Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Bu haftanın gündemini ağırlıklı olarak “gelecek haftanın gündemi” belirledi desek yanlış olmaz. Bütün dikkatler hafta başında yapılacak NATO Liderler Zirvesi’ne ve o zirve marjında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile yapacağı ilk
yüz yüze görüşmeye çevrildi.

Havalimanı için müzakere

Ortak payda...

Aslında bu buluşmadan sonra uzun süredir krizde olan Türk-Amerikan ilişkilerinin bir anda düzeleceğini öngörmek biraz saflık olur. Türkiye açısından masada ABD’nin YPG-PKK’ya askeri ve siyasi desteğiyle Fethullah Gülen’in iadesi konusu; ABD açısından ise Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 füzeleri ve ABD’li yetkililerin ifadesiyle “Türkiye’nin demokratik değerlerden uzaklaşma eğilimleri” var. Pozisyon sertlikleri varken bu sorunların aşılıp yeni bir döneme girilemeyeceği açık. Fakat bir süredir ikili ilişkilerde ortak paydada buluşulabilecek bir konu var gibi görünüyor, o da Afganistan...

Haberin Devamı

En kritik soru

Zirve öncesi bu konuda birkaç dikkat çekici açıklama ve haber geldi. Önce Savunma Bakanı Hulusi Akar “Siyasi mali ve lojistik destek şartlarına bağlı olarak Afganistan’da kalma niyetimiz var. Bunlar yapıldığı takdirde Hamid Karzai Havalimanı’nda kalabiliriz” dedi. Bakan Akar ABD’den cevap beklediklerini de söyledi. Bu açıklamadan bir gün sonra Reuters ajansının haberi geldi. Buna göre, Türkiye, “Taliban ile varılan anlaşma uyarınca (21-28 Mart Milliyet yazılarımda ayrıntılarını paylaşmıştım) ABD ve koalisyon güçlerinin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nı koruma görevini ve havalimanını işletmeyi üzerine alabileceğini” belirtiyordu. Türkiye halen havalimanını koruyor ancak en kritik soru, bu teklif sonrası, havalimanının çevresinin güvenliğinden kimin sorumlu olacağı... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, teklifle ilgili “Türkiye tek başına mı yoksa başka ülkelerle mi olacak, bunları müttefiklerle, ABD ve NATO ile konuşuyoruz” dedi.

İkna edilecek mi?

Taliban’ın, Türkiye’nin teklifine pek sıcak baktığı söylenemez. Taliban sözcüleri “Tüm yabancı güçler gibi Türkiye de Afganistan’dan çekilmeli” diyor. Brüksel’deki NATO zirvesi, bu konunun netleştirilmesi açısından önemli. Ancak asıl önemlisi, Afganlılar arası müzakereler ve Taliban’ın ateşkese ikna edilmesi olacak.

Haberin Devamı

Havalimanı için müzakere

Sandıktan sürpriz çıkar mı?

Ortadoğu’nun en etkili ülkelerinden, komşu İran 18 Haziran’da seçime gidiyor. Anayasa Koruyucular Konseyi’nin onayladığı 7 adaydan en öne çıkanı Meşhed doğumlu, 57 yaşındaki Din Adamları Özel Mahkemesi’nin Başsavcısı İbrahim Reisi. Bunun temel sebebi, Reisi’nin Dini Lider Ali Hamaney’e yakınlığı. Hatta Hamaney’den sonra yerine geçebileceği bile konuşuluyor. Nasıl ki Ali Hamaney 1981-89 arasında Cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra Dini Lider konumuna geldiyse, İbrahim Reisi için de benzer bir formülden bahsediliyor.

İbre kimi gösteriyor?

İran uzmanı Arif Keskin’e göre, Reisi’nin seçimi kazanması yüksek ihtimal ancak yüzde 100 garanti değil. Keskin, bir ihtiyat payı bırakıyor ve “Tüm kurgu Reisi’yi Cumhurbaşkanı seçtirmek için yapıldı. Güçlü isimlerin adaylığı onaylanmadı, pek çok asker kökenli isim de Reisi lehine yarıştan çekildi. Bu konumlandırma toplumda bir tepkiye yol açabilir ve bu tepki sandığa yansıyabilir” diyor. Yani ibre Reisi’den yana olsa da katılımın düşük olma ihtimali, tepki oylarının süreci tersine çevirme ihtimali var. Dahası, Reisi’nin eğitiminin İran’ı yönetmeye yeterli olup olmadığı tartışmaları yapılıyor, bilhassa ülkenin ekonomik sorunlarına çözüm bulup bulamayacağına da kuşkuyla bakılıyor. Keskin, Reisi’nin iki önemli dezavantajına da dikkat çekiyor:

Haberin Devamı

“Yıllarca yargı alanında çalıştı. 1979’dan sonra gerçekleşen toplu idamlarda imzası, Avrupa mahkemelerinde de Reisi aleyhinde açılan davalar var.”

