Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’nün (DNI) “Kaşıkçı raporu” nihayet açıklandı. Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde sümen altı edilen rapor, yeni Başkan Joe Biden döneminde kamuoyuna duyuruldu. Rapor, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin sorumlusunun, Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman (MBS) olduğunu açıkça ortaya koydu. Veliaht Prens, cinayetten 3 gün sonra 5 Ekim 2018’de “Saklayacak bir şeyimiz yok” demişti ama ABD’nin açıkladığı istihbarat raporu, Türkiye’nin dünyaya duyurduğu verileri teyit ederek, MBS’nin onayı olmadan böyle bir suikast operasyonunun yapılamayacağını resmen ilan etmiş oldu. Rapor, 15 kişilik infaz timi de dahil 21 kişinin de doğrudan ya da dolaylı olarak bu cinayette sorumluluklarını tescil etti. Bundan sonra merak edilen, ABD Başkanı Biden’ın Suudi yönetimine, özellikle de Veliaht Prens’e karşı ileri adımlar atıp atmayacağı. İlk işaretler bunun olmayacağını gösteriyor.

Haberin Devamı

Joe Biden seçim öncesinde bu cinayetle ilgili olarak ABD’nin sert tepki göstermesi gerektiğini, hatta Suudi Arabistan’a “parya muamelesi” yapılmasını gerektiğini söylemişti. Washington, cinayetle ilgili 76 Suudi yetkiliye yaptırım kararı aldı ama listede Veliaht Prens yok. Anlaşılan o ki, cinayetin faturası alt kadrolara kesildi ve hanedan mensupları için daha ileri atılmayacak. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın, 76 Suudi’ye dönük vize kısıtlamasını açıklarken, Veliaht Prens’e dokunabilecek önlemleri açıklamaması da bunun bir göstergesi olarak yorumlandı.

BM raportörünün beklentisi

“Kaşıkçı’nın öldürülmesinde Suudi Arabistan devletinin sorumluluğu var” tespitini resmi olarak ilk yapan isim BM İnsan Hakları Müfettişi Anges Callamard’dı. Callamard ile Suudi gazetecinin ikinci ölüm yıldönümünde konuştuğumda, henüz Biden Başkan seçilmemişti. Kendisine Biden’ın göreve gelmesi halinde bu dosyada beklentisini sormuştum... Callamard’ın cevabı, “Donald Trump döneminde Suudi Arabistan’a karşı Kongre önemli adımlar attı. Ama adımlar ABD Başkanı tarafından veto edildi. Bence Biden seçilirse, bu tip demokratik süreçleri reddetmek zor olacaktır. Biz, Beyaz Saray’ın bir şey yapması gerektiğini söylemiyoruz, yapılana engel olmaması gerektiğini söylüyoruz” demişti. Zaman, Biden’ın bu konudaki pozisyonunu daha net gösterecek.

Haberin Devamı

ABD-Suudi Arabistan ekonomik ilişkileri

(ABD Hazine Bakanlığı- 2020)

Ticaret hacmi: 20 milyar dolar

İhracat: 11.1 milyar dolar

İthalat: 8.9 milyar dolar

Sorumlu ama ceza yok

10 Kasım anlaşması nasıl etkilenir?

Bu hafta Ermenistan’da bir darbe oldu. 27 Eylül’de başlayan ve Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarından bir bölümünü geri almasıyla sonuçlanan süreç, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan üzerinde ciddi siyasi baskı yaratmıştı. Koltuğu sallanan Paşinyan’a bir “darbe” de ordudan geldi ve komuta kademesi Başbakan’a muhtıra verip, koltuğu bırakmasını istedi. Buna karşılık Paşinyan da yaşananları “darbe girişimi” olarak nitelendirdi ve taraftarlarını sokağa çağırdı.

Buraya kadar olan kısım Ermenistan’ın iç meselesi; ancak bu iç siyasi depremin 10 Kasım’da Rusya’nın arabuluculuğunda Bakü-Erivan arasında imzalanan mutabakatı nasıl etkileyeceği de Azerbaycan ve Türkiye açısından kritik. Son tablo, anlaşmanın bu durumdan etkileneceğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Ermenistan’ın istikrarsızlığı

Rusya 10 Kasım anlaşmasıyla Dağlık Karabağ’da kendince bir güvenlik alanı yaratmıştı. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mitat Çelikpala’ya göre Rusya bu sebeple Karabağ içinde yeni bir harekete izin vermez. Moskova’nın bundan sonra odaklanacağı kısım Erivan’ın içi olacak. Çelikpala, “Rusya’nın daha da ağırlıklı olduğu bir Ermenistan, Batı’dan kopmuş ve istikrarsız bir Ermenistan olarak karşımıza çıkma ihtimalini getiriyor ama Ermenistan’ın istikrarsızlığı her zaman huzursuzluk yaratır” diye de uyarıyor.

