir alınan Augustus sonraki bir barışta bu emanetleri çok büyük tavizler vererek geri alabilmiştir. Daha sonraki yıllarda Roma birçok defa yenilmiş, hatta bir imparator olan Valerianus, bugünkü ismini Carseruis’den alan Kayseri’de, Pers Kralı Şapur’un ata binmesi için zorla diz çöktürülüp sırtına basılmış ve binek taşı olarak kullanılmıştır, hatta köle olarak çalıştırılmıştır. Daha sonra derisi yüzülerek Pers tapınağına astırılmıştır. Röliyefleri bugün dahi İran’ın müzelerinde sergilenmektedir. Roma dünyası yıllar boyu bu utanç verici olayların etkisinde kalmıştır. Bu gönderilen levhalardan yalnız bir tanesi tesadüfen bugünkü Hacı Bayram Cami yanında bulunan Roma tapınağı kalıntılarıyla birlikte ortaya çıkmış ve halen müzede tek örnek olarak durmaktadır.
Bugün Sayın Başkan Trump hala kendini Roma İmparatoru Augustus gibi sanıp, bizleri İran’a veya o bölgedeki diğer ülkelere karşı tampon devlet olmaya zorlayıp emirlerine uymaya mecbur etmeye çalışıyor. Ankara’yı hala bugünün Roma’sının başkenti Washington’a bağlı bir eyalet sanıyor. Tarih öyle bir bilimdalıdır ki, ülkeleri idare edenlerin bunu herkesten daha çok bilmeleri ve dersler almaları gerekir. Bugün bölgemizdeki topraklarda yaşayan halklar, tarihin binlerce yıllık imbiğinden geçmiş, süzülmüş, kültür ve tecrübeleri ile her zaman ayakta kalabilmiş ve yoluna devam etmiştir.