Vajinal akıntıların anlamı

21 Temmuz 2020

Vajinal akıntılar pek çok kadın için rahatsız edici olsa da aslında bu akıntıları vücudun normal işleyişini devam ettirme sürecinde ortaya çıkan salgılar olarak görmek gerekir. Vajinal akıntıları genel olarak iki kategoride inceleyebiliriz.

İlk kategoride her şeyin yolunda olduğunu söyleyen, vücudun kendini korumak için salgıladığı akıntılar yer alırken ikinci kategoride bir soruna işaret eden ve mutlaka değerlendirilmesi gereken akıntılar yer alır.

Normal Olduğu Kabul Edilmesi Gereken Vajinal Akıntılar

Aslında bir yerde sorun olduğunu anlama ile ilgili gelişen iç güdülerimiz akıntılar söz konusu olduğunda da yol gösterici oluyor. Eğer akıntı şeffaf, kaygan ve kokusuz ise bu bize her şeyin yolunda olduğu bilgisini veriyor.

Bahsettiğimiz şekilde ortaya çıkan vajinal akıntılar vajina dudaklarının tahriş olmasına engel olurken aynı zamanda vajinal kuruluğu engelleyerek cinsel ilişkinin de kolaylaşmasını sağlar. Her kadında vajinal akıntı miktarı farklıdır çünkü akıntı doğrudan östrojen hormonu ile alakalıdır.

Uyarı Veren Vajinal Akıntılar

Mantar enfeksiyonundan iltihaba kadar pek

Yazının Devamı

Çikolata kisti patlaması

13 Temmuz 2020

En sık sorulan ve merak edilen konulardan biri, çikolata kistinin patlama ihtimali ve patlarsa ne olacağıdır.

Çikolata kisti nedir? Belirtileri ve tedavisi nasıldır?

Endometriozis yani çikolata kisti hastalığı, sıklıkla üreme çağında 10 kadından 1’inde görülen ve genellikle sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Çikolata kisti hastalığı, kimi kadında bir toplu iğne ucu kadar minik bir lezyon yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkilerken, kimisinde bir ceviz hatta limon büyüklüğünde olup hiçbir belirti vermemektedir. En sık görülen belirtileri ise kronik yorgunluk, ağrılı adet, ağrılı cinsel ilişki, kısırlık, ishal ve kabızlık, makattan kanama, kanlı dışkı, adet düzensizliği, adet öncesi lekelenme, ağrılı ve kanamalı idrar yapmadır. Ancak dediğimiz gibi bazı endometriozisli kadınlarda ise hiçbir belirti olmayabilir, tanı ultrasonla ya da ameliyat sırasında görülerek konur. Buradaki belirleyici iki önemli faktör ağrı ve çocuk isteğidir.

Endometriozis tedavisinde medikal ve cerrahi tedavi olmak üzere 2 temel yaklaşım vardır.

Yazının Devamı

Jinekolojide robotik cerrahi

19 Haziran 2020

Robotik cerrahi minimal invaziv cerrahi tekniklerin en gelişmiş ve en yeni olan yöntemidir. İnce ve ışıklandırılmış kamera ve küçük ameliyat enstrümanlarının kontrol edildiği robotik sistem ile özellikle jinekolojik ameliyatların neredeyse tamamı problemsiz bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

Halk arasında açık ameliyat olarak adlandırılan yöntemde ameliyat sahasına müdahale edilebilmesi için tek ve büyük bir kesi açılması gerekirken laparoskopik yöntemde aynı ameliyat 1 cm’den küçük birkaç adet kesiden yapılabilir. Robotik cerrahi, laparoskopik cerrahiye oldukça benzerdir. İkisi arasında her ne kadar birçok fark bulunsa da en büyük farklardan biri doktorun ameliyat aletlerini yönetim biçimidir.

Robotik Cerrahi Operasyonları

Jinekoloji alanında laparoskopi yöntemi ile yapılabilen tüm ameliyatlar robotik cerrahi ile de yapılabilmektedir. Özellikle ameliyat alanının dar, küçük olduğu, doktor tarafından erişilmesi güç yerlere müdahale edilmesi gereken durumlarda robotik cerrahinin

Yazının Devamı

Miyomlara robotik çözüm

12 Haziran 2020

Miyomlar sıklıkla iyi huylu tümörler olsa da kadınlarda birçok şikayete neden olabilir. Sık ve düzensiz kanama, pelvik ağrı, sık idrara gitme ve kısırlık gibi problemlere neden olan ve üreme çağındaki kadınların yaklaşık olarak %20-25’inde görülen miyomlar buna benzer şikayetlere neden olursa cerrahi olarak çıkarılmaları gerekir.

Miyomlar, günümüzde robotik cerrahi ile tedavi edilebilir. Bu sayede az kan kaybı ve hızlı iyileşme süreci ile tedavi sağlanabilirken, gelecekteki gebelik sırasında rahimdeki yırtılma görülme olasılığı azaltılabilir.

Robot yardımlı tedaviyle iyileşmek

Robotik cerrahi ile gerçekleştirilen miyomektomi işlemi sayesinde, miyomların çevresinde yer alan ve korunması gereken sağlıklı komşu miyometrium (rahmin düz kas hücreleri) dokusundan ayrımı 3 boyutlu görüntü altında çok daha iyi bir şekilde yapılabilir.

Bu yöntemle sanki mikroskop altında çalışır gibi dokular üzerinde çalışarak hassas bir operasyon yapabilen hekim, dokudaki hasarın çok daha az olmasını sağlayabilir.

