Selamlar!
Bu yazımda sizlere, sosyal hayatta birçok problem yaratan ve sürekli saklama ihtiyacı duyduğunuz “kepçe kulak” problemiyle vedalaşma konusunda bazı bilgiler vermek istiyorum.
Kepçe Kulak Yüz Ahengini Etkiliyor
Kulaklar, tıpkı burun, çene ve yüzdeki diğer bölgeler gibi yüz ahengini etkiler. Kulaklarınızda var olması gereken kulak kıkırdaklarınız normalden daha büyük ve derinse kepçe kulak problemi yaşayan kişilerden birisiniz demektir. Bu şekil bozukluğu ise görünüşünüzü olumsuz yönde etkiler.
Kişideki kepçe kulak problemi doğuştan var olan bir problem, genetik bir sorundur. Ebeveynlerden birinde veya ikisinde de kepçe kulak durumu varsa, çocukta kepçe kulak sorununun görülme ihtimali yükseliyor.
Çocuklarda Ruhsal Travma Yaratabilir!
Kepçe kulak problemini yaşayan kişi eğer bir yetişkinse, sosyal hayatı negatif yönde etkilenirken, bunu yaşayan kişinin çocuk olması daha büyük psikolojik problemleri de beraberinde getirebilir.
Gerçekleştirilen araştırmalar bizlere, çocukluk d
Herkese Merhabalar,
Kaleme aldığım yeni yazımın konusu; "Burun Ameliyatlarında Sigara Kullanımının Etkisi"
Eminim ki, bu yazıda konu ile ilgili daha önce duymadığınız birçok gerçekle karşılaşacaksınız...
Sigara Kullanımı Burun Ameliyatları İçin Dezavantaj
Sigara dünyada en fazla kullanılan tütün mamullerinin başında geliyor. Dumanında ise 7000’den daha fazla kimyasal bulunuyor. Bu zararlı bileşenler sigara dumanıyla direkt olarak vücuda alınıyor. İçerisinde zehirli maddeler barındıran sigaranın elbette genel sağlığa zararı var.
Dolayısıyla sağlığa zararı olan sigara, her ameliyatta olduğu gibi, burun ameliyatlarında da, hasta açısından ortaya bazı dezavantajlar çıkarıyor. Biz hekimler, sigara kullanımını tabii ki hiçbir zaman tasvip etmiyoruz.
Bırakamıyorsanız, Sınır Getirin!
Sigara kullanımı mümkünse tamamen terk edilmesi gereken bir alışkanlıktır. Fakat diyelim ki sigara kullanmaya devam ediyorsunuz. Bu durumda ameliyat tarihinden haftalar hatta mümkünse aylar öncesinden sigarayı hiç içmemeye, bunu yapamıyorsanız sınırlandırmaya çalışın.
İnsan yüzünde doğuştan veya daha sonradan oluşan birçok estetik problem, belki de daha önce hiç duymadığınız bir şekil bozukluğu taşıyorsunuz ve belki de bunun hala farkında değilsiniz…
Tıp literatüründe ‘’Cadı Çenesi Deformitesi’’ olarak tanımlanan yani Çene Sarkması tabirleriyle bilinen “çene şekli bozukluğu” problemi de bunlardan biri!
Peki siz bugüne dek “CADI ÇENESİ” sözcüklerini duydunuz mu?
Cadı çenesi deformitesi nedir? Neden Oluşur? Çözümü var mıdır?
İşte tüm bu soruların detaylı yanıtlarını, sizler için mercek altına aldım.
Çenede Aşağı Sarkan Potluk…
Çenemizin ön ve arka bölümlerindeki kasların normal şartlarda bir devamlılık arz ederek, yavaş bir geçişle önden arkaya doğru bir bütün olarak devam etmesi gerekir.
Fakat bazı kişilerde, çenenin ön grup kasları, çene kemiğinin altına sert bir şekilde yapışır. Böylece kasların arka taraftan güç alma yetisi ve devamlılığı ortadan kalkar.
Herkese Merhabalar,
Bu yazımda sizlere, yüzünüze zarafet katacak bir uygulama olan “JAWLİNE” yani Türkçeye “Çene Hattı Dolgusu” olarak geçen uygulamadan bahsetmek istiyorum.
Sizlerin de bildiği gibi yüzün genel görünümünü etkileyen birçok unsur vardır. Çene şekli de bu anlamda çok ama çok önemli bir rol üstleniyor…
Analizle Başlamak Şart!
Jawline, dolgu malzemesi kullanılarak uygulanan bir işlemdir. Yüzle ilgili her işlemde olduğu gibi, jawline uygulamasına da her şeyden önce talepte bulunan kişiye detaylı bir yüz analizi yaparak başlıyoruz. Beklentilerini, isteklerini detaylıca dinliyor, kafasındaki tüm soru işaretlerini silene kadar ayrıntılı açıklamalarda bulunuyoruz. Mevcuttaki çene şeklini de ayrıca analiz ederek, burun, ağız, alın gibi bölgelerle ilişkisini değerlendiriyoruz. Ardından ortaya, kişinin çene yapısına uygun bir harita çıkarıyoruz.
Hedef; Daha Çekici Bir Yüz…
Jawline dolgu, çenenin en uç bölümünden, kulak altında sonlanan kısma
Selamlar!
Yeni yazımda sizlere, son dönemde çok fazla hastama gerçekleştirdiğim "liplift" yani dudak kaldırma ameliyatıyla ilgili bilgiler vermek istiyorum.
