Bel fıtığı belirtilerinin yaygınlığına bakıldığında bu sorunun genellikle kolayca göz ardı edildiğini söylemek mümkün. Bunun en temel nedeni ise insanların pek çoğunun hayatlarının belirli bir döneminde bel ağrısı yaşamasıdır. Bel ağrısı oldukça yaygın bir sorun olduğu için insanların göz ardı etmesi de kolay oluyor. Kolayca göz ardı edilebilen bel fıtığı ayrıca dar kanal hastalığı ile de karıştırılabiliyor. Böylece dar kanal sorununun geç teşhis edilmesine neden olabiliyor. Bu karışıklık uzun vadede kişinin tedavisinin zorlaşmasına ve yaşam kalitesinin azalmasına neden olabiliyor.
Bel Fıtığı ve Dar Kanal Ortak Belirtileri Nelerdir?
Bel fıtığı ve dar kanal sorununun ortak belirtilerine bakıldığı zaman bel ağrısı, bacak ağrısı, bacaklarda uyuşma ve güç kaybı öne çıkmaktadır. Ancak bu iki sorunda dikkat edilmesi gereken uyuşma ve güç kaybının ne şekilde belli ettiğidir. Dar kanal sorunu olan kişilerde genellikle her iki bacakta da güç kaybı ve uyuşma görülür. Bel fıtığında ise fıtığın baskı yaptığı sinire göre belirtilerin ortaya çıktığı bacak değişebiliyor. Genelde sağ ya da sol bacakta ortaya çıkan bel fıtığı belirtileri nadiren her iki bacakta da görülebilir.
İleri
Dar kanal rahatsızlığında en etkili yöntem ameliyattır. Cerrahi müdahale dışında kalan ilaç tedavisi ya da fizik tedavi gibi tedavi yöntemleri sadece konservatif yöntemlerdir. Bu yöntemler her ne kadar bazı kişilerin belirtilerinde önemli miktarda düşüş yaşamasını sağlasa da dar kanal rahatsızlığının tamamen iyileşmesini sağlamamaktadır. Konservatif yöntemler sayesinde durumun daha da kötüleşmesi bazı hastalarda yavaşlatılabilmektedir.
Her dar kanal rahatsızlığı olan kişi cerrahi müdahaleye ihtiyaç duymamaktadır. Hastaların ancak bir kısmına ameliyat gerekmektedir. Konservatif tedavi yöntemlerinin bir işe yaramadığı ve yaşam kalitesinin çok düştüğü durumlarda kişinin ameliyat olması kaçınılmazdır.
Dar Kanal Ameliyatı
Dar kanal ameliyatı tıpkı bel fıtığı ameliyatı gibi insanlar arasında son derece korkulan bir ameliyattır. Ancak dar kanal ameliyatında kullanılan yeni nesil yöntemler sayesinde bu oldukça yanlış bir kanıdır.
Kanalın iç kısmına girilerek uygulanan anatominin korunduğu Mikroteknik İnternal Dekompresyon yöntemi sayesinde herhangi bir şekilde omurgaya vida ya da platin takılmadan ameliyat gerçekleştirilebilmektedir.
Mikroteknik İnternal Dekompresyon diğer ameliyat türlerine
Dar kanal rahatsızlığı ileri seviyelere geldiğinde hareketi kısıtlayan ve aktiviteden kaçınmaya neden olan bir rahatsızlıktır. Özellikle daralmanın meydana geldiği yere bağlı olarak kollarda ya da bacaklarda meydana gelen uyuşma hissi, güç kaybı ve karıncalanma yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir.
Dar kanalın engel olduğu şeylerden bir tanesi de yürümedir. Kanal daraldıkça yürüme mesafesi giderek kısalmaktadır. Rahatsızlığın enden olduğu ağrı vücut hareket halindeyken artmakta ve istirahat halindeyken azalmaktadır. Bu nedenle kanal daralmasından muzdarip kişiler giderek daha hareketsiz kalmaya çalışmaktadır.
