Yarından itibaren Cumhur İttifakı’nın anayasa, siyasi partiler ve seçim kanunlarında yapılacak değişiklikler ile Millet İttifakı bileşenleri ve onlarla birlikte hareket eden iki partinin ‘güçlendirilmiş parlamenter sisteme’ geçiş çalışmalarının vücut bulma çabalarında yeni bir aşamaya tanıklık edilecek.
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) çarşamba günü yapılacak toplantısının gündeminde bir süredir siyasi partiler kanunu ve seçim kanunda yapılacak değişikler konusunda çalışan ekibe başkanlık eden Hayati Yazıcı’nın yapacağı sunum var. Bunun anlamı, AK Parti bu konudaki çalışmalarını büyük ölçüde tamamladı ve parti kararı haline getirme aşamasına geldi. Devamında, partinin anayasa değişikliği çalışmasının nihayetlendirilmesi var, ki bu çalışma ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yürüyor. Bu da tamamlandığında, bir örneği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan MHP’nin anayasa değişikliği teklifi ile birlikte, iki parti arasında anayasa konusunda ortak zemin arayışı aşamasına geçilecek.
Nasıl olacak sorusunun iki lider nezdinde bir cevabı var ise de - zira 18 Mayıs 2021’de gerçekleştirdikleri yaklaşık 1 saatlik görüşmede buna karar verilmiş olabilir - bugün itibarıyla kamuoyuna yansımış değil. Ancak yine de, her iki tarafta da anayasa çalışmalarını yürüten ekiplerde görev almış hukukçu, akademisyenlerden bazı isimlerin yer alacağı bir komisyon kurulabileceği belirtiliyor. İki parti kendi aralarındaki mutabakat arayışını tamamladıktan sonra ise sıra üçüncü aşamaya gelecek. Diğer partilerin kendilerine yapılan davete icabet edip etmeyeceğini de göreceğimiz, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrelerin görüşlerinin alınacağı sürece yani.
İYİ Parti Grupta, CHP PM’de
Sistem değişikliğini savunanlara gelince... Bu tarafta, Millet İttifakı’nı oluşturan 4 parti ile Gelecek ve Deva Partileri var. Gelecek bu grubun içinde hazırlığını ilk tamamlayan parti. Ellerinde hazırladıkları yeni sistem önerisi metni ile diğer partilerin kapısını ilk çalan onlardı. Deva geçen mayısta başladığı çalışmayı, bu yıl mart başında tamamladı. Bu partiler ayrıştıkları ve olmazsa olmaz olarak gördüklerini tespit etmek için aralarda birlikte istişarelerde bulundu. Bu sırada CHP de çalışmasını büyük ölçüde nihayete erdirdi, ancak 110 sayfaya ulaşan metin üzerinde hâlâ ufak tefek kalem oynatmalar devam ediyor. CHP’nin çalışmasının Parti Meclisi’nde görüşülerek bir parti kararı haline gelmesi gerekiyor. Henüz tarihi netleşmeyen toplantının haziranda yapılması bekleniyor. Ve İYİ Parti... İYİ Parti’nin bir buçuk yıldır devam eden “iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem” çalışmasını yarın Genel Başkan Meral Akşener grup toplantısında açıklayacak.
Sistem değişikliği öneren partilerin de daha sonra bir masa etrafında buluşması bekleniyor. CHP öncelikle bir ortak ilkeler bildirgesi önerisi yapıyor. Bunun da bir takvimle desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Yani, kamuoyuna seçimin kazanılması halinde sistem değişikliğini savunan partilerin nasıl bir geçiş süreci öngörüldüğünün baştan açıklanmasını. Böylece bu partiler hem kamuoyu nezdinde kendilerini bağlamış olacak, hem de değişmesini savundukları mevcut sistemin onlara verdiği yetkileri ancak bu takvimle sınırlı olmak üzere kullanacak. CHP’nin aklındaki takvim süresi 2 yıl. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “liderler kabinesi” önerisini burada zikretmek doğru olabilir. “Tadilat yapılarak” geçirileceği ifade edilen iki yıllık süreci yürütecek, adı sayılan partilerin genel başkanları ya da uygun gördükleri kişilerin yer alacağı bir çeşit “geçiş hükümeti”. Buradaki ortaklaşmada, anayasanın da bütün partilerin eşit şekilde temsil edildiği bir “uzlaşma komisyonu” yoluyla yapılması var.
Uzlaşma komisyonu ile anayasa düşüncesi
CHP’lilerin gönlünden geçen, bu 2 yıllık dönemi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı sıfatıyla yürütmesi. Geçen hafta partinin sistem çalışması ekibinde yer alan İstanbul Milletvekili Yunus Emre ile yaptığımız, ayrıntılarını Mehtap Gökdemir’in söyleşisinde okuyacağınız görüşmede izlenimim pekişti. Elbette, bunun olması, yani Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkabilmesi, ancak gerçekten bir seçim atmosferine girildiğinde o günün verileri ve koşulları çerçevesinde netleşebilecek. Yani günün koşulları CHP ve “dostları”nı ‘ilk tura herkes kendi adayıyla girsin, ikinci tura ona göre bakarız’ noktasına da getirebilir, ‘hayır ilk turdan bir çatı adayımız olsun, o da şu, şu, şu nedenlerle bu kişi olsun’ noktasına da...O aşamaya kadar ve bugün itibarıyle, CHP’nin cumhurbaşkanı adayının Kılıçdaroğlu olduğunu söylemek mümkün. Görünen o ki, hem ittifakların kendi içinde, hem de çeşitli konularda onlarla ortaklaşan partilerin de yer aldığı mekanizmalar aracılığıyla ilerleyecek, çift taraflı bir süreç takibi söz konusu olacak. Sürprizli, çekişmeli, uzlaşmalı, retli, kabullü bu dönem yazın doğal sıcağını bakalım ne ölçüde artıracak.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024