Bahçeli’nin konuşması söylentilere cevabı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) sembolleri kullanmayı sever. 9 Işık Doktrini’ne atıfla kongre sürecini 9 Ağustos 2020’de başlatmış, bir günde 9 il kongresiyle süreci ilerletmişti. 13. Olağan Büyük Kurultay’ı da 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde düzenledi, tıpkı 2018’deki kurultay gibi.

Zamanında başlayan siyasi parti kongresi nadirdir. Liderin salona teşrifi için genellikle salonun dolması ve coşması beklenir. MHP’de ise disiplin esastır. Saat 10’da başlayacağı duyurulan kurultay için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli salona girdiğinde saatler 9.38’i gösteriyordu ve salon çoktan dolmuştu. Saat 10.00’u gösterdiğinde gündemin üçüncü maddesine geçilmişti.

Devlet Bahçeli’nin, partiyi 2023 seçimlerine taşıyacak kadrolara hitaben yapacağı konuşma önemliydi. Çünkü Ankara’da son günlerde yine her ziyarette, her siyasi gelişmede “Cumhur İttifakı’nda çatlak” şüphesinin kabardığı bir döneme şahitlik ediyoruz. Bahçeli de konuşmasını adeta bu şüphelere cevap niteliğinde hazırlamıştı.

Bahçeli, Mehmet Akif Ersoy, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Abdürrahim Karakoç, Erol Güngör, Hüseyin Nihal Atsız gibi milliyetçi, muhafazakar yazar ve şairlerden alıntılarla süslediği konuşmasında parti tabanına ve kamuoyuna, 2023 seçimine kadar üç temel taahhüdü hatırlattı. Hem de kurultay salonundaki “Cumhur İttifakında Birlik, Türkiye’de Dirlik” pankartı ile verilen mesajdan çok daha güçlü ifadelerle.

Ülkücülere üç mesaj

Bahçeli; Cumhur İttifakı’nın kader birlikteliği olduğunu söyledikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: Milli birlikteliktir, dürüst birlikteliktir; zalimlere, canilere, terör örgütlerine, ekonomik tetikçilere, küresel emperyalizme karşı tek ses, tek nefes, tek bilek, tek yürekle duruş gösteren cumhurun ruh kökü, duruş özüdür.

İkincisi, seçim tarihinin 2023 olacağını “Cumhur İttifakı’nın tavizsiz ve tavsamaz kararı” olarak vurguladı. “2023’de yeni bir tarih yazılacak, yeni bir sayfa açılacak, muhkem ümitlerin canlılığıyla dirlik içinde istikbale Cumhur İttifakı’yla ulaşılacaktır. Bu cumhurun sözüdür” diyen Bahçeli bir kez daha “o muhterem isim Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” ifadesiyle de Cumhurbaşkanı’nın İttifakın adayı olduğunu tekrarladı.

Üçüncüsü de Bahçeli; Türk Tipi Başkanlık Modeli olarak tanımladığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geri dönüşü düşünmediğini, sistemin olgunlaşmasının ise ancak çaba ile mümkün olduğunu söyledi. Sistemin “Türk milletinin, tarihsel müktesebatına uygun” olduğunu kaydeden Bahçeli şöyle dedi: Yürürlükteki sistemin sadra şifa olması, devlet ve millet hayatına bütün imkanlarıyla nüfuz etmesi için müşterek emek gerekir, zaman gerekir, özveri gerekir, destek gerekir, ters propaganda akıntılarının gemlenmesi gerekir.

MHP lideri, bu saptamasına paralel olarak da modele sahip çıkmayı MHP’nin stratejik hedeflerinin ilki olarak tanımladı.

***

Bu arada, AK Parti’den kurultaya Genel Başkan vekili başkanlığında, geniş bir katılım sağlanacağı açıklanmasına rağmen, bir süredir kulislerde dolaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP kurultayına katılacağı iddiası son dakikaya kadar ‘Cumhurbaşkanı sürpriz yapar mı?’ sorusuyla beklendi. Erdoğan’ın Bahçeli’ye ziyaretlerini MHP Genel Merkezi yerine, Bahçeli’nin evinde gerçekleştirdiğini hatırlatmakta fayda var. Erdoğan’ın kurultaya katılmaması, MHP liderinin “Bir cumhurbaşkanının başka bir siyasi partinin tabelası altında görünmesinin şık olmayacağı” yönündeki görüşüne saygı olarak değerlendirilebilir.