Konservatif tedavi yöntemleri ile bu belirtiler hafifletilmeye gayret edilir. Ancak rahatsızlığın ilerlediği ve tuvalet kontrolünün ortadan kalktığı ya da yaşam kalitesinin çok düştüğü durumlarda cerrahi müdahale kaçınılmaz olmaktadır.
Ameliyat ve Sonrası
Ameliyat dar kanal rahatsızlığı için tedavi edici çözümdür. Konservatif yöntemler sadece yaşam kalitesini artırmaya ya da rahatsızlığın ilerleyişini yavaşlatmaya yönelik olmaktadır.
Vücuda mümkün olan minimum seviyede müdahalenin edildiği minimal invaziv yöntemlerde hem ameliyat süreci hem de sonrası oldukça konforlu
Dar kanal rahatsızlığı spinal kanalın normal genişliğinden daha küçük bir hale gelmesi ile ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı bir spinal kanalın ideal ön-arka çapı 15 ile 25 milimetre arasında değişmektedir. Bu çapın 10-12 milimetreye düşmesine göreceli stenoz, 10 milimetrenin altına düşmesine ise mutlak stenoz adı verilmektedir. Yaşın ilerlemesi ve travmatik sebepler bu kanalın daralmasına neden olmaktadır.
Kıkırdak dokunun zamanla yok olması ile omurgada yer alan faset eklemlerinin kemik ve bağlarının kalınlaşması da spinal kanalı daraltmaktadır. Kanalın daralması ile yavaş yavaş belirtiler ortaya çıkmaktadır. Özellikle baskıya uğrayan sinir köküne göre belirtiler farklı kas gruplarında ve bölgelerde ortaya çıkabilmektedir.
Dar Kanal Belirtileri
Spinal kanalın daralması sonucu ortayan çıkan belirtilerin bazıları çok karakteristiktir. Meydana gelen ağrı oturma, yürüme, öksürme ya da ıkınma durumlarında artmaktadır. İstirahat edildiğinde ise azalma eğilimi gösterir.
Özellikle yürüyüş sonrası bacak bölgesinde, baldırlarda ağrı, his kaybı, uyuşma gibi belirtilerin meydana gelmesi ve sonrasında bu belirtilerin dinlenme ile ortadan kalkması dar kanalın en sık rastlanan belirtilerindendir.
Dar
Omurgayı oluşturan omur kemiklerinin ortasında omurilik kanalı yer almaktadır. Bu kanalın çapının çeşitli nedenlerden dolayı zaman içerisinde küçülmesine dar kanal rahatsızlığı adı verilmektedir. Bu rahatsızlık tedavi edilmediği durumlarda yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmekte felce kadar gidebilmektedir. Dar kanal rahatsızlığı omurilik kanalının ön – arka ya da sağ – sol yönünde daralması ile ortaya çıkmaktadır. Yaşanan daralma sonucu sinirlerin sıkışması ile rahatsızlığın belirtileri ortaya çıkmaktadır. Kanal daralması en çok bel ve boyun bölgesinde meydana gelmektedir. Dar kanal rahatsızlığı doğuştan da görülebilmektedir. Ancak genelde sonradan oluşan dejeneratif bir rahatsızlıktır.
Dar Kanal Tedavisi
Dar kanal rahatsızlığı basitçe omurların yapısının bozulması ile ortaya çıkmaktadır. Bu yapılar tekrar eski haline gelmediği için kendiliğinden geçen bir rahatsızlık değildir. Dar kanal belirtileri istirahat ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilmektedir. Bu tedavi yönteminin işe yaramadığı durumlarda ise egzersiz ve fizik tedavi tercih edilmektedir. Konservatif tedavi yöntemleri olarak kabul edilen bu yöntemler rahatsızlığı tedavi etme amaçlı değil rahatsızlığın
Dar kanal rahatsızlığı birçok insanda aktiviteden kaçınmaya neden olmaktadır. Bu rahatsızlığın en büyük belirtilerinden bir tanesi de yürüme mesafesinde azalmaların görülmesidir. Özellikle yürüme mesafesi giderek azaldığında ve yaşam kalitesi düştüğünde dar kanal tedavisi için genellikle ameliyat tercih edilmektedir. Ancak rahatsızlık ilerlemeden önce yapılacak egzersizler faydalı olabilmektedir. Dar kanal hastalığı için egzersizler ya da fizik tedavi yöntemleri rahatsızlığı tamamen ortadan kaldırmayan konservatif tedavi yöntemleri olarak kabul edilmektedir. Bu yöntemler bazı hastalarda geçici olarak yaşam kalitesini artırmaktadır.
