Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

İsrail, 11 aydır Gazze’de yürüttüğü savaşı genişletti ve saldırılarını Batı Şeria’ya da kaydırdı. Bu hafta Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin, Tulkarim, Nablus ve Tubas kentleri hedefteydi. Tel Aviv, hem karadan hem de havadan yürüttüğü saldırıların gerekçesini şöyle açıkladı:

“İran, Ürdün sınırından Batı Şeria’ya silah sokarak bu şehirlerdeki kamplarda kapsamlı bir terör yapısı kurmaya çalışıyor.”

Bu saldırıların boyutu, kapsamı ve yoğunluğu henüz 2002’de İsrail Başbakanı Ariel Şaron komutasında olduğu gibi geniş değil ama Filistin tarafında İsrail’in daha ileri gideceği endişesi hâkim. Ortak yorum ise, İsrail’in adım adım Batı Şeria’yı da tıpkı Gazze’de yapmak istediği gibi “Filistinsizleştirmek” için bu saldırılara başladığı şeklinde.  

Haberin Devamı

Bunları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun siyasi ömrünü uzatma çabası olarak gören de var, Batı Şeria’daki yerleşimcileri güçlendirme adımı olarak yorumlayan da. Bazılarıysa bu adımları Yahudileştirme projesinin son ayağı olarak görüyor. Sebebi ne olursa olsun, İsrail’in bu tehlikeli hamlesi, 7 Ekim’den bu yana devam eden katliamlara karşı direnişte yeni bir dönemi başlatabilir. Şimdilik yaşanan sokak çatışmaları, Filistinlilerin “istişhâd” yani kelime olarak “şehâdet’’ anlamına gelen, kamuoyunda bilinen haliyle ‘intikam eylemlerine’ dönüşebilir. 

Halid Meşal’in çağrısı

Hamas’ın yurtdışındaki lideri Halid Meşal’in çağrısı aslında bu yeni ihtimalin ilk sinyalini verdi. Meşal, “Batı Şeria halkından istenen şey, işgale karşı tüm cepheleri açmak ve şehirlerden başlayarak istişhâd operasyonlarına geri dönmek’ dedi. Eski Hamas lideri tüm Filistinlileri 7 Ekim’deki Aksa Tufanı’nın bir parçası olmaya da çağırdı. 

Şu anda İslami Cihad Hareketi’ne bağlı Cenin, Nur Şems ve Faria Mülteci Kampı Tugayları, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları ve Fetih Hareketi’nin silahlı kanadı El-Aksa Şehitleri Tugayı İsrail’in başlattığı Batı Şeria operasyonuna karşı direniyor. Filistinli gruplar İsrail askerlerine karşı ev yapımı bombalar, patlayıcılar, silahlar ve mermilerle karşılık veriyor ama biz yeni dönemde bu grupların direnişi genişletip, daha sıkı örgütlenip, Meşal’in dediği gibi ‘istişhâd’ eylemlerine yöneldiğini görebiliriz. Yani bu yaşananlar bizi 1987’de Filistin’deki Birinci İntifada’yla 2000’lerdeki İkinci İntifada arasındaki ‘ara döneme’ götürebilir. 

Haberin Devamı

1996’ya dönüş

Hamas, ‘istişhad eylemlerine’ 1996 yılında, Kassam Tugayları’nın bomba üreticisi, ‘Mühendis’ lakaplı Yahya Ayyaş’ın öldürülmesinden sonra başlamıştı. Bu eylemlerin temel özelliği asimetrik olması, eylemi yapan kişinin ölümü göze alarak düşmana mümkün olan en büyük zararı vermesiydi. 1996 yılının Şubat ayında Kudüs’te 108 no’lu otobüste yapılan istişhâd eyleminde 28 İsrailli ölmüştü. Bir gün sonra bu kez Aşkelon şehrindeki bir otobüs durağında yine canlı bomba eylemi yapılmıştı. Doğrudan İsrail güvenlik güçlerini hedef alarak yapılan saldırılar mart ayında da devam etmiş, sadece birkaç ay içinde çoğunluğu asker olmak üzere 50’nin üzerinde İsrailli hayatını kaybetmişti. Bu eylemler daha sonra örgütlü bir şekilde İkinci İntifada dönemine evrilmişti.

Haberin Devamı

Bugün Filistinli gruplar Halid Meşal’in çağrısına uyup, yeni bir eylem silsilesi başlatacak mı göreceğiz; ama İsrail’in zorlamaları ve cephe genişleten saldırıları Filistinli grupları buna mecbur bırakabilir. Zira 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 41 bine yakın kişi hayatını kaybederken, Gazze İsrail tarafından dümdüz edilirken, Batı Şeria’da hayatın nispeten normal şekilde akması -orada 600 civarında Filistinli ölmüş olsa bile- Gazze’nin mücadelesine destek verilmediği eleştirilerine sebep olmuştu. Şimdi İsrail’in Batı Şeria cephesini açması, orada yaşayan ‘Filistinlilerin Gazze’den sonra sıranın kendilerine geldiğini’ düşünerek hareket etmesine ve bir direniş göstermesine vesile olabilir. İstişhâd eylemleri olmasa bile bu operasyonların özellikle İsrailli yerleşimciler ve Filistinli gençler arasındaki sokak çatışmalarını artıracağı ve sahada yeni bir evreye girileceği açık. 

(*) şehâdet