Pandemi sonucu 2020 tüm sanat dalları için kâbus gibi bir yıl oldu. Hele sinema salonlarının Mart ayında kapanmasıyla, dijital platformlarla veya online festival bağlantılarıyla yetinmek zorunda kaldık. İstanbul Film Festivali, İKSV, BLU TV, Mubi, Netflix, Amazon Prime, BeinConnect gibi platformlarda kaliteli yapımları izlemeye çalıştık. Sonunda birkaç istisna dışında ilk kez küçük ekranlarda izlediklerimle 10 film üzerinden bir yılın değerlendirmesini yapmak zorunda kaldım...
1. Kahramanca Kaybedenler/La Odisea de Los Giles
Yönetmen: Sebastian Borenzstein
Oyuncular: Ricardo Darin, Luis Brandoni, Veronica Llinas, Daniel Araoz
Arjantin’in politik ve ekonomik durumu bize çok benziyor. Darbeler, kırılgan ekonomi ve sonuçta halkın sırtına yüklenen borçlandırma. 2001’de Arjantin’de yaşanan ekonomik kriz mağdurlarının kendilerine kumpas kuranlara karşı planladıkları intikamı öyküleyen film, Eduardo Saccherdi’nin romanından uyarlanmış. Eğlenceli bir Robin Hood öyküsü var karşımızda. Yönetmen Sebastian Borenzstein’ın kasabanın karakterlerinden yarattığı doğal ve yöresel kahramanlar topluluğu, seyircinin kalbini fethediyor. Onların sevinçlerini, hayal kırıklıklarını, öfkelerini içten hissettiren anlatım, filmin en büyük artısı. EvdeKal günlerinde ilaç gibi gelen bir film oldu.
2. Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum
Yönetmen: Charlie Kaufman
Oyuncular: Jesse Plemons, Jessie Bucley, David Thewlis, Toni Colette
Öykü dram, gerilim, kara komedi hatta müzikal arasında gelip giden bir film. Karmaşık öykülerin uzmanı sayılan Charles Stuart Kaufman, ‘John Malkowich Olmak’ (1999), ‘Adaptation’ (2002), ‘Sil Baştan’ (2002) gibi filmlerin senaristi olarak tanındı. Bu kez Ian Reid’in 2016 tarihli, içsel bir monolog gibi yazılmış romanından uyarladığı öykü, seyirciyi David Lynch’vari gidişli/dönüşlü bir yolculuğa götürüyor. Yolculuklar sırasında, iki kişi arasındaki sohbetler hayat, şiir, sanat, zaman kavramı üzerine yoğunlaşıyor. Seyirciyi zorlayan yapısına karşın, bu yılın iyi Netflix filmlerinden.
3. Da 5 Blood
Yönetmen: Spike Lee
Oyuncular: Delroy Lindo, Jonathan Majors, Clarke Peters, Norm Lewis, Mélanie Thierry
Spike Lee, sinemanın en aktivist yönetmenlerinden biridir. Adı, siyah haklarının savunuculuğuyla, ırkçılık karşıtlığıyla, Trump tipi faşizan görüşlü politikacılara karşı duyduğu öfkeyle özdeşleşmiştir. 70’li yıllarda Amerika’da yaşayan zenci oranı beyaz nüfusa karşı yüzde 13’ken, Vietnam’a gönderilen siyah tenli asker oranınin yüzde 32 olması, üstelik gönderilenlerin de ön saflarda savaşa sürülmesi, Spike Lee’nin bu filmi yapmaktaki temel dürtülerinden birisi olmuş. Lee, hikâyesinde çok inandırıcı olmak istemiyor, abartıyor, B-Sınıf aksiyon sularında geziniyor. Vurgulamak istediği ana tema, her zamanki gibi, politik doğruculuk, siyahi ayrımcılık oluyor. Amerika’nın başka bir ülke topraklarına girerken yaptığı zorbalığın hesabını soruyor, savaşın yaralarının asla kapanmayacağının üzerine gidiyor. Netflix’in bu yılki en iyi filmlerinden.
4. Oyunbozan
Yönetmen: Nora Fingscheidt
Oyuncular: Helena Zengel, Gabriela Maria Schneide, Albrecht Schuch
Bazı filmler yaşamdan bir parçayı anlatırken, seyirciyi içine alır, kapıları kapatır, birlikte bir yolculuğa çıkarır. ‘Oyunbozan’ böyle bir film, 9 yaşındaki kız çocuğu Benni’nin hikâyesinde seyirciyi bırakmıyor, bırakmadığı gibi rahatlatmıyor, sorunun bir parçasına dönüştürüyor. Türkçe çevirisi ‘Oyunbozan’ Almancadan tam çevirecek olursak ‘Sistempatlatan’ olmalı. Sistemin içine alamadığı, ne yapacağını bilemediği durumları yaratan insanları tanımlayan bir sözcük. Alman kadın yönetmen Nora Fingsheidt, ilk uzun metrajında belgeselci yaklaşımıyla gerçeği yakalıyor.
