Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, H.K.G.’nin 6 yaşında imam nikâhıyla evlendirilip yıllarca istismara maruz bırakılmasına ilişkin Aile Bakanı’nın ‘Olaydan 2 yıldır haberimiz var’ dediğini hatırlatarak tepki gösterdi... Kılıçdaroğlu, “Hangi egemen güçler devreye girdi de bu dosya kapatıldı. Savcı önce şikâyet dosyasını kapatıyor. Dosyayı kapatan hâkime bir şey olmadı. Yakında birisi Yargıtay, birisi AYM üyesi olursa şaşırmayın” dedi...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu medya mensuplarıyla geleneksel yeni yıl buluşmalarına gazetelerin Ankara Temsilcileriyle bir araya gelerek başladı. 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirildiği iddiasında daha önce yapılan şikâyet dosyasının kapatılması konusunda “Hangi egemen güçler devreye girdi” diye soran Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı önüne yürümeseydi Erdoğan’ın bu konuda konuşmayacağını iddia etti. Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir kez daha altılı masaya işaret eden CHP lideri, “Kararı verecek olan ben değilim, gönül meselesi değil, sorumluluk üstlenme meselesi” İfadesini kullandı. Kılıçdaroğlu’nun mesajları özetle şöyle:

Haberin Devamı

‘Hangi egemen güç bu dosyayı kapattı’

Kılıçdaroğlu, Didem Özel Tümer’in de arasında bulunduğu gazetelerin Ankara Temsilcileriyle bir araya geldi, soruları yanıtladı.

ŞİMDİ KAPATAMIYORLAR: (6 yaşındaki kızın evlendirilmesi) Eğer bir gazeteci bunu yansıtmasaydı haberimiz olmayacaktı. Artık sistematik olarak 6 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edildiğini biliyoruz. Bizi rahatsız eden olay şu, Aileden Sorumlu Bakan ‘olaydan 2 yıldır haberimiz var’ dedi, iki yılda ne oldu? Savcılığa yapılan bir şikâyet var ve bu dosya bazı güçlerin devreye girmesi sonucu kapatılıyor. Eğer iktidar samimi olarak bu olayın üzerine gidecekse, hangi egemen güçler devreye girdi de bu dosya kapatıldı. O dönemki savcı kim? Bir suç ortaklığı var. Bu suç ortaklığının ortaya çıkması gerekiyor. Açık ve net bir güç tarafından bu olay kapatılmak istenmiş öyle bir noktaya gelmiş ki şimdi kapatamıyorlar.

KİM BU GÜÇ?: Devlet nefes alamıyor, harekete geçirmiyorlar. Kim bu güç ve bu güç gücünü nereden alıyor. Kaldı ki sayın Erdoğan ‘çocuğun erken yaşta evlendirildiğini’ söylüyor, bu da vahim bir söylem. 6 yaşındaki çocuk evlendirilir mi? Alınması gereken önlem, bu olaya verilecek cezanın verilmesi ve kimsenin bir daha böyle bir olaya tevessül etmemeli.

Haberin Devamı

PİSLİĞE PİSLİK DEMELİYİZ: Her inanç grubuna saygılıyız. Herkesin inancı başımız üstüne. İnancı çıkar ve siyaset odaklı yaptığında karşıyız. Biz yalana yalan, pisliğe de pislik demeliyiz. Ben kimsenin inancının sorgulamaya yetkili birisi değilim. Ama ahlaksızlık üzerine, adaletsizlik üzerine bir inanç inşa edilemez. Bunlar kendi kendilerine bir inanç uydurmuşlar.

ORGANİZE KÖTÜLÜK: Organize kötülükle karşı karşıyayız. Bir ucunda yargı, diğerinde siyaset var. Siyaset yargıya, polise, savcıya müdahale ediyor. Bundan Türkiye’yi çekip çıkarmak lazım, asıl fail devleti dumura uğratan yönetim. Savcı önce yapılan şikâyet dosyasını kapatıyor, olay yansıdıktan sonra HSK soruşturma açtı. Düne kadar neredeydin beyefendi? Dosyayı kapatan hakime bir şey olmadı. Yakında birisi Yargıtay, birisi Anayasa Mahkemesi üyesi olursa şaşırmayın.