10 Kasım mutabakatı sadece sahada ateşkesi sağlamak için önemli değil, Azerbaycan ile Nahçıvan’ı birbirine bağlayacak koridorun kurulması gibi projeler açısından da önemliydi. Çelikpala bu tip projelerin sekteye uğrayabileceğin söylüyor. Çelikpala, “Paşinyan bu denklemden çıkamazsa, ya da Paşinyan karşıtı grup burada hızlıca dengeyi kuramaz ise, Ermenistan kendi iç sorunlarıyla uğraşacak demektir. Bu türde bir siyasi bir otoritenin, Nahçıvan ve Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak bir koridorun kurulması konusunda hiç de gönüllü olacağını düşünmüyorum” diyor.

Sorumlu ama ceza yok

35 kişilik liste

Uzun süredir bekleniyordu ve beklendiği gibi de oldu. Rus muhalif Aleksey Navalni’nin tutuklanmasının ardından, Avrupa Birliği (AB), bu hafta Rusya’ya dönük yaptırım kararı aldı. AB, yaptırım kararlarını, Rusya’nın otokrat bir rejime doğru kaymasına tepki olarak izah ediyor. Son alınan kararla yaptırım uygulanacak o isimlerin kimler olduğu ve hangi yaptırımlar uygulanacağı henüz açıklanmadı. Sadece Navalni soruşturmasıyla ilgili bazı isimlerin listede olacağı bilgisi var; ancak Navalni taraftarları için bu yeterli değil, hatta alınan karar “sembolik.” Zira, Navalni ve taraftarları, aralarında Rusya’da insan hakları ihlallerinde pay sahibi olan, Navalni soruşturmasında dahli bulunan bürokrat ve ayrıca oligarklardan oluşan 35 kişiye yaptırım uygulanmasını istiyordu.

3 Şubat tarihli mektup

Navalni’nin kurucusu olduğu “Yolsuzlukla Mücadele Vakfı” Başkanı Vladimir Ashurkov, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e yazdığı mektupta o isimleri 4 başlık altında toplamıştı. “Öncelikliler”, “Navalni soruşturmasında sorumluluğu olanlar”, “finansörler” ve “özgükleri kısıtlayanlar...”

Vakıf Başkanı mektubunda bu kişilerin AB’deki mal varlıklarının dondurulmasını ve AB’ye girişlerinin engellenmesini istiyordu.

‘Soruşturmada dahli olanlar’

Vakıf, Navalni soruşturmasında dahli olanlar listesine Soruşturma Komisyonu Başkanı Alexander Bastrykin’i, FSB Başkanı Alexander Bortnikov’u, Navalni’nin Moskova’ya girişinde pek çok kurumu organize ettiği iddia edilen Victor Gavrilov’u koymuştu. Navalni’nin zehirlendiği Tomsk’ta FSB Başkanı olan Dimitri Ivanov da, taraftarların AB’den yaptırım talep ettiği isimlerdendi. Moskova Başsavcısı Denis Popov, Navalni’nin Moskova’ya dönüşünde gözaltına alınmasından sorumlu tutulan polis şefi İgor Yanchuk da listede. Bu isimlerden hangisi AB’nin listesine alınacak Rusya’da merakla bekleniyor.

Milyarder oligarklar

Vakfın listesinde, Batılı ülkelerde malvarlıkları olan milyarder iş adamları Oleg Deripaska, Gennady Timçenko da var. Gazprom’un üst düzey yöneticisi Alexei Miller, Putin ile uzun süredir yakın ilişkileri olan Rosneft yöneticisi Igor Sechin gibi isimler de listede. Yaptırım listesine alınması talep edilen bürokratlar arasında ise sırayla, pek çok anti- demokratik yasayı hazırlamakla sorumlu tutulan Eski Adalet Bakanı Pavel Krasheninnikov, Rusya Başbakanı Mikhail Mişustin, Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı Ella Pamfilova, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Dimitri Peskov, Moskova ve St Petersburg Belediye Başkanları da var. AB’nin yaptırım uygulayacağı isimleri açıklaması beklenirken, vakfın talep listesindeki isimlerden sadece üçünün hali hazırda AB’nin yaptırım listesinde olduğunu da hatırlatalım. (Alexander Bortnikov, Andrey Karapolov, Sergey Kriyenko)

Yaptırım talebi listesinde ‘öncelikli’ler:

Roman Abramovich: Milyarder iş adamı

Denis Bortnikov: VTB Bankası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (Rus İstihbaratı FSB’nin Başkanı Alexander Bortnikov’un oğlu)

Andrey Kostin: VTB Bankası Yönetim Kurulu Başkanı

Mikhail Muraşko: Sağlık Bakanı (Navalni’nin zehirlemesi olayını örttüğü iddia ediliyor)

Dimitri Patruşev: Tarım Bakanı, Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolai Patruşev’in oğlu

Igor Shuvalov: Eski Başbakan Yardımcısı, yurtdışında varlıkları olan VEB.RF şirketinin Başkanı

Vladimir Solovyev: Rus gazeteci, yönetici

Alisher Usmanov: İş adamı

Sorumlu ama ceza yok