5. Mank
Yönetmen: David Fincher
Oyuncular: Gary Oldman, Amanda Seyfried, Charles Dance, Lilly Collins, Arliss Howard, Tuppence Middletown
Mank, Yurttaş Kane’in senaryo yazım aşamasını anlatıyor. Dönemin sosyal ve politik yaşamına ışık tutan bir film. Sanki tozlu raftan indirilip restore edilmiş bir film izliyoruz. Yönetmen David Fincher’in, Hollywood ile politika arasındaki yakın ilişkinin esas işlemek istediği mesele olduğu yavaş yavaş öne çıkıyor. Hollywood sinemasının kitleler üzerindeki propaganda gücünün, çıkarlar doğrultusunda nasıl istismar edildiğini gözler önüne seriyor. Gary Oldman, bir kez daha Oscar’lık bir oyunculukla Mank karakterine hayat veriyor. Netflix’te izlenebilir.
6. The Sound of Metal
Yönetmen: Darius Marder
Oyuncular: Ahmed Riz, Olivia Cook, Paul Raci
Son derece düz bir öyküden, insan ruhunun labirentlerine inen bir film. Darius Marder, aniden işitme kaybı yaşayan bir müzisyeni anlatıyor. Ruben’in sağırlığa gösterdiği tepkileri, çırpınışları, kabullenememesini, Ahmed Riz’in mükemmel oyunculuğuyla yansıtıyor. İnsanın yaşadığı değişikliklere adapte olmasının zorluklarına müzik ve yaşam tutkusu üzerinden yaklaşıyor. Amazon Prime’da izlenebilir.
7. The Vast of Night
Yönetmen: Andrew Patterson
Oyuncular: Sierra McCormick, Jake Horowitz, Gail Cronauer
Bağımsız ve ucuz bir bütçeyle etkileyici bir film yapmanın ders niteliğinde bir örneği. 50’li yıllarda uzaydan gelen seslerin peşine düşen iki liseli gencin heyecanlı bir gecesini anlatan film, sinema adına yeni bir şey getirmiyor, fakat bugüne değin fantastik film adına yapılmış olanları güzelce toparlıyor. Övgüye değer... Amazon Prime’da...
8. Never Rarely Sometimes Always
Yönetmen: Eliza Hittman
Oyuncular: Sidney Flanigan, Talia Ryder, Theodore Pellerin
Sessiz, sakin bağımsız bir gençlik hikâyesi. 30’dan fazla festival dolaştı, takdir ve ödül topladı. Genç oyuncu Sidney Flanigan’ın oynadığı, 17 yaşında kürtaj yaptırmak için çabalayan bir genç kızın hikâyesini anlatıyor. Kendi bedeni ve geleceği üzerinde karar vermenin, kendi dışındaki paradigmalara ne kadar sıkı sıkıya bağlı olduğunun farkındalığını yaşayan, sessiz bir isyan filmi.
9. The Devil All The Time
Yönetmen: Antonio Campos
Oyuncular: Tom Holland, Robert Pattison, Haley Bennett
Antonio Campos’un birinci sınıf bir oyuncu kadrosuyla çevirdiği Türkçesiyle ‘Tüm Zamanların Şeytanı’ gerilim, bağnazlık, cinayet ve dram öğelerini harmanlayan bir film, farklı zamanlar içinde dolaşan bir Orta Amerika kâbusu çiziyor. Kötülükle donanmış karakterlerin eylemleri yer yer kan donduruyor.
10. Vivarium
Yönetmen: Lorcan Finnegan
Oyuncular: Imogen Poots, Jesse Eisenberg, Eanna Hardwicke
‘Vivarium’ bir ev, bir araba üzerinden mutlu bir aile portresi beklentisi içindeki orta sınıf insanlara müthiş göndermelerle bezeli. Black Mirror veya öncüsü Twilight Zone tarzı, fantastik bir anlatımla gerilim ve korku öğelerini harmanlayan bir film. İrlandalı genç yönetmen Lorcan Finnegan, ilk uzun metrajında son derece başarılı anlatımında, öykünün bir sonraki adımında olabilecekler konusunda fazla bir ipucu vermeden yoluna devam ediyor.
beinCONNECT’te izlenebilir.