Beslenme doğumla başlayıp ölümle biten her insanın yaptığı bir aktivitedir. Çünkü metabolizmamız durmadan her an çalışmaya devam eder ve hayatta kalabilmek için bizden sürekli enerji ister. Yaşamın her anında insanlarda beğenilme dürtüsü vardır. Özellikle kitle iletişim araçları ile bu durum toplumlara, kişilere öğretilmiştir.
Fiziki görünüşe verilen önem dönemler içinde değişmiştir. Eski tanrıçalar kilolulardı ve bu durumları beğeni nedeniydi ama günümüzde zayıflık beğeni nedeni olarak öne çıkmaktadır. Başka bir dönemde ince dudak revaştayken şimdilerde dolgun dudaklara sahip olmak revaşta ve belki daha ileri ki dönemde ince dudak tekrar ön plana çıkacaktır.
Aslında bizlere fiziksel özelliklerin önemli olduğu biz farkında olmadan çok küçük yaşlardan beri öğretiliyor. Bir düşünün hiç okuduğunuz bir kitabın kahramanı çirkin miydi, ya da izlediğiniz bir çizgi filmin?...
E bu durum bizim bizi bu kadar etkiliyorken meşhurluk kaygısı olan kişiler bizlere mucizevi beslenme önerileri kurgulayıp, bunlar bizler için zararlı mı zararsız mı sorusunu göz ardı edip iletişim araçları ile bize ulaşıyorlar. Bu durumda unutulan kesim bizler sağlığımızla farkında olmadan gün be gün
Ananas (Ananas comosus), ananasgiller (Bromeliaceae) familyasından sıcak ülkelerde yetişen bitki ve onun meyvesidir. Ananasın anayurdu Güney Amerika'dır. Meyvesi güzel kokulu, iri ve lezzetlidir. 1555'te Jean de Léry tarafından Brezilya'da bulunmuş, oradan İngiltere'ye götürülmüş, sonra Fransa'da yetiştirilmiştir.
Ananas genelde 1-1.5 metre boylarında, bazen daha uzun olup görünümü parlak uzun mumsu yapraklı bir görünümü olan kısa ve tıknaz kök yapısına sahiptir. Meyve oluşumu sırasında 200'e kadar çiçek oluşturabilme kabiliyetine sahiptir. Çiçekleri bir araya gelerek ananası oluştururlar. Üst kısmında fibonacci dizilimine göre yapraklanma oluştururlar.
Ananas yüksek vitamin ve mineral içeriği ve çeşitli faydaları ile son zamanlarda üklemizde popülaritesi hızla artan bir meyvedir. Bu popülariteyi artıran en önemli nedenlerden biri ise; içinde bulunan enzimler ile sindirimi ve yağ yakımını hızlandırması nedeni ile sık sık diyet ve sağlıklı beslenme listelerinde yerini almasıdır. Ananas mucizevi bir meyve midir?
Ananasın yararları nelerdir?
1.İnsan vücudu için gerekli olan bütün vitaminleri ve 16 minerali yapısında barındırır.
Osteoporoz kemik mineral yoğunluğu ile birlikte kemik kütlesinde azalma ile karakterize metabolik bir kemik hastalığıdır. Bu metabolik hastalık sonucu kemiklerde gözenek oluşumu ve kırılganlık artar ve bu durum kemik kırığı oluşum riskini artırır. İnsanlarda yaşla birlikte kemik kütlesi azalması gerçekleşir.
Yapılan çalışmalar kadınlarda erkeklere göre 4 kez daha fazla osteoporoz gelişme riskinin olduğunu göstermektedir. İnsanlar maksimum kemik kitlesine genç erişkin çağda erişirler. 40 yaşından sonra gerek kadın gerekse erkeklerde kemik kitlesinde giderek bir azalma gözlemlenir. Bu şekilde bireyler her yıl kemik kitlelerinin %0.25’ini kaybederler. Bu yavaş kayıp erkeklerde ömür boyu aynı hızla devam ederken; kadınlarda menopozu izleyen dönemde ortalama 8 yıl boyunca süren hızlı kemik kaybı gerçekleşir. Bu durum gözönünde bulundurulduğunda; kadınlar yaşamlarının sonuna kadar ortalama olarak kortikal kemiklerin (başlıca kafatası ve uzun kemiklerin gövdelerinde bulunur) %35’ini, trabeküler kemiklerin (başlıca vertebralarda ve uzun kemiklerin uç kısımlarında bulunur) %50’sini kaybederken; erkekler kortikal kemiklerin %25’ini ve trabeküler kemiklerin %35’ini kaybederler.
O
Evet! gebelik sonlandı, küçük mucizemiz doğdu. “Çift canlısın, yemelisin” dönemi de bununla bitti sanıyorsunuz, ama yanılıyorsunuz. “Emziriyorsun, yemezsen sen de bebek de ölür” dönemi başlıyor artık! Direnmeniz nafile...
Karşınızda çok kararlı büyükanneler büyükbabalar ve hiç pes etme niyeti olmayan
Obezite gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla görülen genetik, çevresel ve psikolojik etkileşimi olan kronik bir hastalıktır. Yağsız vücut kitlesine (vücuttaki su + kas + kemik ağırlık toplamı) oranla vücut yağ kitlesinin artması sonucunda boya ve yaşa göre kilonun normal sınırın üzerine çıkması şeklinde tanımlanmaktadır.
Obezitenin değerlendirilmesinde kilonun tek kriter olmadığı mutlaka boya ve yaşa özel değerlendirilme yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Obezitenin değerlendirilmesinde yetişkinler için en basit ve geçerli yöntem BKI (beden kütle indeksi)’dir. BKI vücut ağırlığının (kg ) boyun karesine (m2) bölünmesi ile elde edilir. Bulunan değer WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından belirtilen BKI değerleri ve kilo sınıflaması çartına göre değerlendirilir. Bu çarta göre eğer bulunan BKI değeri 18.5’un altında ise; kişi zayıf olarak değerlendirilir ve bu durumun malnutrisyon, yeme davranış bozukluğu ve/veya diğer sağlık problemi belirtisi olabiliceği unutulmamalıdır. Buna ek olarak; BMI değeri 20-25 arasında ise; kişi normal kiloya sahip; eğer BKI değeri 30’un üzerinde ise aşırı kilolu veya obez olarak değerlendirilir. Obezitenin değerlendirilmesinde bebek ve 16 yaş