Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Demokrat Parti haftalarca süren fırtınalı süreci geride bırakıp nihayet Ulusal Kongresi’ni yaptı, Kamala Harris’in 2024 başkanlık yarışı için adaylığını resmileştirdi. Ulusal kongre için seçilen yer Illinois eyaletindeki Chicago şehriydi. Demokrat Parti, böylece adayını “kalesinde” ilan etti. Malûm, Cumhuriyetçi Parti, kongresini Wisconsin gibi “salıncak” bir eyalette yapmıştı. Yani, bir seçimde Demokratik Parti’ye bir diğer seçimde Cumhuriyetçi Parti’ye oy verebilen gezen oyların sonucu belirlediği bir eyaleti tercih etmişti.

Haberin Devamı

2020’de bu eyaleti, 20 bin oy (yüzde 0,4) gibi az bir farkla kaybeden Cumhuriyetçiler, 2024 seçimlerinde belirleyici olacağı için burayı seçmişti. Demokrat Parti ise muhtemelen yeni tartışmalara kapı aralamamak için, kongreyi “kalesi” Chicago’da yapmak istedi. Ayrıca son birkaç haftadır yelkenini güçlü rüzgarlarla doldurarak ilerleyen, anketlerde öne geçen Kamala Harris için “Windy city” (rüzgârlı şehir) olarak bilinen Chicago’yu tercih etmek bu sebeple de önemliydi. Bu arada, şunu da not edelim; Harris’in ‘salıncak eyaletleri’ göz ardı etmediğinin somut göstergesi, kongrenin ikinci günü Chicago’dan Milwaukee’ye gidip Wisconsin eyaletinde miting yapmasıydı.

Jesse Jackson ruhu 

Dağınıklığı geride bırakan Demokratlar birlik olmayı başarmış görünüyordu. ABD tarihinde başkan seçilmeye ilk kez bu kadar yaklaşan siyahi bir kadının adaylığı etrafında kenetlenmişlerdi. Başkanlık için bu yola ilk çıkan siyahi isimler George Edwin Taylor, Channing Phillips, Shirley Chisholm’un yanı sıra herhalde en çok Jesse Jackson’ın ruhu o salondaydı.

Afrika-Amerika kökenli aktivist Jessie Jackson “Chicago ruhunun” mimarı, “ABD tarihindeki toplumsal adalet mücadelesinin” en baskın figürlerinden biri olarak kabul ediliyor. Pek çoklarına göre onun başlattığı bu mücadele 2008’de Barack Obama’ya başkanlık yolunu açmıştı. Şimdi bu “kutlu” yola döşenecek en önemli taş, Kamala Harris’in “ilk kadın siyahi başkan” seçilmesi olacak. Kongre konuşmalarının satır aralarında buna yapılan vurgu dikkate değerdi. 

Haberin Devamı

Ağır topların mesajları

Chicago’daki kongreye hiç kuşku yok ki, ‘kendi evinde’ olmasının verdiği özgüvenle de çok güçlü bir konuşma yapan Barack Obama damga vurdu. (Obama’nın seçim bölgesi Illinois idi)

Obama, “Bir 4 yıl daha kaos istemiyoruz, biz bu filmi daha önce gördük” diyerek Donald Trump’ı hedefine koydu; “İkiye bölünmüş bir toplumda, çok çekişmeli bir seçim olacak” diyerek Kamala Harris için destek istedi. Herkesin eşit şartlara sahip olabildiği, düşük gelir seviyesindeki bir ailede büyüse bile, zenginlerle aynı okullara gidip, aynı eğitimleri alabilme ve devlet hizmetlerinde üst basamaklara çıkabilme şansını elde etmenin tanımı olan ‘Orta Amerika’ hayalini yeniden canlandırma vizyonu için ABD’lilerden oy istedi. Sözleri, kendi seçim kampanyasında kullandığı sloganın Harris’e uyarlanmış şekliyle, “Yes, she can” (yapabilir) ifadeleriyle desteklendi. 

 Obama’nın aksine, eski başkan Bill Clinton’ın etkili bir konuşma yaptığı söylenemez. Bunun sebebi belki geçtiğimiz günlerde 78 yaşına girmiş olmanın verdiği yorgunluktu. Clinton’lar, Donald Trump’ın Kamala Harris’in gülüşüyle sürekli dalga geçmesine karşı ortak tavır içindeydi, Hillary ‘çok tanıdık’ diyerek kendi seçim yarışı dönemini hatırlattı. Bill Clinton ise “Kamala, neşenin başkanı olacak” diyerek o kahkahaların arkasında durdu. 

Haberin Devamı

Öfkeli Joe, iddialı Kamala 

Hiç kuşku yok ki, uzun uğraşlar sonucunda başkanlık yarışını bırakmaya zorlanan Joe Biden’ın kongrede vereceği mesajlar merak ediliyordu. Biden, konuşmasının önemli bir bölümünü Trump’ın iddialarını çürütmeye ve 4 yıllık başkanlık döneminde yaptıklarını anlatmaya ayırdı. O kadar ki, sanki “Yaptıklarım bitmedi” der gibiydi. Erken bırakmak zorunda kalmasına dönük bir öfke de konuşmasına açıkça yansıyordu. Yine de bu saatten sonra Kamala’ya destek vermek zorunda olduğunun da farkındaydı... “Kamala, kariyerimde verdiğim en doğru karar. Zorlu, deneyim sahibi, dürüst” diyerek Harris için oy istedi.

Biden’ın çekilmesiyle kendini yarışın içinde bulan Kamala Harris ise minnettarlığını gizlemedi, ama Başkan Yardımcısı olarak 4 yıl geri planda kalmış olmanın verdiği düşük profili silmek istercesine özgüvenli ve iddialıydı. “Savaşırsak, kazanırız” diyerek mücadelesini ortaya koydu. Bunun sonuca yansıyıp yansımayacağını 6 Kasım günü göreceğiz.