92. Oscar için adaylar açıklandı. Büyük sürpriz olarak, tarihin en çok hasılat yapan filmi ‘Avengers End Game’in sadece efekt dalında aday gösterilmesi olabilir. Akademi, Scorsese’in “Marvel’in yaptıkları film değil” sözünün arkasında durmuş. Netflix, ‘The Irishman’ ve ‘Marriage Story’ ile toplamda 24’le, en fazla adaylık alan şirket oldu. Önceki yıllarda Netflix, 15 adaylık alıp ‘Roma’ ile 2 Oscar ödülü kazanmıştı.
Yarışmanın çekişmeli olacağı En İyi Film kategorisinde ‘Joker’ 11 dalda, ‘The Irishman’ 10, ‘Bir Zamanlar.. Hollywood’da’ 10, ‘1917’ de yine 10 dalda aday oldu. ‘Parazit’, En İyi Film ve En İyi Yabancı Dilde Film kategorilerinde aday gösterildi. Geçen yıl ‘Roma’ da her iki adaylıktan tek Oscar çıkarmıştı. Oscar tarihinde En İyi Film kategorisinde aday gösterilen yabancı dildeki filmlerden hiçbiri, En İyi Film olarak seçilmedi. Sadece En İyi Yabancı Dilde Film Oscar’ıyla yetindiler. Bu filmleri anımsarsak karşımıza Z (1969), Hayat Güzeldir (1998), Kaplan ve Ejderha (2000), Aşk (2012) ve Roma (2019) çıkar.
Bu yıl kadın yönetmenlerin aday gösterilmemesi çok eleştiriliyor. ‘Little Women’ en iyi film olarak aday oluyor, fakat yönetmeni Greta Gerwig es geçiliyor. Halbuki kadın yönetmenlerin çok başarılı filmlerinin olduğu bir yıl oldu 2019. Örnek çok: The Farewell, Harriet, A Beautiful Day in Neighborhood, Clemency... ‘Uncut Gems’, ‘Hidden Life’, ‘Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi’ gibi filmlerin hiçbir adaylık alamaması ise “Oscar için fazla iyi filmler” ironisiyle değerlendirildi.
Sürpriz olur mu?Çok dalda adaylık almanın da Oscar kazanmak için yeterli bir avantaj olmadığı, tarihte çok kez kanıtlandı. En son örnek, 2019’da ‘A Star is Born’ oldu, 8 adaylıktan sadece 1 Oscar çıkarabildi. Akademi’de oy kullanan üye sayısının 9 bin olması, sonuçlarda farklılıklara yol açabiliyor. Karşılaştırırsak, Altın Küre’de oy kullanan sadece 90 yabancı gazeteci var.
Bu yılın tahmincilerini en fazla zorlayacak dallar, En İyi Film ve En iyi Yönetmen olacak. Son aylarda, fazla ödül kazanan ‘Bir Zamanlar Hollywood’ da hiç hesapta olmayan bir şekilde yükselişe geçti. Aldığı ödüllere bakılırsa, eleştirmenlerin çok sevdiği bir film oldu. En son Altın Küre’yi de koleksiyonuna ekleyerek Oscar için avantajlı duruma geçti. Brad Pitt’in filmdeki performansı da çok beğeniliyor ve şu anda En İyi Yardımcı Oyuncu Kategorisi’nin favorisi. Aynı kategoride karşısındaki rakipler de efsane isimler: Joe Pesci, Al Pacino, Anthony Hopkins, Tom Hanks... Çoğunluğun favorisi ‘The Irishman’ ile yarışa son anda Altın Küre zaferiyle ‘1917’ de eklendi. ‘1917’, ‘Amerikan Güzeli’ ile 20 yıl önce Oscar kazanmış San Mendes’in filmi. Tek plan tekniğiyle çekilmiş, sürükleyici bir 1. Dünya Savaşı dramı. Ne yapacağı belli olmaz. En büyük sürprizi gerçekleştirebilir.
Favorilerin kazanmasının büyük olasılık olduğu 4 kategori var: Yabancı Dilde Film’de Parazit, En İyi Kadın Oyuncu ile Renée Zellweger (Judy), En İyi Erkek Oyuncu olarak Joaquin Phoenix (Joaquin Phoenix) ve Yardımcı Kadın Oyuncu’da Laura Dern (Marriage Story).
Makedon filmi ‘Honeyland’ ilginç bir ilke imza attı. Hem En İyi Yabancı Dil’de hem de En İyi Belgesel’de aday oldu. Şaşırtan diğer bir adaylık da animasyonda oldu. Fransa’dan ‘Bedenimi Kaybettim’ animasyonların hiperaktif dünyası yerine mistik ve düşündüren bir dünya sunuyor. Dikkate alınması sevindirici.
9 Şubat gecesine kadar lobiler harekete geçecek, sürüsüne bereket tahminler yapılacak. Ne de olsa her şey endüstrinin bir parçası.
Bir divanın kaprisleri
Saklı Gerçekler-La Vérité
Yönetmen: Hirokazu Koreeda
Oyuncular: Catherine Deneuve, Juliette Binoche, Ethan Hawke
‘Arakçılar’la kariyerinde önemli bir adım atan Japon yönetmen Hirokazu Koreeda, ilk kez yabancı topraklarda bir film yönetti. Hem de Fransa gibi sinemanın beşiği olan bir ülkede Koreeda, iki efsane kadın oyuncu Catherine Deneuve ve Juliette Binoche ile aynı filmde buluştu. Fransız sinemasının yaşayan efsanesi Deneuve; kaprisli, alaycı yaşlanmakta olan aktrist Fabienne’ı canlandırıyor. Senaristlik yapan ve ABD’de kendisine bir yaşam kuran kızı Lumir (Juliette Binoche), ana topraklarına geri dönüyor. Annesinin yazdığı Gerçek ‘La Vérite’ adlı otobiyografik kitabın yayımlanması nedeniyle tüm aile, anne evinde toplanır. Lumir’in, yine oyuncu olan ABD’li eşi Ethan Hawke ve oğluyla eve gelmesi, geçmişte kalan bazı anıların gün yüzüne çıkmasına neden olur.
Koreeda, çok sevdiği aile hikâyelerine bu kez Fransız kültürü çerçevesinden bakıyor. Sevdiği uzun yemek sohbetleri burada da var. Malum, Fransız sineması da yemek masasını sever. Annenin işkolik halleri, çevresine karşı agresif halleri, hep içinde büyüttüğü, yaşlanmakta olan diva hallerine yorumlanabilir. Elden kayıp gidecek şöhret ve saygı kaygısı... Lumir’e geçmişte yetebilecek bir annelik yapmadığı, her ikisi arasındaki diyaloglarda ortaya dökülüyor. Böylesine çetrefil bir hikâyede izleyicinin yüzündeki gülümsemeyi eksiltmeyen bir havası var filmin. Aile birlikteliği ilerledikçe Deneuve, insancıl ve sevecen yönlerini daha çok göstermeye başlıyor.