Çetin Altan

Çetin Altan

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Son 24 saatte, dünyada kaç yüz milyon çiftleşme olduğunun ülkelere göre dökümünü bilmeden; hiç kimse okyanusların dibine inemez. Okyanusların dibine inemeyince de, özgürlük ve demokrasiden söz edemez...Acaba insanlık tarihindeki zırvalama yarışında, bir rekor kırmış olabilir miyim?***Gerçi bende, milattan bu yana son 2 bin yılın kalburüstü zırvalarından derlenmiş harika bir "Eşeklik Diksiyoneri" var ama; orada da rastladığım şeyler; 1. yüzyılda yaşamış olan, amiral ve ünlü tabiat bilimcisi Pline'in şu tür zırvalarına benzer şeyler:- Arıların yakınında karides pişirirseniz, kokusundan ölürler.***Oysa bir de, yüzde yüz bizim malımız olan ve ileride bir "zırvalar müzesi" açılırsa, başköşeyi hak eden; Afet İşleri ve Gazi Üniversitesi'nden bir heyetin, Sungurlu Devlet Hastanesi'nde yaptığı bir incelemeden sonra vermiş olduğu rapordaki şu muhteşem saptamaya bakınız:- Deprem olmazsa oturulur.***İnsanlığın politika tarihinden de, zırvalar ayıklanmış olsa, acaba geriye ne kalırdı?Örneğin, Anayasa'ya ve BMM'de Başkanlık Divanı'nın arkasına "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diye yazdıktan sonra; Meclis kürsüsüne çıkıp, "Devlet - millet el ele" diye yırtınmaların, zırvalar koleksiyonundaki lezzetini bir düşünün. Politika, böyle bir lezzetten yoksun bırakıldığında, ne kalırdı geriye?Belki, önüne gelenin ulusal çıkarlarımızı koruma edebiyatıyla, Altay'dan attığımız okun Alp Dağları'nı aştığı edebiyatı...Ha sahi, bir de "Türk'ün Türk'ten başka dostu olmadığı" sloganı...***Hindistan'da, biliyorsunuz, ineklerin kutsallığı tartışılamaz.Bizde de, tartışma dışı olan "tabu"larla "dogma"ların bir listesi yapılıp, fakültelerde amfilere asılmalı...Tabularımızla dogmalarımıza dil uzatmaya kalkanlar da, Türk düşmanı sayılmalı...***İttihatçılar döneminde Necip Asım diye azgın bir ırkçımız vardı.Milliyet Yayınları'nın Tarih Dizisi'nde çıkmış "İlkçağlardan Günümüze Kadar Suikastler ve Ayaklanmalar Tarihi"ndeki "Genç Osman" bölümünde, şöyle söz ediliyor Necip Asım'dan:"...tarihçi ve 'Türkçü' Necip Asım Bey, henüz basılmamış olan Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin Genç Osman olayını bütün ayrıntıları ve iğrençlikleriyle anlatan bir sayfasını yırtıp yok etmişti. Bu davranışını kınayanlara da Necip Asım Bey şu karşılığı vermişti:'Tarihimiz için bu sayfa kara bir lekedir; bunu gelecek kuşaklara göstermek doğru olmadığından yırttım'."***Biliyorsunuz bizde sık sık yapılan karalamalardan biri de, "milli kültürümüze karşı" olmadır.Ve yine biliyorsunuz "çürütmecilik", belkemiğini oluşturur bizde milli kültürümüzün...Şimdi acaba şöyle bir anket yapılsa:- Genç Osman olayı mı, Evliya Çelebi'nin "Seyahatname"si mi, yoksa Necip Asım'ın davranışı mı, daha çok simgelemektedir milli kültürümüzün nasıl bir kültür olduğunu?Verilecek yanıtların yüzdeleri ne olurdu dersiniz?Sevgili Tarhan Erdem'le konuşmak gerek bu konuyu...***Acaba bizim milli kültürümüzdeki, "önce asacak, sonra da altında ağlayacaksın" deyimiyle; çürütme, görmezlikten gelme, yok sayma geleneği nereden kaynaklanıyor?Mevcut statükonun kalın çerçevesine muhalefet etmek yerine, o statükonun içinde payelenmiş olanların kişiliklerine muhalefet edip, aynı yerlere bizzat geçip oturma; o şöhretlere bizzat sahip olma; o egemenliği bizzat kullanma ihtirasından mı?***"Zırvalar müzesi" yanında, bir de "çürütmeceler müzesi" kurulsaydı... Genç kuşaklar, milli kültürümüzün bilincine daha çok varmış olarak yetişmez miydi?Geleneklerimiz arasında, parmağını yanındaki herhangi bir yere koyarak "nah işte şuraya yazıyorum" deyimi de var...Bendeniz de, politikanın bitip tükenmeyen zırvalıklarıyla çürütmecilik tefrikası içinde; AB'ye katılma tarihindeki dalgalanmaların git - gellerine bakarak, çocukluğumda duyduğum o mahut deyimle:- Nah işte şuraya yazıyorum, diyorum; Türkiye'nin AB üyeliği 2020'den önce gerçekleşmez... Ve sanırım, Rusya'nın üyeliği daha önce gerçekleşir.***Ama yine de tartışma sürüp gitsin; unutmayalım ki, payelerimizi korumak için, ulusal çıkarlarımızı korumaya; ulusal çıkarlarımızı korumak için de, payelerimizi korumaya muhtacız. İster seçilmişlerden olalım, ister atanmışlardan... c.altan@prizma.net.tr Ben şimdi size desem ki: