Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Pandemi sürecinde tedavi yöntemlerinden, aşıların etkinliğine, virüsün yapısından, yaratabileceği tahribata kadar pek çok başlıkta araştırma yapıldı. Bu yayınların en güvenilir kabul edilenleri kuşkusuz “Lancet Tıp Dergisi”nde yayınlananlardı. Lancet öyle prestijli bir dergi ki, pandemi sürecinde ülkeler burada yayınlanan makalelere göre tedavilere yön verdi. Ancak Lancet, zaman zaman hata da yaptı. Dergi, yayınlandıktan sonrageri çektiği makaleler sebebiyle bazen tartışmaların odağına oturdu. Pandemide yıldızı parlayan Lancet’in Genel Yayın Yönetmeni Dr. RichardHorton’a, bu tartışmaları sordum...

Haberin Devamı

Bir makalenin Lancet gibi prestijli bir dergide yayınlanması için belirli aşamalardangeçmesi gerekiyor. Bilim insanları makalelerini Lancet’e gönderiyor. Eğer editoryal kadroo makalenin orijinallik taşıdığını düşünüyorsa, o zaman ikinci aşamaya geçiliyor. Buna”harici inceleme” aşaması deniyor. Lancet dışındaki uzmanlardan bu makale hakkındagörüş bildirmeleri isteniyor. Her biri tıp eğitimli ve doktoralı dergi editörleri, bu geri bildirim ve yorumları aldıktan sonraana toplantılarını yapıyor ve makaleyi derinlikli şekilde tartışıyor. Yazı bu aşamaları geçerse, basılıyor.

Dr. Horton, yayın sürecinin pandemide hızlandığını amakriterlerden ödün verilmediğini vurguluyor. Horton, “Hem ön cephede olan sağlıkçalışanlarının acil bilgi ihtiyaçlarını karşılamak hem de siyasetçilerin pandemi sürecininasıl yöneteceklerine dair politika belirleyebilmeleri amacıyla çalışmaları hızlandırdık.Makalelerin yayını bazen bize gelmesinden sonra günler içinde gerçekleşti” diyor.

Tartışmalı makale

Lancet’in bu süreçte en çok tartışılan makalesi, ABD’li bilim insanlarının hastane verilerinedayanarak yazdığı Kovid-19 tedavisinde kullanılan sıtma ilacına ilişkin olanıydı. Bilim insanları”sıtma ilacının Kovid-19 tedavisinde etkin olmadığı” sonucuna varmış, Lancet de omakaleyi yayınlamıştı. Ancak daha sonra bilim insanları “verilere kefil olmadıklarını” söyleyince makale geri çekildi ve Lancet, okuyucularından özür diledi. Horton, bu konudaki sürecianlatırken şunları söyledi: “Harici araştırmada makalede bütünlük, doğruluk, çeşitlilikaçısından kırmızı bayrak konulmasını gerektiren bir eleştiri yoktu. Biz de makaleyiyayınladık. Ama sonra verilerin bütünlüğü konusunda soru işaretleri oluşmaya başladı.Daha sonra bilim insanlarından ham verileri istedik, ancak onlar bunları sağlayamayıncamakaleyi hızla geri çektik.”

Haberin Devamı

Dr. Horton, “Her makale için ham veri istemeyiz. Süreç böyle işlemez. Örneğin 10 bin kişiyle birklinik çalışma yapmışsa Londra’daki editörlerin tüm ham verileri kontrol etmesiimkansız. Biz verilerin doğruluğundan ‘güven esasınadayanarak’ emin oluyoruz ama bilimde de her alanda olduğu gibi uydurma şeyler yapanlar var” diyor.

‘DSÖ hatalıydı’

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Lancet’te yayınlanan bu makaleden sonra Kovid-19 tedavisinde sıtma ilacının kullanılmamasını önerdi. Aslına bakıldığında DSÖ, Lancet’teki makaleyle paralel bir karar vermiş oldu ama Horton’a göre bu erken bir karardı. Dr. Horton, “Makale, ‘tek bir araştırmaya dayalı olarak bu ilaçla ilgili karar verilmemesi gerektiğini’ de söylüyordu. DSÖ,  sıtma ilacıyla ilgili yeterince araştırma olmadan, olgunlaşmadan bu kararı verdi. Hata olan bence buydu” dedi.

Haberin Devamı

Makalenin geri çekilmesinde gösterdikleri hızlı refleks sayesinde derginin prestijine gölge düşmediğini kaydeden Dr. Horton, o tartışmalardan bir yıl sonra “sıtma ilacının Covid-19’un tedavisinde etkili olduğuna, bu ilacı kullanmanın ölüm oranlarını azalttığına dair hiçbir veri olmadığını” da belirtiyor.

‘Açık erişim’ tartışması

Tıp dergileri “açık erişim” politikaları konusunda sıklıkla eleştiriliyor. Örneğin, birbilim insanı bir hastalıkta tedavi edici olduğunu düşündüğü ilaçla ilgili araştırmasını ancak dergiye para verirse herkesin erişimine açabiliyor. Bu da adalet ve tıpta doğruyaulaşmadaki engel olarak yorumlanıyor. Horton, “Lancet’te yayınlanan makaleler için ‘açık erişim’ bedelimiz 5 bin dolardır, ancak bunu veremeyeceklerden almıyoruz” diyerek kendilerini savunuyor.

Salgının parlayan yıldızı: Lancet

Lancet Tıp Dergisi

1823’te İngiliz cerrah Thomas Wakley tarafından kuruldu,

Bünyesindeki 20 dergide toplam 200 kişi çalışıyor,

Merkezi Londra. New York, Pekin ve Rio’da büroları var.

Hayata geçirilmesi zor formül

İsrail’in Gazze’ye dönük saldırıları 11. günün sonunda, Mısır’ın arabuluculuğuyla bitirilebildi. Hamas ve İsrail arasında ateşkese varıldı; ancak ateşkesin üzerinden daha 24 saat geçmeden Cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya giden Filistinliler ile İsrail polisi arasında yine gerginlik çıktı. Zaten İsrail ile Filistin arasında büyük çatışmaların fitilini ateşleyen ya da tansiyonu yükselten hep bu bölgedeki gerginlikler oldu. Bu sebepledir ki, bu hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa’ya her saldırısı fitili ateşlenen bir bomba etkisi yapmaktadır” diyerek “Kudüs’ün üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesini” önerdi.

Bu, Türkiye’nin bir süredir gündemde tuttuğu “Filistinliler için uluslararası koruma gücü” talebiyle birlikte düşünülmesi gereken bir öneri... Aslında bu çerçevenin bir benzeri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 181 sayılı Filistin Paylaşım Planı’nda öngörülmüştü. Ancak o karar Arap-İsrail savaşı yüzünden uygulanamamış, 1948 savaşı sonunda da İsrail Kudüs’ün yarısını ve Filistin’in yüzde 70’inden fazlasını işgal etmişti.

Bir işgal dosyası

Filistin’de görev yapmış diplomatların altını çizdiği bir nokta var; Filistin meselesi dini zeminden öte uluslararası hukukun konusudur ve bir işgal dosyasıdır.Yani bu öneri, çatışmaların çıkış noktasına pansuman olsa da sorunun bütününü çözmek için yeterli olamayabilir. Ayrıca, Filistinlilerin içinde bu davanın bir din meselesi olarak konumlandırılmasına karşı çıkan gruplar da var. Özellikle Hristiyan Filistinlilerin içinde, “Filistin sadece Kudüs ve Gazze’den ibaret değil. Batı Şeria da var. İsrail’in bu alanlara girebilmesinin de önünü kesecek bir formül olmalı” görüşünde olanların sayısı az değil. Ancak ABD’nin İsrail hakkında BM Güvenlik Konseyi’nden karar çıkartmadığı ve İsrail’in iki devletli çözümden her geçen gün uzaklaştığı da düşünülürse, zemin bırakın nihai çözümü, tansiyon düşürmeye dönük bu tip çözümler için bile uygun değil.

BM'nin 1947 Planı:

Kudüs’ün üç din için de sahip olduğu ruhani özellik korunacak,

Şehre, Vesayet Konseyi tarafından Genel Vali atanacak,

Şehir askersizleştirilecek,

Kutsal yerlerin korunması için üyeleri Filistin dışından gelecek bir polis gücü oluşturulacak, 

Kutsal yerlere serbest erişim ve ibadet özgürlüğü garanti altına alınacak

Salgının parlayan yıldızı: Lancet

İspanya-Fas arası trajedi

Haftanın fotoğraf kareleri, Fas’ın sınır komşusu, İspanya’nın Kuzey Afrika’daki Ceuta’dan geldi. Sayıları 10 bine yaklaşan ve denizden yüzerek buraya ulaşan göçmenlerin karaya çıkmasına İspanyol güvenlik güçleri engel oldu. Bazılarının geldikleri yoldan yani denizden geri dönmeye zorlaması da haftaya damgasını vuran olaydı. İspanyol hükümetinin bu tavrı uluslararası göçmen hukukuna aykırı bulundu ve eleştirildi.

Salgının parlayan yıldızı: Lancet