Birleşik Krallık, COP26 olarak anılan 26’ncı BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı dönem başkanlığı süresince “en etkin çalışan büyükelçiliğimiz hangisiydi” konulu bir araştırma yapsa, Ankara Büyükelçiliği üst sıralarda yer alacaktır. Kastı merak edenler Büyükelçiliğin ve Büyükelçi Sir Dominic Chilcott’un sadece sosyal medya hesaplarına göz gezdirerek fikir edinebilir.
Büyükelçi Chilcott’un Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele kapasitesine ve çalışmalarına, gazetecilerden daha vâkıf olduğu söylenebilir. 31 Ekim’de başlayan COP26’ya bir hafta kala Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) “İklimce Sohbetler” özel oturumuna ev sahipliği yaparak, küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması odaklı konferansın ‘amaçlarını’ anlatan Chilcott, konferansın sonuna doğru da bir grup gazeteciyle bu kez ‘çıktılarını’ değerlendirdi.
100’den fazla ülke
Chilcott konferans süresince katılımcı ülke ve kuruluşların verdiği üç taahhüdün özellikle altını çizdi:
190 kadar kurum, kuruluş ve ülkenin, bir geçiş sürecinin ardından kömürün elektrik enerjisi üretiminde kullanılmasını bitirecekleri ve yeni kömür işletmelerine finansman sağlanmayacağı sözü vermeleri,
ABD Başkanı Biden’in metan gazı emisyonlarını 2030 itibarıyla yüzde 30 oranında indirme çağrısına, şimdiden 100’den fazla ülkenin katılacağını açıklaması,
Yutak alanların artırılması için, yine dünyadaki ormanlık alanların yüzde 90’ına sahip olan aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 100’ü aşkın ülke liderinin 2030 itibarıyla ormansızlaştırmayı durdurma ve yeni orman alanları oluşturma hedefi.
Türkiye heyetinin COP26’ya aktif katılım sağladığını belirten Chilcott, Türkiye’nin özellikle “yollar ve çelik” başlığı altındaki inovasyon çalışmalarına ve 2040’a kadar sıfır emisyonlu araçlara geçiş kararına katılmasının da önemli olduğunu belirtti.
Büyükelçi, konferans sürecinde verilen tüm sözleri kıymetli saymakla birlikte, yeterli olmadıklarını kaydederek, esas olarak 2030 için daha iddialı emisyon hedefleri belirlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bunun için de “büyük çaba gerekiyor” ifadesini kullanandı. Chilcott, “Taahhütlerde bulunmak zor değil. Asıl zor olan taahhütleri uygulamaya geçirecek gerçekçi planlar. Önümüzdeki süreçte liderlerin verdikleri sözleri uygulamaya geçirecek planları ortaya koyması gerekiyor” dedi.
130 trilyon dolar finansman
Ülkelerin iklim değişikliği ile mücadeleye katkı verebilme imkanı, geçirebilecekleri ekonomik dönüşüme de bağlı. Chilcott, COP26’da bundan böyle dünya genelinde, finansmanların yüzde 40’ının iklim hedeflerini yerine getirmeye çalışan projelere aktarılması kararı alındığını, bunun da 130 trilyon doların üzerinde bir finansman anlamına geldiğini söyledi.
“Önemli olan finansmanı yeşil projelerle buluşturabilmek” diyen İngiltere Büyükelçisi bu amaçla ülkesinin 2022 Mart’ında Londra’da düzenleyeceği “Birleşik Krallık-Türkiye Yeşil Finansman Konferansı”na dikkat çekti. Chilcott’un sözlerinden iş dünyası, belediyeler, hükümet ve diğer kurum, kuruluşların ‘davet’ usulüyle katılabileceği konferansın amacına ulaşabilmesinin birinci şartının finansörlere cazip gelecek projelerin görücüye çıkarılması olduğu anlaşılıyor.