Esasen erkekte cinsellik ilginç ama 3-6 yaşlar arası penisi keşfiyle başlar. Bunun diğerinden farklı olduğunu görür. Hatta penisiyle oynayarak bundan zevk alabilir. Bu durum bazı aileler için hem utanç hem de korku kaynağı olabilmektedir. Bu durum üzerinde durulmadığı takdirde, çocuk tarafından herhangi bir anlam ifade etmemesinden dolayı sonlandırılır. Ancak aktif cinsellik ergenlikle birlikte 12-16 yaşlarında ilk meninin gelmesiyle başlar.
Erkekler ilk cinsel bilgiyi nereden almalılar, bugünkü mevcut durum ne?
Esasen bir dönem okullarda bu eğitim verilmeye çalışılmıştı, ancak proje başarılı olmadı. Ancak bugün genellikle bilgi arkadaşlar, kitaplar, internet ve dergilerden almaktadırlar. Çok az bir kısmı ise aileden almaktadır. İnsanlar; internetten ve arkadaşlardan alınan, çoğu gerçekçi olmayan, abartılı, kafa karıştırıcı ve yalan yanlış bilgilerle, cinsellikle tanışır. Bu da yaşam boyu yanlış bilgilerle cinselliği yaşamasına neden olur. Bunun dışında genelde ilk cinsel deneyim çoğunlukla uygunsuz ortamlarda alelacele olmasından dolayı, kişi belki de yaşam boyu etkileneceği bir
İnternette Hastalık Arama Hastalığı
Günümüzde bilgi edinmek için, hepimiz internete başvuruyoruz. Adres arama, yemek tarifi, tarih gibi konularda, internet ve ilgili sitelerde, çoğunlukla doğru bilgiye ulaşıyoruz. Tatmin olmadığımızda, gene internetten başka başka sitelere bakıyoruz. Bunların çoğunda kişinin hayatı doğrudan etkilenmez. Hatta kolaylaşabilir.
Sağlık, hayatımızın en önemli alanıdır. Günümüzde dünya genelinde yaşam süresi 79, Türkiye’de nerdeyse 76 olmuştur. 70 yıl öncesine göre insanlar yaklaşık 22 yıl daha az yaşamaktaydılar. Bunun en büyük nedenleri, insanların sağlığına önem vermeleri, spor yapmaları, tıp tekniklerinin ve ilaçların gelişmesi olarak söylenebilir. Doğal olarak sağlığımıza özen göstermek, öncelikli görevimiz olmuştur.
Bugün hepimiz internetten sağlıkla ilgili birçok siteye ulaşabiliyoruz. En çok ilgi gören sağlık siteleri; sağlık bilgileri veren siteler, diyet siteleri, insan psikolojisiyle ilgili olanlardır. Çoğunlukla vücudumuzda bir belirti gördüğümüzde, ilk olarak internete bakıyoruz. Bu belirtinin ne olduğu, hangi hastalığın habercisi olduğu, insan yaşamını nasıl etkilediği, ölüme sebep olup olmadığıyla ilgileniyoruz. Buna bazı kişiler google
Çocuklarda Akıllı Telefon Kullanımına Dikkat!
Çok yakında Ajans Press; ülkemizdeki çocukların akıllı telefon, bilgisayar ve sosyal medya alışkanlıkları ile ilgili GFK ve Digital Talks’un ortaklaşa hazırladığı raporun bir kısmını yayınladı.
İlginç bir araştırma ülkemizde 6-15 yaş grubu çocukların neredeyse üçte ikisi akıllı telefon kullanıyor. % 42’si tablete % 44’ü bilgisayara sahip. Bunu bir anlamda çocuklarımız dünyayla, bilgiyle iletişim halinde şeklinde yorumlarken, bir yandan da bunun sonucu iyi mi kötü mü olacak doğrusu aklımızı meşgul etmektedir.
Bu konu oldukça tartışılacaktır. Çünkü akıllı telefonun bir tarafı aileyle iletişimi sağladığı gibi, bir kısım olumsuz yanları da vardır.
Aileler neden bu cihazları alıyorlar?
