Aylar süren belirsizlik bitti ve Donald Trump seçildi. İkinci Trump dönemi iyi mi olacak kötü mü olacak, kestirmek zor. Gazze Savaşı’nı bitireceğini söyleyen Trump’ın bunu hangi yöntemle yapacağı da merak konusu, zira ilk dönemindeki politikaları iyimser bir tablo çizmeye engel.
Herkes biliyor ki Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden de, ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararnamesini imzalayan da Trump’tı. Bu sicile rağmen, ABD’de yaşayan Müslüman azınlığın bir bölümü Trump’a oy verdi. Müslüman seçmenler, belki de seçimin kaderini değiştirecek bir etki yapamadı ama Joe Biden’ın Gazze politikasının cezasını Demokratik Parti adayı Kamala Harris’e keserek, özellikle çekişmeli olan Michigan eyaletinden bir mesaj verdi.
Peki nasıl oldu da Müslümanların eli, Harris’e oranla İsrail’e daha çok destek verme ihtimali olan bir adaya gitti? Bunda Trump’ın ekonomi politikalarının, ‘Gazze’de savaşı bitirme sözü’ ve ‘söylediklerini yapabileceğine’ dair kendisine olan inanç yatıyor. Fakat önemli bir Müslüman kesimin de iki tarafa da tepki gösterip, üçüncü yol olarak Yeşil Parti’nin adayı Jill Stein’ı tercih ettiğini de not etmek gerekiyor.
Arap nüfus dağılımı
2024 verilerine göre 346 milyon nüfuslu ABD’de yaklaşık 4,4 milyon Müslüman yaşıyor, bu da nüfusun yüzde 1’ine tekabül ediyor. Seçmen nüfusu ise yüzde 1’in de altında. Zaten nüfusa oranla en kalabalık Müslüman grubun yaşadığı 4 eyalet (Illinois: 473 bin – nüfusa oranı yüzde 3,7 / New York: 724 bin - yüzde 3,6 / New Jersey: 321 bin - yüzde 3,6 / Maryland: 188 bin - yüzde 3,1) Demokratlar’ın kalesi olduğu için burada belirleyici olamadılar; ama çekişmeli eyalet olan Michigan eyaletinde ( 241 bin – nüfusa oranı yüzde 2,4) yaşadıkları şehirlerde oyları dağıtarak ya Harris’in kaybetmesinde etkili oldular ya da Demokratlar’ın oylarını düşürdüler.
Michigan’ın Detroit bölgesinde en yoğun Müslüman nüfus Dearborn ve Hamtramck şehirlerinde. Trump Dearborn’da yüzde 42,4, Harris yüzde 36,2 oy aldı. (2020 seçimlerinde bu oran ters şekilde yüzde 29,9’a karşı yüzde 68,8’di.) Yeşil Parti’nin adayı Jill Stein’e giden oy yüzde 18 oldu.
Hamtramck şehrinde ise Harris seçimden zaferle ama ağır yara alarak çıktı. 2020’de Biden yüzde 85 ile kazanırken, Harris bu seçimde ancak yüzde 42,6 oy alabildi. Trump’ın 2020’de oyu yüzde 13,4 iken, bu seçimde yüzde 42,7’ye çıktı. Jill Stein üçüncü yol olarak yüzde 8,9 ile burada da oyları böldü.
Lübnan etkisi
Müslüman seçmenin Trump’a yönelmesinin sebebi daha çok “ekonomik vaatler.” Ayrıca seçim sürecinde Harris’in bölgeye gitmemesi, Trump’ın ise Müslüman toplulukla buluşması da bir etki yaratmış. Yoğun olarak Lübnan asıllı Müslümanlardan oluşan Dearborn’da, savaşın son dönemde Lübnan’a sıçramasının yarattığı bir öfke de var. Donald Trump’ın kızı Tiffany Trump ile evli olan Michael Boulos’un Lübnan asıllı olması da bir başka boyut.
Trump tercihinin bir başka sebebi de Eski Başkan’ın ‘Gazze’deki savaşı bitirme’ sözünü tutacağına olan inanç. ‘Trump söylediklerini yaptığını kanıtlayan biri’ görüşüne sahip olanlar azınlıkta değil. Geçen yıl Demokratlar’a karşı tepki yaratan bir başka konu da şehirde LGBT kitaplarının yaygınlaşmasıydı. Bu üç şehrin belediye başkanının Harris’e destek vermemesi de seçmeni etkilemiş görünüyor. Özetle Müslümanlar belki seçimin kaderini değiştirecek bir çoğunluğa sahip değildi ve sonucu değiştiremediler ama taraflarını belli ederek Cumhuriyetçilere de Demokratlara da bir mesaj verdi.