Diplomasinin Davos’u

Türkiye 18-20 Haziran’da “Diplomasi Forumu”na ev sahipliği yapacak. Geçen yıl pandemi sebebiyle yapılamayan forum, bu yıl Antalya’da “Yenilikçi Diplomasi: Yeni Dönem Yeni Yaklaşımlar” temasıyla gerçekleşecek. Özellikle krizlerin, bölgesel gerilimlerin ve iç çatışmaların arttığı dönemde, ülkelerin kendi diplomasilerini yeni koşullara uyarlaması hayati önemde.

Havalimanı için müzakere

Yeni fikirler

“Diplomasinin Davos”u hedefiyle yola çıkan Antalya Diplomasi Forumu da zorlukların, fırsatların ve yeni fikirlerin tartışılacağı bir zemin olacak. Foruma 10’a yakın devlet ve hükümet başkanı, eski cumhurbaşkanları ve devlet başkanları, 40’a yakın dışişleri bakanı, uluslararası örgütlerin başkan ve temsilcileri katılacak.Forumda “Küresel çözümler için yeni yaklaşımlar”, “Dönüşen terörizm tehdidi”, “Avrupa’nın geleceği”, “Ortadoğu ve Körfez’de sürdürülebilir gündeme doğru”, “Doğu Akdeniz için bölgesel konferans” ve “Sanal Dünyada bilgi kirliliği ve yalan haber olgusu” başlıklı oturumlar dahil toplam 19 panel yapılacak.

Havalimanı için müzakere

GELECEK HAFTANIN GÜNDEMİ

NATO Liderler Zirvesi (14 Haziran)

Bu zirve, NATO’nun “2030 Strateji Belgesi”nin onaylanması açısından önem taşıyor. 2019’da alınan karar üzerine İttifak’ı yeni tehditlere karşı hazırlıklı hale getirmek amacıyla bir belge hazırlığı başlamıştı. Genel Sekreter Jens Stoltenberg’in talimatıyla 10 kişilik “Uzmanlar Grubu” kuruldu, bu grupta Türkiye’den E. Büyükelçi Tacan İldem yer aldı. Grup 8 ay çalışarak “NATO 2030: Yeni Bir Çağ için Birliktelik” başlıklı raporu hazırladı. İldem “Fikir Turu” internet sitesi için kaleme aldığı yazısında, bu raporda NATO’nun siyasi boyutunu güçlendirmek için 138 öneri sıraladıklarını aktarıyor. Rusya’ya karşı savunmayı güçlendirmek ve bir taraftan da diyaloğu devam ettirmenin önemine vurgu yapıyor. E. Büyükelçi İldem, Çin’in yükselen gücünü anlamak için daha çok kaynak ve zaman ayrılması gerektiğine dair öneriye de raporda yer verildiğinin altını çiziyor. Dönüşen dünyada inovasyon ve teknoloji transferine daha çok yatırım yapmak da öneriler arasında.

AB-ABD Zirvesi (15 Haziran)

NATO Zirvesi için Avrupa’ya gelen ABD Başkanı Joe Biden, Brüksel’de AB-ABD zirvesine katılacak. Eski Başkan Donald Trump’ın uluslararası kurum ve yapılara duyduğu tepkisel yaklaşımının AB ve ABD arasında yarattığı mesafenin kapatılması, hiç kuşkusuz bu ziyaretin ana hedefi. ABD özellikle Çin’e karşı baskı uygulamada AB’yi yanında görmek istiyor. Bu kapsamda ekonomik açıdan Çin, siyasi ve askeri açıdan da Rusya’ya dönük mücadelede safları sıklaştırmanın hedefiyle masaya oturuyor.

ABD-Rusya Zirvesi (16 Haziran)

ABD Başkanı Joe Biden 15 Haziran’da Brüksel’deki AB-ABD zirvesinden sonra İsviçre’nin Cenevre kentine geçecek. 16 Haziran’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilk kez yüz yüze, Cenevre Gölü’nün kenarında 18. yy’da inşa edilmiş Villa La Grange’da görüşecek. Peki iki liderin görüşmesi için adres neden İsviçre? Bunun iki temel sebebi var. Birincisi, İsviçre 2014’de Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Batı’nın koyduğu yaptırımlara katılmamış, tarafsız kalmış bir ülke. İkincisi, 1979’daki Rehine Krizi’nden kesilen Washington-Tahran ilişkilerinde, iki ülke ilişkileri, tutuklu ve rehinelerinin serbest bırakılması için yapılan müzakereler genellikle İsviçre arabuluculuğuyla yürütülüyor. İşte taraflarda yaratılan güven ve böyle bir konumlanma sebebiyle zirve için adres İsviçre seçildi.