Kolajen denince hepimizin aklına cildin gergin ve pürüzsüz olması gelir. Oysa vücudumuzda kolajenin yeri ve önemi tahminimizden çok daha fazladır. Bunu daha iyi anlamak için kolajenin en sık gördüğümüz dört tipini bir hatırlayalım. Tip 1 Kolajen vücutta en fazla bulunan kolajen tipidir. Bağ dokularında bulunan en yaygın tiptir. Tendonlar ve ciltte bulunur, cildi korur, elastikiyetini sağlayıp yaraların kolay iyileşmesini sağlar. Tip 2 Kolajen kıkırdak oluşumunda etkilidir. Bu nedenle eklem sağlığı açısından oldukça faydalıdır.
Eklem ağrılarının tedavisinde etkilidir. Omurgamızı oluşturan ve omur adı verilen kemiklerin arasındaki disklerin yapısında da bu tip kolajen bulunur. Tip 3 Kolajen organları ve cildi oluşturan hücre dışı matriksin ana bileşeninden oluşur. Cildin sıkılığının korunması ve cilt esnekliğinde aynı tip 1 kolajen gibi etkilidir. Organların, kasların ve arterlerin yapısını destekler. Damar sağlığı için de önemli olan bu kolajen tipi damarlara elastikiyet kazandırır. Tip 4 Kolajen sindirim ve solunum yüzeylerini oluşturur. Cildin derin katmanlarında yer alan bu kolajen, organları çevreleyen bazal zarın oluşumunda etkilidir.
Saç oluşumuna destek
Kolajen temel olarak üç esansiyel olmayan Amino-Asitten( proteinlerin yapı taşı) oluşur. Bunlar prolin, glisin ve hidroksiprolin. Prolin aynı zamanda keratinin ana bileşenidir. Dolayısıyla saçın yapısında bulunan bu önemli maddeleri içeren kolajen saç foliküllerinin gelişmesini destekler. Saçın yapısının sağlamlığına destek verir. Elastikiyetini sağlar. Saçlar kolay şekil alır. Sağlıklı ve parlak görünümlü olur. Kolay kırılmaz.
Saçlı derinin sağlığı
Kolajen saçın kökünü içeren dermiş tabakasının sağlığı ve sağlamlığına destek olur. Zamanla azalan kolajen nedeniyle dermis tabakasının gücü de geriler. Saç kökünü tutmakta güçlük çeker ve saç dökülür.
Antioksidanların katkısı
Hava kirliliği, stres, sigara, yanlış beslenme gibi etkenlerle hücrelerimizi paslandıran ve yaşlandıran serbest radikaller saç köklerimize de zarar verir. Saçımızın zayıflamasına, dökülmesine sebep olur.
Kolajen destekleri
Kolajen vücutta depolanmaz. Bu nedenle yapılan araştırmalarda kolajenin alınması gereken günlük miktarının 8000-10.000 mg olduğu görülmüştür. Mide barsak sisteminden daha kolay emilmesi ve maksimum miktarda faydalanılması için şase adı verilen suda eriyen ya da sıvı formları önerilir.
İçeriğinde olmazsa olmazlar
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Teknokentinde yerli ve milli imkanlarla üretilen kollajen ile yapılan çalışmalarda kolajen içeren ürünlerin özellikle yaşlanmayı geciktiren quercetin, isoquercetin, selenyum, vitamin E, vitamin C, koenzim Q10, çinko, üzüm çekirdeği ekstresi gibi antioksidan maddeler, hyaluronik asit, elastin gibi derinin temel maddeleri ve başta Biotin( B7 vitamini) olmak üzere, B1, B2, B3, B5, B6, B9 ( folik asit), B12 vitaminleri ile birlikte alınması ile başarılı sonuçlar elde edildiği gösterilmiş.