Saç dökülmesi çoğu kişinin hayatında en az bir döneminde mutlaka karşılaştığı bir problemdir. Aslında hepimizin saçı bir miktar dökülür. Saç da vücudumuzun bir parçası olarak canlıdır. Büyür yani uzar ve zamanı gelir dökülür yerine yenisi çıkar o uzar ve bu döngü devam eder. Dolayısıyla saç telinin kaybı doğal bir süreçtir. Problem haline gelmesi ise kaybın kazançtan çok daha fazla olduğu zamanlardır. Saçlı deride açılmalar meydana gelir saç teli de zayıflamıştır. İnce ve donuktur. Kolayca kopar kırılır. İşte o zaman alarm zilleri çalar.
Sebepleri
Saç dökülmesini önlemek için önce sebebini bilmekte fayda var. Saç dökülmesi genetik sebeple olabilir. Yani anne, babada ya da yakın aile çevresinde belirgin şekilde saçı dökülmüş kimse varsa ve sizin de saçınız dökülüyorsa o aile yakınınıza çekmiş olabilirsiniz. Yaş ilerledikçe tüm vücutta yaşlılığa bağlı bazı değişiklikler olacağı gibi saçlarda da azalma ve zayıflama görülecektir. Bazı ilaçlar özellikle de kanser tedavisi saç dökülmesine sebep olur. Dökülme tedavi süresinde olup geçici olarak seyredecektir. Yüksek ateşle seyreden mikrobik hastalıklar, Kovid-19 enfeksiyonu sonrasında saç dökülmesi görülebilir.
Tiroit bezinin çalışmasındaki bozukluklar da saç dökülmesine sebep olur. Tiroit bezinin az çalıştığı hipotiroidi ve tiroit bezinin çok çalıştığı hipotiroidi durumlarının her ikisinde de saç dökülmesi gözlenir.
Saçlı derinin egzama, mantar, sedef, alopesi areata gibi birtakım hastalıklarında saç dökülmesi görülür. Halk arasında saç kıran olarak da bilinen alopesi areatada hızlı seyreden bölgesel saç kaybı olur. Nedeni kesin olarak bilinmese de otoimmün kaynaklı olduğu düşünülür. Bildiğiniz gibi otoimmün hastalıklarda kişinin bağışıklık sistemi sapıtıp kendi hücrelerine saldırıyor. Burada da saç foliküllerine saldırıp onları etkisiz hale getiriyor. Böylece saçın dökülmesine sebep oluyor.
Dengesiz ve sağlıksız beslenmek saçın dökülmesine sebep olur. Hızlı kilo kaybı için yapılan dramatik diyetler vücudu, bağışıklık sistemini zayıflattığı gibi saçları da zayıflatır. Saçın da büyümesi güçlenmesi için beslenmeye ihtiyacı vardır. Bazı vitamin ve minerallerin eksikliği saçların zayıflamasına ve dökülmesine sebep olur. Bunlardan en önemlileri yiyeceklerden alamadığımız, güneşle cildimizde üretilen D vitamini ve B vitamini grubundan biotin (B7), B12 ve folik asit (B9), minerallerden de çinko ve demirdir. Basit bir kan tahlilinde eksikliği kolayca anlaşılan bu vitamin ve minerallerin takviyesi yeterince yapıldığında saç dökülmesi de düzelecektir.
Romatizma gibi kronik otoimmün hastalıklar, tiroit, diyabet, böbrek üstü bezi hastalıkları gibi metabolik ve hormonal kronik bazı hastalıklar saç dökülmesinde etken olabilir.
Saç dökülmesine neden olabilecek fiziksel bir sebep olmasa dahi stres, anksiyete, depresyon gibi psikolojik sebepler de karşımıza çıkabilir. Uykunuzu kaçıran sizi üzen her ne varsa saçınızın dökülmesine de yol açabileceğini bilin ve değiştiremeyecekseniz eğer boş verin.
Kadınlarda doğumdan sonra, menopozdan sonra, doğum kontrol hapları kullanmakla ya da saça uygulanan maşa, fön, boya, röfle gibi uygulamalar da saç dökülmesine yol açabilir.
Ne yapmalı?
Saçınız dökülüyorsa önce sebebini bulmak üzere doktora müracaat etmekte fayda vardır. Sebepler yukarıda saydıklarımdan biri olabilir. Her patolojide olduğu gibi burada da önce sebebi ortadan kaldırmaya çalışmak gerekir. Saç için faydalı olan başta biotin olmak üzere B grubu vitaminler, çinko takviyesi yapabilirsiniz. D vitamini eksikse yerine koymalı demir takviyesi gerekiyorsa yapılmalıdır. Kanda ölçümü kolayca yapılan bu vitamin ve mineraller optimal düzeye getirilmelidir. Ayrıca yumurta saçı besleyen proteini iyi miktarda içerir. Ancak taşıdığı kolesterol oranını da göz önüne alarak dikkatlice tüketilmelidir. Ayrıca uykunuza da dikkat edip saçınıza gelişi güzel kimyasalları uygulamaktan da kaçınmalısınız.