Dudak ile İlgili Algı Hiç Değişmedi!
Güzellik kavramı, geçmiş tarihlerden bu yana sürekli değişikliğe uğramıştır. Mesela bir dönem, insanlar tarafından sadece hokka gibi burun şekli beğenilerken, günümüzde birçok kişi için bu beğeni yerini, doğal görünümlü bir burun şekline bıraktı. Bu farklı beğeniler, kaş, çene gibi uzuvlar için de zamanla değişim gösterdi.
Fakat dudaklar için durum hiç de böyle değil. İnsanlık döneminin neredeyse her döneminde, kalın, dolgun yani hacimli dudaklar, kadınsılığın, çekiciliğin sembolü oldu. Günümüzde de böyle...
Düşünsenize hangi kadın tercih hakkı olsa, ince, sönük dudaklara sahip olmak isterdi ki? Mesela siz ister miydiniz?
İşte bu istek nedeniyle, biz uzmanlar, insanların hayal ettiği dudak şekline kavuşmaları için çeşitli uygulamalar yapıyoruz.
Bunlardan biri;
Her İsteyen Bu Ameliyatı Olmalı mı?
İnsanların yüzünün orta hattında bulunan burun, yüz yüze iletişimde en çok dikkat çeken yer olduğunu hiç düşündünüz mü?
Burun şeklinin bozukluğunu ortadan kaldırmak için; akıllı telefonlardaki filtreler, gölgelendirme tekniğiyle yapılan makyaj hileleri, burun dolgusu gibi birçok teknik bulunuyor.
Kalıcı burun güzelliği isteyenler ise, günümüzde çok yaygın bir şekilde gerçekleştirilen rinoplasti ameliyatlarına başvuruyor.
Peki burun ameliyatını talep eden her kişiye, bu operasyonun yapılması ne kadar doğru?
Güzel Görünmek İstiyoruz…
Kadın ya da erkek fark etmez, hepimiz kendimizi daha güzel, çekici ve havalı gösterecek bir burun şekline sahip olmayı isteriz. Çünkü insan güdüleri gereği, güzel olana sahip olmak, kendini beğenmek ve çevresi tarafından beğenilmek istiyor. İşte bu istek ve arzular da insanı güzel olma yolunda çeşitli çabalar göstermeye itiyor.
200 Yıl Önce Formülü Aparatlarda Arıyorlardı!
Bu sıcak yaz gününden herkese bol güneşli bir merhaba,
Sıcak havaların bizleri deniz ve havuzlara doğru çağırdığı şu günlerde, ben de sizler için oldukça önemli bir konuya değinmek istedim. Bu yazımda anlatacağım bilgilere hiçbir zaman ihtiyacınız olmaması temennisi ile yazıma başlasam da, havuzda yaşanan burun kırıkları hakkında vereceğim çok önemli bilgiler, inanın uzun vadede oldukça önem teşkil ediyor olacak.
Büyükler olarak bizler çocuklardan daha temkinli davransak da, hayatta elimizde olmayan bazı kazalar ne yazık ki zaman zaman başımıza gelebiliyor.
Tatilde havuz başındaki kaygan zeminler, maalesef bu tür kazalara davetiye çıkaracak kadar tehlikeli olabiliyor. Kimi zaman enerjisi tavan yapmış mutlu bir çocuk, kimi zaman da onun peşinde koşan bir ebeveyn için kayarak düşmek çok olası.
Peki tatillerde yaşanabilen böylesi bir kaza durumunda ne yapmalı?
İlk Müdahalede Bilinçli Davranın
Havuzda kayıp düşen kişi burnunu çarpmış ve burnundan kan geliyorsa; burnunu işaret parmağı ve başparmağı ile sıkıca sıkıp, başını öne doğru eğmelidir. UNUTMAYIN; Kanaması olan kişinin başını yukarıya kaldırması yanlış bir hareket olur.
Kazanın üzerinden zaman geçmeden hemen buruna buz uygulaması yapıl
Merhabalar Kıymetli Okuyucularım,
Günümüzde birçok kadın ve erkeğin muzdarip olduğu ortak bir problem de ‘gözaltı morluğu’dur.
Kadınlar kozmetik sektörünün birçok ürününü kolaylıkla kullanabildiği için aslında daha şanslılar değil mi?
Birçok kadın makyaj yapmaya gözaltındaki koyu halkaları kapatarak başlıyor. Erkekler ise ne yazık ki her ne kadar görüntüden mutsuz da olsalar, çözümler konusunda kadınlar kadar bilgili ve şanslı değiller.
Şimdi gelin adım adım, koyu renkli gözaltları için etkili olabilecek çözümlerden bahsedelim.
Kaliteli Uyku Şart
Geceleri uyku konforunuz yeterince iyi değilse, bunun en tipik etkisi göz çevrenizde görülecektir. Yorgun görünüm, koyu halkalar ve şiş gözler, uykusuz geçen bir gecenin kanıtı olarak yüzümüze yerleşir. Eğer nefes alışverişlerinizdeki problemler nedeniyle uyku rutininiz her zaman kalitesizse, göz çevreniz normalden daha yorgun görünebilir.
Ertesi güne dinamik başlamak, vücudunuzu dinlendirmek ve bağışıklık sisteminizi korumak için uyku kalitenizi gözden geçirin. Uyuduğunuz odanın havalanmış ve karanlık olması, uykuya dalış sürecinizi hızlandıracaktır. Sağlıklı nefes alıp veren bireyler, geceleri uyurken bünyelerine gerekli miktarda oksijen alırla