Rahmin dikilmesi insan elinin

Yazının Devamı

Menopozda rahim kanaması

29 Mayıs 2020

Menopoz kadınların adet dönemlerinin tamamen sona erdiği dönemdir. Yaklaşık 1 yıl süre ile hiç adet dönemi yaşanmadığında menopoz dönemi anlaşılmaktadır. Günümüzde ortalama menopoz yaşı batı toplumunda 51, ülkemizde ise 46-47 olarak bilinmektedir. Ancak bu yaş 45 ila 55 arasında değişiklik gösterir.

Bu dönemin öncesi ise menopoz öncesi dönemdir. Menopoz öncesi dönemde hormon seviyelerinde meydana gelen değişiklik hem ovulasyonda hem de adet döneminde çeşitli değişikliklerin meydana gelmesine neden olur. Bu dönemde meydana gelen değişiklikler menopoz öncesi dönemden kaynaklandığı gibi farklı diğer rahatsızlıklardan da kaynaklanabilir. Bu nedenle menopoz öncesi dönemde adet döngülerini dikkatli bir şekilde takip edilmesi tavsiye edilir.

Düzenli adetlerden tam adetten kesilinen menopoz dönemine kadar olan döneme menopozal geçiş dönemi denir. Geçiş döneminde düzensiz adetler (sık görme, gecikerek adet görme, miktarca adet kanamasının fazla olması gibi) sık görülür.

Meydana gelen

Yazının Devamı

Kanserler ve Robotik Cerrahi

15 Mayıs 2020

Robotik cerrahi tıpta pek çok alanda olduğu gibi jinekoloji alanında da oldukça yüksek başarı ile kullanılmaktadır. Ülkemizde son 10 yıldır etkin bir şekilde kullanılan robotik cerrahi tekniği son yıllarda çikolata kisti ameliyatı, miyomlar, mesane ve rahim sarkması, histerektomi (rahim alma), rahim, rahim ağzı ya da yumurtalık kanseri gibi hastalıkların tedavisinde cerrahi müdahale gerektiği durumlarda tercih ediliyor.

ROBOTİK CERRAHİ JİNEKOLOJİK KANSERLERDE NASIL KULLANILIR?

Robotik cerrahi teknik açıdan operasyonun cerrah kontrolünde robot aracılığı ile gerçekleştirilmesini ifade eder. 3 boyutlu bir ekrandan operasyon yapılacak alanı görmek ve oldukça hassas robotik kollar ile operasyonu yapmak mümkün oluyor.

Robotik cerrahi sayesinde tek ve ufak bir kesiden vücuda giriş sağlanarak operasyon gerçekleştirebiliyor. Çikolata kistinden rahim alınmasına kadar pek çok operasyon küçük kesiler ile tamamlanabiliyor. Jinekolojik cerrahi operasyonlarının neredeyse tamamında kullanılabilen robotik cerrahi, jinekolojik kanserlerin tedavisinde de rahatlıkla tercih edilebiliyor.

ROBOTİK CERRAHİ TEKNİĞİNİN SUNDUĞU AVANTAJLAR NELERDİR?

Yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanseri gibi

Yazının Devamı

Çalışan kadınlara kolay çözüm

14 Mayıs 2020

İlaçların tedavi için yetersiz olduğu durumlarda günümüzde başvurulan en iyi cerrahi yöntem robotik cerrahidir. Bu yöntem ile rahim kanseri, rahim ağzı kanseri, rahim fibroidleri (miyom: rahmin iyi huylu tümörleri), endometriyozis (çikolata kisti hastalığı), rahim sarkması ya da anormal rahim kanaması gibi rahatsızlıklar da dahil olmak üzere geniş çaplı jinekolojik rahatsızlıklar tedavi edilebilir. Özellikle kanser ya da kontrol dışı kanama (diğer tedavilere cevap vermeyen) gibi hasta hayatını tehlikeye atabilecek durumlarda rahim cerrahi müdahale ile alınır.

Bu operasyonlar daha önceleri halk arasında açık ameliyat olarak da bilinen tek ve geniş bir kesi ile gerçekleştirilirdi. Ancak günümüzde gene halkımızın kapalı ameliyat olarak adlandırdığı Robotik Cerrrahi veya Laparoskopik Cerrahi ile minimal invaziv şekilde gerçekleştirilebilir. Ancak son yıllarda tüm dünya da giderek yaygınlaşan ve laparoskopik yönteme oldukça benzeyen robotik cerrahi daha sık tercih edilir.

ROBOTİK CERRAHİNİN AVANTAJLARI

Özellikle çalışan kadınların

Yazının Devamı

Adet düzensizliğini önemseyin

11 Mayıs 2020

Pek çok kadın tarafından normal karşılanabilen ya da görmezden gelinebilen adet düzensizliği, çok ciddi hastalıkların belirtisi olabilir. Düzenli adet görmek ise kadın vücudunda pek çok sisteminin doğru çalıştığının göstergesidir. Bu yüzden basit bir rahatsızlıkmış gibi görülebilen adet düzensizliği, dikkate alınması gereken bir sorun olabilir.

BELİRTİLERİ VE EN SIK GÖRÜLEN NEDENLERİ NELERDİR?

Her ne kadar adetin ilk yıllarında düzensiz olması normal karşılansa da, birkaç yılın sonunda bu durum halen devam ediyorsa mutlaka takip gerektirir. Adet düzensizliği tanımını yaparken kadınlar genellikle iki adet dönemi arasında geçen sürenin beklenenden uzun sürmesi durumunu algılasa da, aradaki sürenin 21 günden kısa olması da düzensizliğe işaret eder. Özetle 21 günden kısa ve 35 günden uzun olan adet döngüsü aralıkları düzensizliğe işaret olarak kabul edilir. Bunun yanı sıra adet kanamasının miktarı, adet kanamasının 2 günden kısa, 10 günden uzun sürmesi de düzensizlik belirtisi olarak alınmalı.

P

Yazının Devamı