1. Herkesin çocuğunda var benim çocuğumun neden olmasın?
2. Çocuğuma fazla zaman ayıramıyorum, bari istediğini alayım.
3. Eve geldiğimde oldukça yorgun oluyorum, onunla oynama ve zaman geçirme enerjim yok. O tek başına oyalansın.
İntihar (öz kıyım); ölüm sonucunu doğuracağını bilerek, bir canlının kendisine karşı yaptığı eylemdir. Canlının bilerek, kendini öldürmeye çalışmasıdır. Öncelikle, hemen her intihar girişiminden önce kişiler kendini öldürmeyi düşünür ve bunun için bir plan yapar. İkinci aşamada bunu eyleme dönüştürür. Buna intihar girişimi denir. Her 30 intihar girişimini 1 tanesi ölümle sonuçlanmaktadır. Ölümle sonuçlanmayan intiharlar ise kalıcı sakatlıklar ve uzun süre hastane yatışlarına neden olabilmektedir. Türkiye’de 2014 yılında ölümle sonuçlanan intihar sayısı 3065, bu grubun dörtte üçü erkeklerdir. Ancak ölümle sonuçlanmayan intihar sayısı tam olarak bilinmiyor. Ölümle sonuçlanmayanların sayısı bu rakamın 30 katından fazla olduğu düşünülüyor. İlginç bir şekilde intihardan ölümler yaşlı nüfusta oldukça fazladır. İntihar girişimlerinin kadınlarda dört kat fazla iken, intihardan ölümler erkeklerde 3 kat fazladır.
İntihar etmek aslında bir öldürme eylemidir. Bir kişinin kendini öldürebilecek olması esasen başkalarını da öldürebileceği anlamına gelebilir. İntihar saldırısında bulunanalar aynı zamanda herkesle birlikte kendinin öleceğini bilir. Hatta bazen haberlerde “Cinnet getiren baba hem
İktidarsızlık ya da sertleşme sorunu; cinsellik esnasında cinsel birleşmeyi sağlayacak veya devam ettirecek kadar peniste sertleşmenin olamaması ya da sertleşmenin olup kaybolmasıdır. Doğal olarak cinsel birleşmede boşalmayla birlikte sertlik ortadan kalkar. Tekrar sertleşmenin oluşması ilk 24 saat içinde meydana gelirse, bu bir sorun olarak değerlendirilmez. Erkekler birçok cinsel sorunu görmezden gelirken sertleşme sorununda dehşete kapılırlar. Gerçekten erkekliklerinin sona erdiğini düşünürler. en çok korkulan cinsel problem olarak değerlendirilir. 40 yaşından sonra sertleşme problemi daha sık görülür. 40-70 yaş arası erkeklerin yarısında iktidarsızlık sorunu görülmektedir.
40 yaş öncesi iktidarsızlık problemlerinin neredeyse tamamı psikolojiktir. 40 yaşından sonra fiziksel problemlerde iktidarsızlığa sebep olur. İktidarsızlığın % 40 sadece fiziksel hastalıklara bağlı, % 20 sadece psikolojik, % 40’ ise hem fiziksel hem de psikolojik sorunlara bağlı oluşmaktadır.
Fiziksel hastalılardan; tansiyon sorunları, şeker hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, felçler, aşırı alkol tüketimi, aşırı sigara tüketimi ve bazı ilaçlar iktidarsızlık sorununa neden olabilmektedir.
İktidarsızlık
Doğum Sonrası Cinsellik Nasıl İyi Hale Gelir?
Doğum sonrasında; bir süre cinsellikte çeşitli sorunlar olabilir. Bunun çoğunlukla nedeni; hamilelikteki cinselliğin kesintiye uğraması, loğusalık, doğum sonu depresyonları veya odada yeni bir bireyin olması yani bebeğin çiftin odasına girmesidir. Bebeğin dünyaya gelişi sonrası cinselliğin tekrar normal zamanlara dönmesi için 8 öneri:
1. Odada başka birisinin varlığı önemli olabilir. Bebeğin doğumu sonrasında, mutlaka odada kalacaksa ayrı yatakta olması sağlanmalıdır. Bebeğin aynı yatakta olması cinselliği engeller.