Egzersizlerin Amacı
Dar kanal rahatsızlığında tercih edilen hareketler genel olarak omurganın doğal pozisyonunu korumasına hizmet eden ve spinal sinirlerin üzerindeki baskıyı azaltmaya yöneliktir. Spinal sinirler üzerinde daha az baskı olması ile yaşanan ağrılar hafiflemekte ve kişinin hareket kabiliyetinde artış elde edilmektedir. Hareketlerin büyük bir çoğunluğu esnemeye yönelik hareketlerdir. Özellikle bel gölgesini öne doğru esneten hareketler baskının geçici olarak kaldırılmasına yardımcı olmaktadır. Az sayıda kişide ise geriye doğru esneme
Spinal stenoz olarak adlandırılan dar kanal rahatsızlığı omurgayı meydana getiren omur kemiklerinin merkezinde yer alan omurilik kanalının çeşitli nedenlerle doğal çapını kaybetmesi ve küçülmesi ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Dejeneratif bir rahatsızlık olan kanal daralması genellikle yaşlanmanın etkileri ile beraber ortaya çıkmaktadır. Omurga içerisinde yer alan disk, bağlar ve kemik yapı gibi elemanların normalden daha fazla genişleyip sertleşmesi ile omurilik kanalına baskı olmaya başlamaktadır. Omurilik kanalının çapının %25 civarında küçüldüğü durumlara hafif, %25 ile %50 arasında küçüldüğü durumlara orta ve %50’den fazla düştüğü durumlara şiddetli dar kanal adı verilmektedir. Kireçlenme, bel fıtığı, travmaya bağlı omurga kırıkları, omurga tümörü gibi rahatsızlıklar da kanalın daralmasına neden olabilmektedir.
Dar Kanal Genetik midir?
Dar kanal rahatsızlığı özellikle yaşı ilerlemiş kişilerde en sık rastlanan omurga bozuklukları arasında yer almaktadır. Rahatsızlık her ne kadar dejeneratif olarak kabul edilse bile yapılan araştırmalara göre kanal daralmasının genetik olduğuna dair önemli bulgular elde edilmiştir. Bize gelip tedavi olan öyle aileler vardır ki hem hastanın
Dar kanal rahatsızlığı özellikle yaşı ilerlemiş kişilerde sırt ve bacak ağrısına, kas zayıflığına ve yürüme zorluklarına neden olabilen bir rahatsızlıktır. Yapılmış birçok çalışmaya göre cerrahi dekompresyon etkili bir tedavi yöntemidir. Geleneksel ameliyat teknikleri her ne kadar uzun yıllardır alışılmış bir yöntem olsa da minimal invaziv prosedürler dekompresyon işlemini daha küçük kesilerden daha az kanama ve daha hızlı iyileşme süreci gibi avantajlarıyla öne çıkmaktadır. Bu yöntem ile daha az yumuşak doku hasarı, daha az operasyon sonrası ağrı meydana gelmektedir. Klasik yöntemlerde genel anestezi uygulanması gerekirken mikroteknik internal dekompresyon yönteminde hastanın durumuna göre epidural ya da spinal anestezi de kullanılabilmektedir.
Yaş Durumu
Dar kanal rahatsızlığı yaşa bağlı olarak ortaya çıkan dejeneratif bir rahatsızlıktır. Bu nedenle ameliyat olan kişilerin yaşı genel olarak yüksektir. Ancak vidasız olarak gerçekleştirilen operasyonda vücuda vida ya da platin gibi herhangi bir yabancı madde girmediği için enfeksiyon riski de neredeyse 0’a inmektedir. Son derece emniyetli bir yöntem olan mikroteknik internal dekompresyon 80 yaşını geçmiş hastalarda da