Model Avrupa Birliği

Galatasaray Üniversitesi Uluslararası Hukuk ve Diplomasi Kulubü öğrencilerinin bu yıl ikincisini düzenledikleri "Model Avrupa Birliği" simülasyonunda 11 Eylül sonrası küreselleşmenin geleceği, terörizm ve insan hakları tartışılıyor.
Üniversitenin Ortaköy'deki tarihi binasında önceki akşam genç girişimcilerle birlikteydik; "süslü salon"da AB üyesi ve adayı durumundaki 17 ülkeden 200 dolayında geleceğin diplomatlarını buluşturan forumun açılışını izledik. Toplantıyı Burak Cop yönetti. Doğan Eymirlioğlu'dan kulübün etkinlikleri hakkında bilgi aldık. Alev Karabetyan, Bleda Kurtdarcan, Güçlü Akyürek, Başak Taraktar düzenleme komitesinin öteki üyeleriydi. Sınıf arkadaşları ve yabancı konuklarıyla birlikte tam bir "takım oyunu" sergiledi, Galatasaraylılar. Zaten AB simülasyonu da bu ruha uygun bir disiplin öngörüyor.
200 dolayında öğrenci Avrupa Birliği organları arasında dağılıyor. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu, AB Konseyi ve AB Genel İşler Konseyi'nin işleyişine uygun biçimde roller üstlenen katılımcılar, parlamento üyesi, hükümet başkanı, dışişleri bakanı ve AB komiseri olarak gündemdeki sorunları tartışıyorlar. (Bizim katıldığımız bölümde Karen Fogg rolünü kimin üstlendiği henüz belli olmamıştı!)
AB simülasyonunda geçen yılın tartışması 'yeni ekonomi' üzerinde yoğunlaşmıştı. Bu yılın gündemini ise 11 Eylül gölgesindeki küreselleşmenin geleceği, terörle mücadele, insan hakları gibi tartışmalar belirledi.
İstanbul'daki foruma ilgi büyük. Katılımcı sayısı ikiye katlanmış. AB üyesi ülkelerin yanı sıra, adaylık sırasında Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan'dan öğrenciler gelmişler. Yunanistan'la gelişen dostluk bağlarını bu olayda da görmek mümkün; komşu ülkeden gençlerin sayısı da her yıl artıyor.
Dört gün sürecek toplantıların gelecekte ülke yönetimlerinde söz sahibi olacak üniversite gençliği arasında kalıcı ilişkiler inşa edeceği kesin. Zaten Galatasaray Üniversitesi Uluslararası Hukuk ve Diplomasi Grubu'nu Avrupa gençliğine açan "Model Avrupa Birliği" simülasyon projesinin kökeninde de bu düşünce yatıyor.
Bugün uluslararası politika arenasındaki kişileri canlandıran 17 ülkenin gençleri, gelecekte bu rolleri yaşama geçirerek "karar mekanizmaları"nda yer alacaklar.
Galatasaraylı gençlerin bu girişiminin kriz ortamında ülkenin tanıtımına olan etkisi de dikkate alındığında, kısıtlı sponsor desteğine Ankara'daki ilgili kuruluşların daha fazla katkı sağlaması gerekmez mi?
Kimi çevrelerin "Nasıl olsa bizi almazlar abi" yargısının aksine gelecek kuşaklar AB ligindeki yerlerini şimdiden almışlar. Yorgun ve yaşlı siyaset ve yönetici kuşağının aksine 21'inci yüzyılın sorunlarına AB ortamında çözüm arıyorlar.
Bu heyecan verici etkinliği gerçekleştiren GS'lileri kutluyoruz.