Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Atilla D. Yerlikaya

Türkiye-AB ilişkilerinde ekonomik gündem ağırlığını artırırken, Avrupalı yatırımcı için Türkiye pazarı cazibesini koruyor.

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Doç. Dr. Hatice Karahan, 8-9 Şubat tarihlerinde Brüksel’de AB kurumları, düşünce kuruluşları ve iş dünyası temsilcileriyle bir dizi temasta bulundu. Karahan’a eşlik eden Türk İş Heyetinin bir üyesi olarak temaslarını yakından izleme imkânımız oldu. Avrupa ile çok boyutlu stratejik ilişkimizin özellikle ekonomi boyutunun ağırlığının daha da artmakta olduğunu memnuniyetle gördük. Geçtiğimiz kasım ayında da Brüksel’de temaslarda bulunan Karahan’ın Avrupalı paydaşlarımızla gündeminde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gibi ekonomiye ilişkin konuların yanı sıra, son dönem politik gelişmeler ve vize serbestisi gibi konu başlıkları da vardı.

Haberin Devamı

Diyalog sürüyor

Karahan’ın nesnel ve dengeli üslubu ile olumlu ve yapıcı bir ortamda gerçekleşen görüşmelerde edindiğimiz genel izlenim, Türkiye-AB ilişkilerinde bu yılın sonuna kadar hareketli bir dönem yaşanabileceği yönünde. Gerek AB, gerekse ülkemizde iç siyaset 2017 yılında Türkiye-AB ilişkilerindeki olumlu söyleme umduğumuz kadar katkı sağlayamamıştı. Diğer taraftan, bu yılın başından bu yana karşılıklı olarak verilen olumlu mesajların havayı giderek daha da yumuşattığı görülüyor. Hatırlanacağı gibi ocak ayı içinde AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de Türkiye ile görüşmelerin devam edeceğini açıklamıştı. Ekonomi cephesinde oluşan olumlu havanın Türkiye’nin önümüzdeki günlerde atacağı adımlara bağlı olarak daha da ivme kazanması mümkün.

Mart ayı sonunda Bulgaristan’ın Varna kentinde gerçekleştirilecek “Liderler Zirvesi” bu bakımdan önemli bir fırsat. Türkiye’nin AB Dönem Başkanı Bulgaristan’ın davetiyle katılacağı zirveden birkaç ay sonra, mayıs ayında Sofya’da gerçekleşecek AB-Batı Balkan Zirvesi’nde Şubat 2018’de açıklanan beş Balkan ülkesi ve ayrıca Kosova için geçerli genişleme perspektifi ele alınacak. Bu ülkeler muhtemelen 2023 yılından sonra AB üyesi olacaklar ve listeye sonradan eklenen Kosova’nın durumu en son görüşülecek. Alt atla koyup hesapladığınızda, altı ülkenin toplamı bir İstanbul etmiyor. Bu ülkelerin AB açısından Türkiye’ye kıyasla entegrasyonu şüphesiz çok daha kolay. Pekiyi, Türkiye’nin durumu ne olacak?

Haberin Devamı

Karşılıklı adım şart

AB tarafı, hem üye ülkelerle, hem de AB Komisyonu’yla ilişkileri düzeltmesi gerekenin Türkiye olduğunu ifade ediyor. Aslında, keşke öyle olsa… Adımları tek taraflı atar ve süreci hızla işletebilirdik. Ancak bu çok taraflı bir ilişki ve adımların karşılıklı ve eş zamanlı olmasını gerekli kılıyor. İşte bu noktada geleceğe yönelik nasıl bir stratejinin çizilmesi gerektiğini belirleyecek ve sürece ihtiyaç duyulan olumlu havayı katacak olanın, daha somut ve karşılıklı kazanca dayalı ticaret ve ekonomik işbirliği gündemi olduğunu söyleyebiliriz.
Bu arada, AB’nin de uzun ve karşılıklı çıkarlara dayanan Ankara’yla ilişkilerini bozmak istemediği de son derece açık.

Atilla D. Yerlikaya

(Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Başkanı) Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi mezunu olan Yerlikaya 10 yılı aşkın yayıncılık deneyiminin ardından farklı sektörlerde Kurumsal İlişkiler ve Sürdürülebilirlik alanında üst yöneticilik rolleri üstlenmiştir. Halen Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst düzey Kamu Politikası ve Kurumsal İlişkiler yöneticilerinin oluşturduğu Kurumsal İlişkiler Enstitüsü’nün Başkanlığını yürütmektedir.

Haberin Devamı

DEVAMI YARIN...