Haberin Devamı

KONUŞMAYACAKTI: Devleti seyirci kalan noktaya taşıdılar. Tek kişilik hükümet var, tek kişilik gücün devlete nefes aldırması lazım. Organize kötülüğe karşılık ciddi sessizlik var. Bakanlığa gitmeseydik, Erdoğan konuşmayacaktı. Bunun yükünü nasıl omuzlarında taşıyorlar? Organize kötülüğün içinde olan kimsenin oyuna ihtiyacımız yok. ‘Buna karşı çıkmayım buradan oy gelecek’ diyen kişinin değeri, bundan gelecek oyun değeri yoktur.

NE İLGİSİ VAR: (28 Şubat’ın tekrarı yorumları) Bunun 28 Şubat ile ne ilgisi var. Bu anlayışa sığınanlar toplumu başka bir yere sıkıştırıyorlar. Olayı 28 Şubat’a bağlayanlar olaya meşruiyet kazandırmak istiyorlar. Bu olaya hangi inançtan görüşten olursa olsun meşruluk kazandırılmaması lazım.

İKİSİ İÇİN SÖYLÜYORUM: (Erdoğan’ın ‘Diyarbakır annelerinin çocuklarını savunmuyor’ eleştirisi) Diyarbakır annelerini polis evinde ziyaret ettim. Hiçbir çocuğun annesinden uzak olmasını istemeyiz. Sayın Erdoğan da cumartesi anneleri için söylesin bakalım. Ben her ikisi için de söylüyorum. 

ASGARİ ÜCRET EYT: Asgari ücretin vergiye tabi tutulmasını doğru bulmuyoruz. Şu anda var olan ücretin, büyüme, enflasyon ile seyir içinde 10 bin 128 lira olmasını istiyoruz. Büyümeyi çalışana da verin. Türk İş’in açlık sınırını ölçü olarak açıklamasını doğru bulmuyorum. EYT ile ilgili kopuk çalıştıkları gerçeği ortaya çıktı. Çalışma Bakanlığı, Hazine’ye sormuyor, görüş almak için gittiklerinde ‘karşılayamam’ diyor. Nasıl bir çözüm üretecekler biz de bekliyoruz.

ADAY BELİRLEME: Aday belirleme konusunda önce hükümet programının ortaya çıkması lazım. Adayı önce belirlersek, o farklı, masa farklı şey söyleyebilir. Cumhurbaşkanı adayının da yol haritası çerçevesinde konuşması lazım. Benim en çok yadırgadığım, illa adayınızı açıklayın diyorlar. Ali olsa ne yazar veli olsa ne yazar. Adaydan çok sistem. Öyle bir sistem kurmalıyız ki Türkiye bir daha krize girmesin. 

GÖNÜL MESELESİ DEĞİL: (CHP’nin adayı Kılıçdaroğlu mu?) Kararı verecek olan ben değilim, gönül meselesi değil, sorumluluk üstlenme meselesi. Sistemi değiştirecek iradeye sahip olacak birine ihtiyaç var. (İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylık olasılığı) İki belediye başkanımız da görevlerini başarıyla yürütüyorlar, yürütmelerini istiyorum. Altılı masa nasıl bir karar alacaksa, bunu ben de duyacağım, Mansur Bey de, Ekrem Bey de duyacak. Her partinin genel başkanı doğal adaydır, bu yadırganacak bir şey değil. Örgütün aday belirlemesi yetmiyor, önemli olan 6 liderin belirlemesi. 6 liderin göstereceği aday zaten kazanacak.

ANAYASA TEKLİFİ: Metine uzun vakit ayırıp bakmadım. Anayasa hukuku hocalarından görüş alacağız, ondan sonra karar vereceğiz. Büyük olasılıkla konu altılı masada gündeme gelir. Oturur konuşuruz. Ona göre bir karar veririz.

KAVGA YOK: (İl Başkanı Kaftancıoğlu ile Belediye Başkanı İmamoğlu arasında sorun var mı?) İl başkanı ile Belediye başkanı arasında kavga yok. Geçenlerde birlikte oturup yemek yedik. (Aslı Baykal’ın eleştirileri?) Ciddiye almıyoruz.