2. Bebeğin ağır bir sağlık sorunu yoksa, 6. aya geldiğinde, mutlaka başka bir odaya alınmalıdır. Bu durum çocuğun ruhsal sağlığı için iyi olduğu gibi çiftin cinselliğini de olumlu yönde etkileyecektir.
3. Bebeğin odasının ayrılmasına rağmen, bazı çiftler odalarının kapılarını kapatmazlar. Bu durum ileriki yaşamda çocuğun odaya rahatça girmesine neden olabilir. Bu durum da cinselliği olumsuzlaştıracaktır.
4. Bazı kadınlar, doğum sonrası aşırı endişeler yaşayabilir. Bu endişeler daha çok çocuğa yeterince bakıp bakamayacağı ile ilgili olabilir. Bir süre sonra bu korkular yatışabilir. Eğer yatışmıyorsa, bu duruma bir psikolojik
İlk gece korkusu toplumda yaygın olarak bilinen, çözümüyle ilgili birçok kişinin fikir yürüttüğü bir durumdur. Esasen durum çoğunlukla evlilikle birlikte, ilk cinselliğin yaşanacağı andan korkmakla ilgilidir. Cinsel deneyimi olmayan kadın ilk gece neler olacağı konusunda fikir sahibi değildir. Ya da etraftan duyduğu olumsuzlukları düşünmekten, o geceyi korkuyla beklemektedir. Bu durum en çok dört nedenden ileri gelmektedir:
1. Cinsellikle ilgili etrafta konuşulurken duyulan, gerçek olup olmadığı belli olmayan konuşmalar.
2. Vajinusmus: Bu durumda kadın ilk ilişkide neler olacağı konusunda zihninde çeşitli hikâyeler oluşturur. Çoğunlukla kadın cinsellik hakkında bilgisizdir ve öğrenmekten korkuyordur. Cinsel birleşme yaşayamaz.
3. Taciz veya tecavüz gibi kişiyi derinden sarsan olaylar.
4. Aşırı takıntılı olanlar.
Bu saydıklarım arasında kişileri ilk gece korkusu açısından en çok etkileyen durum, etraftaki konuşmalardır. Bu konuşmalar oldukça etkili olurlar, ancak kimse doğru olup olmadığını bilmez. Ve tamamı abartılı, işe yaramaz, korkutucu hikâyelerdir. Bunların bazıları şunlardır:
1. İlk gece aşırı bir acı olur, birkaç gün oturamazsın: Tamamen yanlıştır, ilk birleşmedeki acı bir toplu
Ergenlikle birlikte; çocukluktan, genç kız ve genç erkek haline dönüşüm olur. Bu dönüşüm kendisini fiziksel olarak da gösterir. Artık bir yetişkin görünümü kazanılır. Kızlarda kalça ve göğüs, erkekte ses ve sakal, kıllanma gibi durumlar ortaya çıkar. Bununla birlikte kaçınılmaz olarak cinsellik ve buna ait duygular gelişir.
Cinsellik gelişirken bedensel cinsellik, ruhsal cinsellik, sosyal alanda cinsellik olarak üç alan önemli hale gelir. Genç kız ya da genç erkek üçüyle de baş etmek durumunda kalır.
1. Bedensel cinsellik: Kadın ya da erkek, doğası gereği cinsel isteğe sahiptir. Ergenlikle birlikte cinsel istek gelişir. Ancak ergenin, bununla nasıl baş edeceği konusunda fikri yoktur. Cinsel isteğini nasıl doyuracağını, ya çevresindekilerden ya da bugün yaygınlıkla internetten öğrenmektedirler. Genelde akrandan öğrenilen bilgiler, akranların bilgisi kadardır. Bu da yalan yanlış bilgilerle doludur. Bunun dışında cinselliğin çoğunlukla başlangıcı, uygunsuz ortamlarda para karşılığı ilişkiler şeklinde görülür.
2. Ruhsal cinsellik: Bu da ha çok âşık olunan ya da çok çekici bulunan bir partnerle yaşanan cinselliktir. Bu durum önemlidir çünkü burada ergenler ne yapacaklarını pek bilemezler.